CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), çocuğa yönelik suçlar ile ilgili hazırlanan bir çalışmayı da görüştü. Çalışmaya göre, çocuğa yönelik suçlar artmasına rağmen 2020 verilerinin düşüş eğiliminde olması, pandemide bu suçların kayda alınmadığını “çocuğa yönelik suçları görünmez kıldığını” ortaya koydu. 2020 yılında çocukların cinsel istismarı suçuna yönelik toplam 39 bin 663 suçtan sadece 15 bin 213 tanesi hakkında kamu davası açıldı. Bu durum iddia edilen suçların yüzde 38,4’ü hakkında yargılama yapıldığını ortaya koydu.
CHP MYK’da, görülme oranı en çok artan suçların başında gelen çocuğa yönelik suçların da incelendiği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre İnsan Haklarından Sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca tarafından çocuğa yönelik suçların karnesi çıkarıldı. Karaca, çocuklara yönelik cinsel dokunulmazlığa karşı suçlara dair düzenli ve detaylı veri tutulmamasının bu suçların önlenmesine engel olduğunu belirtti. Karaca, özellikle pandemi döneminde bu suçların ne boyutta olduğuna dair yetersiz bilgi olduğunu aktardı. Çalışmada, şu tespit ve çözüm önerilerine yer verildi:
Çocuğa yönelik suçların artış eğilimi devam etmesine rağmen 2020 yılındaki düşüş verileri, pandemide çocuğa yönelik cinsel dokunulmazlığa dair suçların azaldığına değil kayda alınmadığına işaret etmektedir. Türkiye’de ‘çocuğun üstün yararını gözetme’ ilkesi çoğu kez ihlal edilmektedir. Önyargı ve eşitsizlikçi tutumların yanı sıra iktidar temsilcilerinin ve bazı siyasetçiler ile kamu görevlilerinin; erken yaşta evlilikler, çocuğa istismar gibi konulardaki açıklamaları, faillere cesaret vermekte ve çocuk haklarının korunmasında anayasal sorumluluğu bulunan İnsan Hakları Kurumu (TİHEK) Başkanı gibi kişiler, ihlalleri meşrulaştırmakta, aykırı söylemlerle gündeme gelmektedir.
Ne acıdır ki; mafya lideri Sedat Peker'in videolarının fazla izlenmesiyle ilgili olarak ‘milyonlarca insan çocuk pornosu da izliyor arkadaşlar ya’ sözleriyle tepki çeken, hakkında suç duyurularında bulunulan bir İçişleri Bakanı hala görev başındadır. Bakan Süleyman Soylu’nun 2016 yılı sonunda göreve geldiğinden bugüne çocuğa yönelik suçlar azalmadığı, sona ermediği gibi etkin koruma ve önleme mekanizmaları hayata geçirilmemiştir.
2017 yılında 21 bin 548, 2018’de 23 bin 297, 2019’da 28 bin 360 olan rakam; 2020’de 22 bin 497 olarak gerçekleşmiştir. Pandeminin görünmez kıldığı çocuğa yönelik suçlara karşı toplum nezdinde, suçların karşılığı olan cezaların caydırıcılığının bulunmadığı ayrıca soruşturmaların hukuki kıstaslara göre değil şüpheli şahısların siyasi, etnik vb. kimliklerine göre soruşturmaların yürütüldüğü itibarı vardır. 2020 yılında çocukların cinsel istismarı suçuna yönelik toplam 39 bin 663 suçtan yalnızca 15 bin 213 tanesi hakkında kamu davası açılmıştır. Çocuklara karşı işlenen veya işlendiği iddia edilen suçların yalnızca yüzde 38,4 gibi düşük bir oranı hakkında yargılama yapılmış olup geri kalan suçlarda yargılama dahi yapılmaksızın savcılıklar tarafından soruşturmalara son verilmiştir. Gerek yazılı gerek görsel basın yoluyla bu yaşanan olayların cezasız kaldığını hatta büyük kısmının yargılamaya bile konu edilmediği gören halkın adalete olan inancı giderek zayıflamaktadır.
Çocuğa yönelik şiddet için 7/24 ulaşılabilecek aktif ve derhal yanıt veren ayrı bir hat oluşturulmalı ve bu hatlar çocuklar tarafından bilinir kılınmalıdır. Kadın ve çocuklara yönelik olarak artan ev içi şiddete ilişkin gerek medya, basın, yayın araçlarıyla gerekse de uzaktan eğitim programı kullanılarak farkındalık ve bilinçlendirme çalışmaları arttırılmalıdır. Çocukların çevrimiçi risklere ve dijital zorbalığa maruz kalma riskini ortadan kaldıracak politikalar ve uygulamalar geliştirilmelidir. Yüz yüze eğitimin başlamasıyla, çocuklarla etkin iletişim ve rehberlik hizmetlerinin artırılması sağlanmalıdır. Pandemi sürecinde özel eğitime ve farklı destek mekanizmalarına gereksinimi olan çocukların ihtiyaçlarını karşılayacak özel politikalar oluşturulmalı, cinsel istismar riski olan çocuklara özel çalışma planlanmalıdır. Yapılan infaz düzenlemesinin ardından cezaevlerinden salıverilen şiddet faillerinin izlenmesi ve bu faillerin şiddetine maruz kalan mağdur çocukların korunması için bir izleme/denetim mekanizması oluşturulmalıdır. Yasalarımızda ‘çocuk pornografisi’ ile ilgili bir düzenleme planlanmalı, çocuklara dair pornografik materyalleri indiren, izleyen, dağıtanların cezalandırılmasını içeren değişiklikler yapılmalıdır. TCK’de ‘müstehcenlik suçu’nu kapsayan eylemlerin takibi, ciddi cezai yaptırımların uygulanması sağlanmalıdır. Çocuk yaşta evliliklere izin veren Medeni Kanun’da düzenleme yapılarak 18 yaş altı tüm bireylerin çocuk kabul edilmesi ve erken yaşta zorla evlendirmelerin sonlandırılması için değişiklik yapılmalıdır. “