CHP'nin, İstanbul İstiklal Caddesi'nde düzenlenen terör saldırısının araştırılması için verdiği önerge TBMM Genel Kurulu'nda AKP ve MHP milletvekillerin oylarıyla reddedildi. CHP'li Ali Şeker, "Bir katliam yaşanıyor, sorumlu; bu ülkeyi idare edenler, İçişleri Bakanı ve MİT, istihbarat, hep beraber sorumlu. O sorumlular, sorumluluklarını yerine getirmediği için biz hayatlarımızı kaybediyoruz, muhatap olanlar bunu sandığa bağlıyor yine 7 Haziran, 1 Kasım seçimlerinde olduğu gibi. Bizim artık böylesi senaryolara inanacak insanlarımız yok. İnsanlarımızın huzurunu bir daha sağlayacak bir düzen kurulması gerekiyor, onun için de herkesin sorumluluğunu yerine getirmesi gerekiyor" dedi.
CHP, Taksim İstiklal Caddesi'nde 6 yurttaşın yaşamını yitirdiği, 81 yurttaşın da yaralandığı terör saldırısının tüm boyutlarıyla araştırılması amacıyla Meclis Başkanlığı'na verdiği araştırma önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak Genel Kurul'un bugünkü birleşiminde görüşülmesini önerdi.
CHP Grubu'nun önergesi üzerine sözü, CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker aldı. Şeker, "Bu gibi saldırıların bir daha yaşanmaması için muhataplarına görevlerinin hatırlatılacağı ve Meclis'te yetkili olduğumuz konu da milletin bize verdiği yetki de. 'Bizim can ve mal güvenliğimizi sağlayın' diye bizi buraya gönderenlere karşı sorumluluğumuz var. Onun için, neden bunlar yaşandı, tekrarı olmaması için neler yapılması gerekiyor. Meclis'ten insanlar çözüm bekliyor, bunun sorgulanmasını istiyor" dedi.
Daha önceki terör saldırılarını anımsatan Şeker, "Daha öncekileri sorgulamadınız. Daha öncesinde, Suruç Katliamı yaşandığında 'Biz, terör örgütlerinin yaptığı bu operasyonlar neticesinde bu kadar yurttaşımızı kaybediyoruz, bunlar nasıl sınırlardan geçiyor? Nasıl burada, bu katliamları yapabiliyor?' diye sorduğumuzda, 'Araştıralım' dediğimizde AKP ve MHP oylarıyla onları reddettiniz. O tarihlerde sınırlarımız bu şekildeydi. IŞİD militanları bizim askerlerimizin karşısında el sallayarak orada tünel kazıyorlardı, siper kazıyorlardı ve böylesi durumlara müsaade ettiğiniz için Türkiye mülteci deposuna döndü. Birçok IŞİD hücresi burada bile, Ankara'nın göbeğinde bile, İstanbul'da bile hücreler kurdular ve o hücreler zaman zaman uyanıyor, uyandığında da bize ağır bedeller ödetiyor. Reyhanlı, Diyarbakır, Suruç, Ceylanpınar, Ankara Gar katliamı, Ankara Merasim Sokak katliamı, Reina katliamı, Güvenpark katliamı, Sultanahmet katliamı; bunlar ardı sıra yaşadığımız ve bir döneme yön vermek için peşi sıra bize dayatılan katliamlar. En hafif tabirle 'Yol verdiniz' diyorum, araştırmadınız, gereğini yapmadınız, en hafif tabirle bu katliamlara yol verdiniz" diyerek iktidarı eleştirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "400 milletvekilini verin, bu iş huzur içinde çözülsün" sözlerini hatırlatan Şeker, "Şimdi ne diyor, 'Şehit kızımızın kanını sandıkta bırakmayalım.' Yani bir katliam yaşanıyor, sorumlu, bu ülkeyi idare edenler, İçişleri Bakanı ve MİT, istihbarat, hep beraber sorumlu. O sorumlular, sorumluluklarını yerine getirmediği için biz hayatlarımızı kaybediyoruz, muhatap olanlar bunu sandığa bağlıyor yine 7 Haziran, 1 Kasım seçimlerinde olduğu gibi. Bizim artık böylesi senaryolara inanacak insanlarımız yok. İnsanlarımızın huzurunu bir daha sağlayacak bir düzen kurulması gerekiyor, onun için de herkesin sorumluluğunu yerine getirmesi gerekiyor. 'Bir kere bile güvenlik makalesi okumadım' diyen İçişleri Bakanı görevini yapmalı. O gün 3 tane ayrı açıklama yapıldı İçişleri Bakanlığı'ndan, bir dediler, 'Mümbiç'ten...' bir dediler, 'Afrin'den...' bir dediler, 'Kamışlı'dan geldi.' Yani İçişleri Bakanı 3 ayrı açıklama yapar mı, bir şeyi teyit etmeden açıklayabilir mi?" diye sordu.
İyi Parti adına Erzurum Milletvekili Muhammet Naci Cinisli söz aldı. Cinisli, "Terörle çok iyi mücadele edildiği algısı oluşturulurken yaşanan elim olayları neyle anlatacağız? 2002 yılında sıfır terörle devralınan Türkiye'nin 2022 yılında İstanbul'un göbeğinde bomba patlatılabilen hâle gelmesi başarı mıdır? Başarısızlık durumlarında başvurulan istifa kurumunu hatırlatmak isterim. İstifa vicdani bir müessesedir. Diyeceksiniz ki, 'Memlekette o kadar sorun var ki her seferinde istifa mı edilecek?' Her seferinde onlarca vatandaşımızın hayatlarını kaybettiğini hatırlatırım. İstifa edilerek yöneticilerin daha dikkatli olmasının sağlanması önemli bir devlet geleneğimizdir. İstifa mekanizmasını iktidarın gündemine sunarım" dedi.
CHP'nin önergesi üzerine söz alan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tülay Hatimoğulları, "Şimdi, bu önerge de reddedilecek çünkü ne yazık ki iktidarın mensubu olan milletvekillerinin Taksim patlamasındaki gerçekleri açığa çıkarma gibi bir dertleri ve niyetleri olmadığı gibi, bir de bunun üzerini örtme konusunda da bayağı mahirce işler sergiliyorlar. Bu patlamada İçişleri Bakanı'nın yaptığı bir açıklama asla ötekini tutmadı. Böyle bir İçişleri Bakanı şimdiye kadar başka ülkede olsa onlarca kez istifa etmiş olmalıydı ve yine İçişleri Bakanı sürekli kamuoyunu yanlış bilgilendirdi. Yok, efendim, işte, 'PKK'dan, SDG'den, oradan buradan geldi' diyerek gerçekleşmiş olan sınır ötesi operasyonun âdeta taşları döşendi, taşları, adeta taşları döşendi" dedi.
AKP Grubu adına İstanbul Milletvekili Mustafa Demir konuştu. Demir, "Bu grup önerisiyle yapılan saldırının kim tarafından yapıldığını mı öğrenmek istiyorsunuz yoksa başkalarının, birilerinin değirmenine su mu taşımak istiyorsunuz? Onu göreceğiz. İYİ Parti Grubunda bulunan değerli arkadaşlarımızın hassasiyetle dinlemelerini arzu ederim, istirham ederim. Grup önerisinde diyorsunuz ki örnek ‘20 Temmuz 2015'te Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde IŞİD tarafından intihar saldırısı düzenlenmiş, 5 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir, yapan IŞİD.’ Hemen arkasından iki gün sonra ‘22 Temmuz 2015 Şanlıurfa Ceylanpınar ilçesinde 2 polis, evinde öldürülmüştür’ diyorsunuz, yapan yok. Yani grup önerisinde yapan yok, PKK'yı diyememişsiniz" dedi.
Demir, "Taksim İstiklal Caddesi'nde bulunan Beyoğlu Kaymakamlığı önünde 19 Mart 2016'da intihar saldırısı düzenlenmiş, IŞİD tarafından yapılmış, 5 kişi hayatını kaybetmiştir. Hemen arkasından, benim Belediye Başkanlığı yaptığım dönemde ‘İstanbul Vezneciler'de 7 Haziran'da 2016'da yaşanan terör saldırısında 6 polis, 5 vatandaş hayatını kaybetmiştir’ diyorsunuz, bunu PKK üstlendiği halde gerekçenizde yazamamışsınız" diye konuştu.
AKP'li Demir'in konuşması sırasında tartışma yaşandı. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "Birincisi şu; bahsettikleri saldırılarda 'TAK' diye bir örgüt çıktı. Önergede 'TAK' yazılmış. Örgütün PKK bağlantısı noktasında herhangi bir şüphe yoksa zaten beyefendinin neden bu kadar kızdığını anlamış değilim. İki, bu bahsedilen saldırıların her biri biz burada otururken oldu. Merasim Sokak'ta, biz burada otururken oldu, Kızılay'da, burada otururken oldu. Ondan sonra, bu Meclis'te PKK'yı da IŞİD saldırdığında IŞİD'i de kınayan belgelerin altına imza attık. Erkan Akçay'la birlikte kürsüye çıktık, okuduk. CHP'yi, IŞİD'i terör örgütü görüp PKK'nın ismini söylememekle itham etmek siyasi bir bühtandır. Ben burada çıkmışım, yapılan saldırıyı kınamışım, altına imza atmışım, kürsüden parti adını okumuşum; biri de çıkacak, diyecek ki, 'PKK yapınca adını anamıyorsunuz.' O gün burada yüz yüzeydik, hep beraberdik. O söylediğiniz tutanakları çıkarır teker teker size okurum. Böyle bir haddiniz yok, böyle bir haddiniz yok" dedi.
Özel, Ali Şeker için söz talep etti.
Şeker, "Terör örgütlerinden medet umanların da terör örgütünü kullananların da Allah belasını versin. Araştırmayanların da Allah belasını versin. Burada okuma yazması olan ve... Bu devletin İçişleri Bakanlığının açıkladığı 'TAK' adlı terör örgütü üstlenmiştir. PKK'ya bir örgüt kurduruyorlar 'TAK' diye, ondan sonra, yok efendim, o katliamları yapıyor. O saldırıya ilk giden milletvekili benim, oradaki, o yanan insanları ben gördüm. O terör eylemine fırsat verenlerin Allah belasını versin. burada PKK da yazıyor DAEŞ de yazıyor IŞİD de yazıyor TAK da yazıyor. DHKP-C'nin de Allah belasını versin. Allah belasını versin diyerek değil... Bu terör örgütlerinin arkasında oldukları bu eylemleri soruşturmayanlar bu eylemin suçlusudur. Aynen okuyorum şöyle size, aynen okuyorum, '13 Mart 2016'da yine TAK tarafından...' TAK'ın PKK'nın bir parçası olduğunu bilmeyen bir geri zekalı değilim, sizin de öyle olmadığınızı düşünüyorum" diye konuştu.
Ardından Şeker, AKP'lilere, "Beşiktaş'taki patlamada ilk giden bendim yine; Balat'tan duydum, ilk oraya gittim. En son, İstiklal Caddesi'ndeki patlamada da yine giden benim ve o vahameti, o vahşeti gören bir insan olarak burada kelime oyunlarıyla, bu işlerin üstünü örtemezsiniz. Sorumluluktan kaçamazsınız. Bizden daha fazla vatansever olamazsınız, olamayacaksınız. Siz vatana ihanet ediyorsunuz" diye seslendi.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "Milletvekilimiz Ceylanpınar saldırısı sırasında o ifadeyi kullandı. Sayın Grup Başkanvekili terör örgütlerinin yaptıkları sayılırken 'Bütün CHP Grubu bunları siz yaptınız...' Böyle bir şey yok. Ceylanpınar saldırısıyla ilgili defalarca buraya araştırma önergesi getirdik. Kendine güvenen bir iktidar ve onun destekçisi 'Ceylanpınar'ı araştıralım' derdi. Ceylanpınar'daki şüpheler şurada kümeleniyor. O meselelerden biraz önce Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı 'Bunu nasıl yapacağız?' sorusuna 'Karşı tarafa 2-3 kişi yollarız, buraya roket attırırız ve bir gerekçe buluruz' demişti ya, o ifadeler ve ardından Ceylanpınar'da bir anda iki polis memurunun kapı kırılmadan anahtarla açılıp sonra da susturucu silahla ensesinden şehit edilmesi kamuoyunda şüpheleri yoğunlaştırdı. O zaman defalarca araştırma önergesi verildi, reddedildi. Ceylanpınar meselesine ilişkin muğlak durum bundan ibarettir" dedi.
CHP'nin terör konusundaki tutumuna ilişkin Özel, "CHP'nin bu konularda abdestinden şüphesi yok ki namazından olsun. CHP terör örgütleri arasında yutkunmadan konuşabilen bir partidir. Tek partidir derim, birçok partiye haksızlık olur ama AK Parti'ye göre konjonktürel olarak terör örgütleriyle müzakere eden, konjonktürel olarak milliyetçi kesilen, konjonktürel olarak IŞİD olduğu zaman onları başka bir statüde görüp başka bir terör örgütü olduğu zaman başka bir yaklaşımda bulunan. Hele hele gözümüzün önünde oldu, sırf bir yerel seçimde bir büyükşehir belediyesi seçimini kaybediyorsunuz diye terör örgütü liderinden mektup alıp Anadolu Ajansına okutan, 33 erin katiline TRT kamerası yollayan, mikrofon tutturan bir zihniyetten alınacak dersimiz, söyleyecek sözümüz yoktur" diye konuştu.
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da söz alarak, "Şu anda, AKP, seçimlere giderken bir savaş iklimiyle gitmek istiyor. Kuzeydoğu Suriye'ye yaptığı operasyonun da, 'Sandıklarda bebelerimizin hesabı verilecek' demelerinin de burada Taksim araştırma önergesini, geçen hafta bizim verdiğimiz araştırma önergesini reddetmelerinin de bugün de olayı manipüle etmelerinin de tek bir amacı var, Türkiye'yi savaş koşullarında seçime götürmek çünkü savaş dışında tutunabilecekleri hiçbir dal kalmadı. Bu haksız saldırılar karşısında da 'Türkiye toplumu bu gerçekleri görsün' diyoruz ve binlerce kere tekrar ediyorum; Taksim saldırısını araştıralım, gerçek neyse ortaya çıksın. Tıpkı diğer katliamlar gibi, biz araştırmadan yanayız" diyerek CHP'nin önergesine destek verdi.
AKP Grup Başkanvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu ise "Biz konjonktürel olarak değil, ilkesel olarak bütün terör örgütlerinin karşısındayız... Evvelden, eskiden PKK gibi örgütler millete alçakça saldırılar yaparlar, bunu televizyondan bütün millet izler, sonra saldırı emrini verenler bunu keyifle takip ederlerdi. Ancak Türkiye eski Türkiye değil, artık biz Allah'ın izniyle terör saldırısını yapanları gece yarısı ensesinden yakalıyoruz, Türk yargısının önüne çıkartıyoruz ve bu emri verenlerinde inlerini başlarına geçiriyoruz, arkasındaki uluslararası güçlere de gerekli dersleri veriyoruz; o sebeple bu konuda bir araştırma yapılmasına gerek yok" dedi.
İyi Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu ise şunları söyledi:
"Sizi ilk defa dinlemiyoruz, biz sizi Habur'da seyyar mahkemeler kurulurken de dinlemiştik, Oslo'da pazarlık yaparken de dinlemiştik Dolmabahçe'de ittifak oluştururken de dinlemiştik, Abdullah Öcalan'ın mesajlarını Diyarbakır Meydanı'nda Nevruz Bayramı'nda okuttururken de dinlemiştik, yerel seçimlerde Osman Öcalan'ın ifadelerinin Anadolu Ajansı ve TRT üzerinden yayınlandığı dönemde de dinlemiştik. Birbirimize kızmayacağız, küsmeyeceğiz. Ama teröre karşı verilebilecek bir mücadele varsa o mücadeleyi Kurtuluş Mücadelesi'ni veren bu Meclis elbette ki vermeyi becerebilecektir ve bu konuya olan inancımız da tamdır."
CHP'nin önerisi AKP ve MHP'lilerin oylarıyla reddedildi.