CHP, politika notunda şiddete odaklandı: Ülkeyi esir aldı; siyasette, okulda, sokakta her yerde şiddet var

CHP, politika notunda şiddete odaklandı: Ülkeyi esir aldı; siyasette, okulda, sokakta her yerde şiddet var

Eray GÖRGÜLÜ

İstanbul’da 28 yaşındaki Başak Cengiz’in bir saldırgan tarafından samuray kılıcıyla öldürülmesi gözleri bir kez daha toplumsal şiddet olaylarına çevirirken CHP Bilim Plaformu’nun yayınladığı Politika Notu, trafikten kamusal alana, sosyal medyadan siyasete kadar ülkede her alanda yayılan şiddetin boyutlarını gözler önüne serdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı, Bilim Platformu Başkanı Fethi Açıkel, "Türkiye’de kadınların samuray kılıcıyla katledildiği; komşuların birbirine pompalı tüfekle saldırdığı sadizm ve vahşet iklimi siyasetin adeta himayesinde yaratıldı” dedi.

"Nefret ve şiddet suçları körükleniyor"

CHP Bilim Platformu Politika Notu, Türkiye’de her alanda her geçen gün daha da artan şiddet olgusuna odaklandı. Notta, AKP iktidarının kutuplaştırıcı ve hedef gösterici söylem ve politikalarının gündelik hayatın her alanına etki ettiği ve bunun da şiddet ve sadizm kültürüne yol açtığı iddia edildi. Notta özetle şu ifadelere yer verildi:

"Saray rejimi, kendisinden görmediği herkesi ötekileştirmekte, kendisine eleştirenleri ise nankörlük ve ihanetle yaftalamakta, hatta onları hedef göstermeye ve itibarsızlaştırmaya çalışmaktadır. Bu bozuk düzen içerisinde Türkiye’de nefret ve şiddet suçları da körüklenmiştir. Türkiye’de yaşamın neredeyse her alanında eziyeti, nefreti ve cinneti yaygınlaşmıştır. Türkiye, 2020 yılında yayınlanan Refah Endeksi’nde şiddet içeren suçlar, iç çatışmalar, mülkiyet suçları, siyasi suçlar üzerinden açısından 167 ülke arasında en güvencesiz 147. ülke olmuştur. Baskıcı tek adam rejimin körüklediği güvensizlik ve hukuksuzluk yüzünden toplumda huzursuzluk günbegün artmaktadır.

"Cezasızlık kültürü yayılıyor"

"Şiddet, öfke, nefret kültürü yurttaşları ciddi psikolojik sorunlara, paranoyalara, korku ve endişelere sevk etmektedir. AKP iktidarıyla birlikte ülkemizde yargı kurumları bağımsızlığını yitirmiş, etkili soruşturma, bağımsız ve adil yargılama yürütemez hâle gelmiş, cezasızlık kültürünün yayılması, toplumun adalete güvenini yitirmesine neden olmuştur. Evde, iş yerinde, trafikte, sokakta saldırı, dövme, hakaret, yaralama, öldürme haberleri gün geçtikçe çoğalmaktadır. Sokaklarda kaos, kadına karşı şiddet ve kadın cinayetleri, çocuklara yönelik istismar haberleri, hayvanlara yönelik eziyet vakaları ve nefret suçları her gün daha fazla artan şekilde kamuoyuna yansımaktadır. 2021 yılında yayınlanan Dünya Mutluluk Raporu da Türkiye’nin günbegün mutsuzluğa gömüldüğünü göstermektedir. 2019 yılında 156 ülke arasında 79. sırada yer alan Türkiye, sadece 2 sene içinde 25 sıra gerileyerek 2021 yılında 104. sıraya düşmüştür. Vatandaşlar tarafından silah bulundurma ruhsatı için 2019’da 13 bin 206 başvuru yapılırken 2020’de bu sayı yüzde 34 artarak 17 bin 751 olmuştur.

"Siyasetçiler saldırıya uğruyor"

"Bizzat iktidar mensuplarınca hedef gösterilen muhalif siyasetçiler saldırıya uğramakta, sesleri kısılmaya ve siyasi faaliyetleri engellenmeye çalışılmaktadır. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, bir TBMM konuşmasında Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırının video görüntülerini göstermesi, muhalefete yönelen benzer saldırıların olağanlaştırılması ve kutuplaşma ikliminin planlı şekilde artırılması bakımından tehlikeli bir oyun planının parçası olarak kayda geçmiştir. Suç işleyen çeteler ve görevlerini suistimal eden görevliler, eylemlerini meşrulaştırmak ve cezasızlık zırhının arkasına sığınmak için bakanlar ve milletvekilleriyle çektirdikleri fotoğrafları kullanmaktadır. Cezasızlık, keyfilik ve görevleri ihlal eden anlayış, otoriterleşmenin önemli bir parçası hâline gelmiştir.

"Magandalık trafikte kol geziyor"

"Trafik ve ulaşım, ülkemizde toplumsal yaşamda şiddet eylemlerinin artışının gözlemlendiği bir başka alandır. Her yıl yüzlerce araç sürücüsü ve yolcusu, trafikte seyir hâlindeyken yol verme-vermeme veya park meselesi yüzünden delici, kesici veya ateşli silahlarla yaralanmakta, hatta öldürülmektedir. Türkiye’de her 5 kişiden 1’i dijital şiddete uğramaktadır. Şiddetin bu boyutu özellikle gençleri hedef almaktadır. 15-17 yaş arası her 5 gençten 1’i, 18-32 yaş arası her 3 gençten 1’i dijital şiddete maruz kaldığını belirtmiştir. En sık rastlanan dijital şiddet biçimleri hakaret ve küfür; yazılı ve sözlü taciz mesajları ve ısrarlı takiptir. Vatandaşlar en çok siyasi görüşleri nedeniyle dijital şiddete maruz kalmaktadır."

"Kadınlar samuray kılıcıyla katlediliyor"

Politika Notu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Fethi Açıkel, şunları söyledi:

"Son iki gün içerisinde bile ülkenin dört bir yanından gelen sadizm ve eziyet haberleri; Raporumuzda ortaya koyduğumuz şiddet kültürünün pompalandığına ilişkin tespitlerimizi maalesef doğruladı. Türkiye’de kadınların samuray kılıcıyla katledildiği; komşuların birbirine pompalı tüfekle saldırdığı; Konya'da bir ailenin canice yok edildiği; 'daha bunlar bir şey değil' denilerek gerçek hayatta ve medyada tehditlerin savrulduğu; güvercinlerin ve sokak hayvanlarının canice öldürüldüğü bir sadizm ve vahşet iklimi siyasetin adeta himayesinde yaratıldı."