CHP, TRT'nin reklam yasağına "yürütmenin durdurulması" talebiyle, Ankara İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Başvuruyu, CHP'nin Ankara 2. bölge 1. sıradan milletvekili adayı Şenal Sarıhan yaptı. Sarıhan, Ankara İdare Mahkemesi'ne verdiği dilekçede, özel televizyon kanallarının CHP reklamını yayınlamasına rağmen, TRT'nin reklamı yayınlamayı reddettiğine dikkat çekerek, şöyle dedi: "Diğer özel kanalların bu filmi yayımlamasına karşın, TRT yasaya aykırı olduğu savı ile yayımlamayı reddetmiştir. Yayımlamama nedenleri kendilerine sorulduğunda tarafımıza “yayınlanamaz” görüşü içeren bir rapor verilmiştir. Ardından da idare, basına yaptığı açıklama ile istemimizin reddedildiğini kamuoyuna ve tarafımıza yayın yolu ile bildirmiştir".
TRT'nin, reklamın yayınlanmaması konusunda yaptığı basın açıklamasını, "ret bildirimi" olarak kabul ettiklerini kaydeden Sarıhan, itiraz gerekçelerini dilekçede şöyle sıraladı;
-Reklamda "kötüleme" değil, eleştiri vardır.
-Reklam, “ticari” bir reklam değildir. Bu nedenle ticari bir reklammış gibi değerlendirilmesi ve bu kapsamdaki yönetmelik hükümleri çerçevesinde hukuksal değerlendirmeye gidilmesi olanaksızdır.
-Anılan reklam, bir siyasi reklamdır ve ticari “ rakipler” arasında değil siyasi “ rakipler “ arasındaki bir yarışın aracı olarak düzenlenmiştir.
- Reklamda geçen “Malum zihniyet” iktidarda olan zihniyet olarak kabul edilmiştir. Bu kabul, idareye aittir. İktidar partisi de seçimlere giren bir partidir. Ne iktidarın ne de iktidar partisinin eleştirilemeyeceği gibi bir yasal düzenleme ve yasak yoktur.
-İdare, reklamın içeriğinde bir kötüleme ya da hakaret olmamasına karşın, tamamen keyfi bir değerlendirme ile ve kendisini iktidardan yana taraf olarak da kabul ederek neden ve konu yönünden sakat bir işlem kurmuştur.
-Yasaklama kararının yasal dayanağı yoktur.
-Devlet televizyonunun “iktidarın sesi” olmayı değil, tüm siyasi partilere eşit davranmayı esas alması gerekir. Oysa bu uygulama ile İdare, kamu yararı gözetmek yerine, iktidarın çıkarlarını koruyarak kamu hizmetindeki tarafsızlığa aykırı davranmaktadır.
-İşlem, amaç yönünden sakattır; AİHS'nin “İfade Özgürlüğü” başlıklı 10. maddesi de siyasi partilerin ve siyasetçilerin ifade özgürlüğünün özel olarak korunmasını emretmektedir.
Yasaklanan reklam filminde bir kanaat-düşünce açıklanmaktadır. Sözleşmeye atıf yapan Danıştay kararlarında da 10. Madde koruma altındadır.