CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, hazırladığı Ocak Ayı Basın Özgürlüğü Raporu’na ilişkin değerlendirmesinde, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘2023 Türkiye’sinde basın her zamankinden daha özgür. Herkes istediğini yazıp söylemekte’ açıklamasını yaptığı yeni yılın ilk ayında Türkiye’de 40 gazeteci haber ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle hakim karşısına çıktı, 11 gazeteciye dava açılırken ucu iktidara ulaşan onlarca yolsuzluk ve usulsüzlük haberi ise sansürlendi” dedi.
Eskişehir Milletvekili Çakırözer, bugün Ocak Ayı Basın Özgürlüğü Raporu’nu açıkladı. Çakırözer’in hazırladığı raporda şu ifadeler yer aldı:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘2023 Türkiye’sinde basın her zamankinden daha özgür. Herkes istediğini yazıp söylemekte’ açıklamasını yaptığı yeni yılın ilk ayında Türkiye’de 40 gazeteci haber ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle hakim karşısına çıktı, 11 gazeteciye dava açılırken ucu iktidara ulaşan onlarca yolsuzluk ve usulsüzlük haberi ise sansürlendi. Ocak ayında gazetecileri susturmak için dünyada örneği görülmeyen baskı yöntemleri de uygulandı. Devlete ilaç alımındaki yolsuzlukları haberleştiren gazeteciye karşı, iddialarda ismi geçen eski AKP milletvekilinin talebiyle aslında şiddet mağduru kadınların korunması için başvurulan ‘uzaklaştırma’ tedbiri uygulandı. Aydın’da bir kaymakam basına gözdağı vermek için, mahkeme kararıyla yayımlattığı bir düzeltme metniyle yetinmeyerek, yüksek tirajlı gazete ve internet sitelerinde ilan şeklinde bir daha yayımlanması kararı çıkarttırdı. İnternet haber sitelerinin resmi ilan alabilmesini ağır koşullara bağlayan Basın İlan Kurumu yönetmeliği ile de binlerce internet sitesi kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.
Gazeteciler 2023 yılına da yasak, baskı, sansür altında girdi. Türkiye’nin kritik bir seçim sürecine girdiği bu dönemde gazetecileri susturmak için akla gelmeyecek yöntemler bulunması, basın özgürlüğünün ve halkın haber alma hakkının hayati önemde olduğu bu süreçte kaygı verici. Millet iktidarında tüm bu yasak, kısıtlama ve baskı uygulamalarına son verecek, basın ve ifade özgürlüğünü güçlendireceğiz.”
Çakırözer’in hazırladığı Ocak ayı Basın Özgürlüğü Raporu’nda öne çıkanlar şu şekilde sıralandı:
"Aralarında gazeteciler Zafer Arapkirli, Barış Pehlivan, Canan Coşkun ve Ender İpek’in de bulunduğu en az 40 gazetecinin davası görülürken, gazeteciler haber, yazı ya da paylaşımlarını savunmak zorunda bırakıldı.
KarşıMahalle muhabiri Sezgin Kartal 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde gözaltına alınarak tutuklandı. Gökhan Yavuzel, Sinan Aygül ve Rojin Altay’ın aralarında olduğu gazeteciler gözaltına alındı.
Daha önce 5 ay tutuklu kalan Müyesser Yıldız hakkında devletin gizli bilgilerini ifşa suçundan verilen ceza istinaf mahkemesince onandığı için Yıldız yeniden cezaevine girmek zorunda kalacak.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, kuzeni Sedat Varank’ın kamudan aldığı ihaleleri haberleştiren BirGün ve T24’e davalar açtı. Varank’ın açtığı dava sayısı 4’e ulaştı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, ‘Daha ne olacaktı AK Partili kardeşim’ başlıklı köşe yazısı nedeniyle Karar yazarı Akif Beki hakkında 250 bin TL’lik tazminat davası açtı.
Cumhuriyet yazarı Özdemir İnce, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a hakaret ettiği gerekçesiyle tazminat cezasına çarptırıldı verildi.
Cumhuriyet yazarları Barış Pehlivan ile Barış Terkoğlu’na Milli Savunma Bakanlığı bakan yardımcıları hakkındaki iddiaları gündeme getiren yazı ve mülakatları nedeniyle açılan davada hapis cezasının yanı sıra ‘siyasi yasak’ da istenmesi dikkat çekti.
Gazeteciler Öznur Değer, Pınar Gayıp, Osman Akın, Hale Gönültaş, Sinan Aygül ve Oktay Candemir hakkında yaptıkları haberler nedeniyle soruşturmalar açıldı.
Gazeteciler ve basın kuruluşlarını gözdağı vererek sindirmek için Ocak ayında örneği görülmemiş yaptırımlara başvuruldu. Devletin ilaç alımında yolsuzluk iddialarını haberleştiren gazeteci Murat Ağırel hakkında iddialarda ismi geçen eski AKP milletvekili Şükrü Ayalan’ın talebi üzerine mahkeme tarafından tedbir kararı verildi. Ağırel’e ‘Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’ kapsamında verilen tedbir kararında 2 ay boyunca Ayalan hakkında yazı yazmama cezası verildi. Bu yaptırımın ihlali durumunda Ağırel tutuklanma riski ile karşı karşıya kalacak.
Evrensel Gazetesi’nde yayınlanan “Halk suyuna, toprağına sahip çıkıyor” haberine yanıt gönderen Aydın’ın Köşk ilçesi Kaymakamı, yayınlanan tekziple de yetinmeyerek ikinci kez tekzip cezası verdirdi. Mahkeme kaymakamın talebi üzerine tekzip metninin, tirajı yüz binin üzerinde iki gazete ve iki internet haber sitesinde ilan gibi yayınlanmasına hükmetti.
MHP Lideri Devlet Bahçeli‘ye Sinan Ateş cinayetiyle ilgili soru soran gazeteci Yıldız Yazıcıoğlu milletvekillerinin fiziki müdahalesine maruz kaldı.
Haber takibindeki gazeteciyi taşla ağır yaraladıkları iddiasıyla yargılanan kolluk görevlileri hakkında 8 yıldır süren davada takipsizlik kararı verildi. Öte yandan, İstanbul’da Onur Yürüyüşü takibi sırasında polis şiddetine maruz kalan foto muhabiri Bülent Kılıç’a 30 bin lira tazminat ödenmesine hükmedildi.
İnternet sitelerinin Basın Kanunu kapsamına alınmasının ardından, resmi ilanlardan yararlanma koşullarını düzenleyen yönetmelik Basın İlan Kurumu tarafından hazırlanarak BİK Genel Kurulu tarafından kabul edildi. Yönetmelik internet haber sitelerine istihdam ve site haber trafiği açısından karşılanması çok zor yükümlülükler getirdi. Yönetmelikte ayrıca internet siteleri ve çalışanları hakkında katalog suçlar adı verilen suçlarla ilgili dava açılması durumunda yargı kararı beklenmeksizin resmi ilan hakkının askıya alınması ve dava açılan çalışanın 5 gün içinde işten çıkarılması gibi anti demokratik yaptırımlar da yer alması tepki topladı.
Yılın ilk ayında RTÜK kanalları cezasız bırakmadı. Halk TV’ye daha önce kendisine verilen cezayı eleştirdiği için bir ceza daha verildi. Radyo Sputnik’e de cezaevlerindeki hak ihlallerine ilişkin yapılan yorumlar nedeniyle üç kez program durdurma cezası verildi.
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in, ‘Değerlerimize aykırı yayınlara müsaade etmeyeceğiz’ açıklaması da yaklaşan seçimler öncesinde yayın kuruluşlarına gözdağı ve tehdit olarak değerlendirildi.
Yılın ilk ayında basın özgürlüğü ve halkın haber alma hakkını zedeleyen erişim engelleri de devam etti. EngelliWeb’in verilerine göre; Ulaştırma ve Altyapı Bakanının arkadaşına ihale verildiği iddiaları, SPK eski başkanı ve AKP milletvekili kardeşi ve eşi hakkındaki iddialar, Kütahya’da gerçekleşen kadın cinayeti haberleri, AYM üyesi İrfan Fidan’ın baktığı davalarla ilgili iddialar, SADAT’a ilişkin çeşitli haberler, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı’nın yargıda bulunan eşi ile ilgili haberler, Gazete Habertürk yazarı ve eski AKP milletvekilinin askerlere yönelik açıklamaları, Şule Çet davasının ilk savcısı ile ilgili haberler, gazeteci Murat Ağırel’in devletin ilaç alımındaki yolsuzluk ve usulsüzlükleri gündeme getirdiği yazıları, güvenlik bürokrasisindeki tarikat örgütlenmesiyle ilgili iddiaların da aralarında yer aldığı çok sayıda haber erişime engellendi. Kızıl Bayrak, Alınteri Gazetesi, Yeni Demokrasi Gazetesi ve Yeni Yaşam Gazetesi siteleri de tamamen erişime engellendi.” (ANKA)