CHP raporundan: Akaryakıttan alınan vergi şirketlerden alınanı geçti

CHP raporundan: Akaryakıttan alınan vergi şirketlerden alınanı geçti

CHP'nin açıkladığı akaryakıt raporuna göre, hükümetin akaryakıttan aldığı vergi, şirketlerden aldığı vergiyi aşmış durumda. Türkiye yeni haftaya 11 kuruluk benzin, motorin ve gazyağı zammıyla girerken, LPG'nin litresi 23 kuruşluk zamla 2 lira 27 kuruştan 2 lira 97 kuruşa yükseldi.

Akaryakıttaki zam furyasına ilişkin kamuoyuna bir rapor sunan CHP, son 10 yılda İstanbul’da ortalama kurşunsuz benzinin fiyatının 2,73 TL’den 5,19 TL’ye, motorinin fiyatının ise 2,32 TL’den 4,54 TL’ye çıktığı bilgisini verdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu imzalı rapora göre, Türkiye’de akaryakıta uygulanan vergiler Avrupa ülkeleri ile denkmişçesine uygulanıyor ve yurttaşların alım güçlerini oldukça düşürüyor.

Verginin de vergisi alınıyor

Raporda hükümetin akaryakıttaki vergi politikası ve dünya ile yapılan karşılaştırmalı analiz özetle şöyle: Mart 2017 ayı Enerji Piyasası Denetlemek Kurulu Raporu’ndaki verilere göre yurttaşlar 1,46 TL maliyeti olan bir litre benzin için 3,17 TL’lik, 0,96 TL maliyeti olan bir litre LPG için 1,47 TL’lik vergi ödemek zorunda kalıyor. Her 1 litrelik akaryakıtta 1,8 ile 2,4 TL arasında “özel tüketim” vergisi bulunuyor. Vergiler ÖTV ile sınırlı kalmayıp bir de ÖTV eklenmiş akaryakıt bedeli üzerinde yüzde 18 KDV kesiliyor.

LPG'de zirve Türkiye'nin

Hükümet benzin ve motorini Avrupa Birliği’ne üye ülkelerle benzer oranlarda vergilendirirken, LPG’yi diğer tüm AB üyelerinden daha yüksek bir oranda vergilendiriyor. LPG'de uygulanan vergi oranı yüzde 46,78 olurken, Türkiye'yi sırayı yüzde 45,75'le Litvanya ve yüzde 44,82 ile Hollanda takip ediyor. Belçika'da ise bu oran yüzde 17,36'ya kadar düşmüş durumda.

Hükümetin gücü halka yetiyor

Akaryakıttan alınan ÖTV, 2016 yılında brüt vergi tahsilatının yüzde 9,1’ini oluşturuyor. Geneli itibariyle akaryakıttan alınan vergi merkezi devlet bütçe gelirlerinin yüzde 12’sini aşan bir orana ulaşıyor. Yani oran, toplam vergi tahsilatının yüzde 9,4 olan kurumlar vergisinden bile yüksek. Yurttaşlar işine giderken belediye otobüsünü ya da özel vasıtasını kullanmak için gelirlerinden devlete büyük işletmelerin ödediğinden daha fazla vergi aktarmak zorunda kalıyor. Kendi gelir grubu içinde benzin fiyatı en yüksek olan ülke Türkiye. Toplutaşımayla olsa bile işine gitmek için ortalama 5 litre benzin tüketen ortalama gelire sahip bir kişi günlük gelirinin dörtte birini benzine harcıyor.

Depo boş, halk gezemiyor

Türkiye’de ortalama sürücü başına düşen yıllık benzin miktarı 34 litre civarında. Bu miktar Türkiye’den yoksul ülkeler için bile son derece küçük. Örneğin, Tayland’da bir sürücü yılda ortalama 106 litre benzin harcamakta. Kısacası, yüksek vergilendirme yurttaşların fiziki hareketliliğini sınırlandırıyor. Çarpık vergilendirme politikası nedeniyle bu sorundan en çok yoksul yurttaşlar etkileniyor. Bir aylık asgari ücretle Türkiye’de yaklaşık 170 litre benzin alınabilirken ilgili değerler Mısır için Malezya için 491, Pakistan için 571, Çin için 804 ve Tayland için 1677 litre. Diğer bir deyişle, büyük bir kısmı akaryakıt üreticisi olmayan birçok düşük ve orta gelirli ülkede asgari ücret alan kişiler de akaryakıta ve dolayısıyla ulaşıma Türkiye’dekinden daha düşük fiyatlara erişebiliyor.

Türkiye, kişi başı tüketim hacmi en kötü ülkeler arasında

Kişi başı gayrisafi yurtiçi hasıla ile alınabilecek benzinin hacmi açısından Türkiye dünyadaki en kötü durumda olan ülkeler arasında yer alıyor. Örneğin, Türkiye’nin üçte biri oranında bir kişi başı milli gelire sahip Mısır’da yıllık ortalama kişi başı gelirle 10.000, Meksika’da 9.000 litre benzin alınabilirken, Türkiye’de ilgili değer yaklaşık 6.000 litre.