CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, Merkez Bankası'nın dün piyasaya sürdüğü 1.5 milyar doların etkisinin 15 dakikada sürdüğünü ve bu miktarın eridiğini ifade etti. Böke, hükümete “Hepimiz, her gün ortaya konulan bu siyasi riskin yarattığı ekonomik tahribat sebebiyle daha fakiriz, hayatımız daha zor” eleştirisinde bulundu.
Böke, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, MİT'e ait TIR’ların durdurulmasına ilişkin davada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Yeşilkaya'nın, CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu için müebbet hapis cezası istemesinin hukuk garabeti olduğunu söyledi.
Berberoğlu'na müebbet hapsin dokunulmazlığı kaldırmış olan fezlekeden değil, fezlekesi değişmiş olan yeni bir davadan dolayı istendiğini anlatan Böke, şunları söyledi:
"Yani artık bu bir basın özgürlüğü davası değil, açıkça hukukun siyasete teslim edildiğinin bir kez daha ortaya konduğu bir davaya dönüştü. Öyle ki bir milletvekiline fezleke yazılmadan suç isnat ediliyor. Yani savcı 'TBMM'yi saymam, yasaları dikkate almam, milli egemenlikle de işim olmaz' diyor. Nasıl bir hukuksuzluk, pervasızlık ve keyfiyet düzenine savrulduğumuzun en somut örneğini bu sabah bir kez daha yaşadık. İtirazımız, isyanımız, haykırışımız, 'Demokrasi, hukuk, Cumhuriyet' dememiz işte tam da bu yüzden. Biz CHP olarak milletvekilimizin yanında, arkasında ve beraberiz. Yaratılmaya çalışılan bu korku iklimine asla teslim olmayacağımız gibi kimsenin de bu korku iklimiyle teslim alınmasına asla izin vermeyeceğiz."
Her geçen gün yeni bir Türk lirası değer kaybıyla karşılaşıldığını dile getiren Böke, "Ekonomide yangın büyüyor. Vatandaşın bıçak kemiğine dayanmış, günü nasıl kurtaracağını bilmiyor, çare bekliyor, siyasetten günlük hayatını idare edebilmek için çare bekliyor. Oysaki bu iktidarın yarattığı siyaset ne getiriyor? AKP ısrarla Meclis'i ve Cumhuriyeti ortadan kaldıracak bir teklifi, rejim değişikliğini tartışmaya Türkiye'yi tıkıyor. Vatandaşın ihtiyacı bu değil, talebi de bu değil" ifadesini kullandı.
Ekonominin gözlerinin önünde dakikalar içinde eridiğini ifade eden Böke, şöyle devam etti:
"Teröre kurban vermediğimiz her güne şükreder hale geldik. Yani canımız ve malımız hiç olmadığı kadar tehdit altında. Durum böyleyken Meclis demokrasiyi ortadan kaldırmak için, Türkiye'ye otoriter bir rejimi getirmek için bir anayasa değişikliğini oyluyor. Yani 23 Nisan 1920'den tam 97 yıl sonra, kendini tasfiye etmek için bir oylama yapılıyor. Kurulduğu günden bu yana egemenliği saraydan alıp halka verme ve demokratikleşme için mücadele eden Cumhuriyet rejimini bitirmeyi oyluyor. Yani açıkça ortaya koyalım. Tam 97 yıl sonra bugün yapılıyor olan, açık bir karşı devrimdir ve egemenliği tekrar halktan alıp saraya verme, bir kişiye verme girişimidir."
Anayasa değişikliği tekliflerinin oylamasının gizli yapılması gerektiğine dikkati çeken Böke, göz göre göre açık oy kullanıldığını ve Anayasa'nın yok sayıldığını vurguladı.
Bu anlayışla iş yapanların yazacağı yeni bir anayasadan ülkeye hayır gelmeyeceğini belirten Böke, "Anayasayı ve Meclis'in kurallarını dalga geçercesine, büyük bir yüzsüzlükle çiğneyenler esasında milleti çiğnediklerinin farkında değiller. Çiğniyor olduğunuz bu milletin ta kendisi, Türkiye Cumhuriyeti ve bu cumhuriyetin devletidir. Verdiğimiz mücadele işte buna engel olmak içindir" dedi.
Böke, uyarıların dikkate alınmaması nedeniyle ekonomide de sorunlar yaşandığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Buraya yürürken dolar 3.88 liraydı. Neden? Demokrasi, hukuk yok sayılıyor. OHAL ile ülke bir felakete sürükleniyor ve bu felaketi sürekli kılacak bir rejim değişikliği ısrarı da bu Meclis'te maalesef gündemi kilitliyor. Bugün itibariyle Ocak 2016 başından itibaren Türk Lirası yaklaşık yüzde 30 değer kaybetti. Bugün itibariyle vatandaşımız daha borçlu, daha fakir. Bugün itibarıyla şirketlerimiz 193 milyar liralık zarar yazdılar, bu ısrar yüzünden. Dolar kurundaki her yüzde 10'luk artış enflasyonda 1.5 puan artış anlamına geliyor. Yüzde 30'luk bir değer kaybı, 4'ün üzerinde puan farkı demek. Yani enflasyonun yüzde 8.5'ten 12.5'e fırlaması demek, vatandaş için sofranın daha pahalı olması demek. Köprüler zamlandı, sağlık katkı payları arttı, daha bugün benzine 7 kuruş zam geldi. Bu zamlar, bu sorumsuz siyasetten kaynaklanıyor. Hepimiz, her gün ortaya konulan bu siyasi riskin yarattığı ekonomik tahribat sebebiyle daha fakiriz, hayatımız daha zor.
Gelin yapmayın. Türkiye'ye halihazırda büyük bedeller ödettiniz bile. Bu gidiş, gidiş değil, hiçbirimiz için değil. Hep beraber bu vatanın ortağıyız. Köprüden önce son çıkıştayız. Milyonların geleceğini, Türkiye Cumhuriyeti'ne ortak olmuş olan 80 milyon insanın ekmeğini, bir kişinin hırsı için yok etmeyin. Gelin bu anayasa teklifini vakit kaybetmeden Meclisten çekin. Lütfen, gerekiyorsa kenara çekilin. Yarattığınız tahribatı tamir edecekler, gelip bu işi düzeltsinler. Bu kantar bu sikleti çekmez. Yapmayın."
Merkez Bankası'nın dün piyasaya sürdüğü 1.5 milyar doların etkisinin 15 dakikada sürdüğünü ve bu miktarın eridiğini kaydeden Böke, Türk Lirası'nın değer kaybetmeye devam ettiğini söyledi.
AKP'nin Türkiye'yi daeğil kendini düşündüğünü, kişisel hırslarla ülkeyi felakete sürüklediğini söyleyen Böke, "Biz ülkemizi de Cumhuriyetimizi de bu ekonomiyi de geleceğimizi de sokakta bulmadık. Çekileceksiniz ne gerekiyorsa biz yapmaya hazırız. Ne yapılması gerektiğini de biliyoruz" dedi.