CHP, Olağanüstü Hal (OHAL) Kapsamında Kanun Hükmünde Kararnamelere (KHK) ilişkin kanunun, "15 Temmuz darbe girişimi ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden sivillere dokunulmazlık" getiren 113. maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesine (AYM) başvurdu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, OHAL Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında KHK'lerin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 113. maddesinin iptali için AYM'ye yaptığı başvurunun ardından gazetecilere açıklama yaptı.
Erkek darbe teşebbüsüne karşı direnme ve meşru müdafaa hakkını kullanan vatandaşların masum olduğunu belirterek, bunu, "doğal bir hak" olarak niteledi. Ancak darbe teşebbüsü sırasında, darbeyle hiçbir bağı olmayan, eline silah dahi almamış masum erlerin ve insanların linç edildiğinin de görüldüğünü ifade eden Erkek, bu eylemlerin mutlaka soruşturulmasının hukuk devletinin bir gereği olduğunu söyledi.
Darbe teşebbüsü ile terör eyleminin hukuken farklı şeyler olduğuna değinen Erkek, darbe teşebbüsünün 15 Temmuz gecesi yaşandığını, bastırıldığını ve tamamlandığını anlattı. Cebir ve şiddet kullanarak anayasal düzeni değiştirmenin, parlamentoyu ve hükümeti devirmeye çalışmanın darbe teşebbüsü olduğunu vurgulayan Erkek, terör eylemlerinin ise her zaman karşılaşılabilecek ve terörle mücadele kanununda tanımlanan eylemler olduğunu söyledi. Bunları birbirine karıştırmamak gerektiğini ifade eden Erkek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siz, '15 Temmuz 2016'da gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemler' derseniz, yarın yine demokrasi, temel hak ve özgürlükleri için sokağa çıkan insanları birileri bastırabilir. Burada bastırma kavramı da son derece soyuttur, muğlaktır. Bastırmaktan ne anlaşılmaktadır?"
Hukuk devleti için mücadele verilmesi gerektiğini belirten Erkek, "Hukuk devleti olamazsanız, korku devleti olursunuz. Yarın belki de vatandaşları meydanlarda, sokaklarda karşı karşıya getirirsiniz." değerlendirmesinde bulundu.
Erkek, temel hak ve özgürlüklerin korunması ve demokrasi için bireylerin, toplumun direnme hakkı bulunduğuna işaret ederek, demokrasi ve hukuk dışındaki eylemleri bastırma görevinin de devletin güvenlik güçlerine ait olduğuna işaret etti. Erkek, şunları söyledi:
"Bu düzenleme hukuk devletlerinde kabul edilemez. Bu düzenleme ilerde ilkel bir anarşi ortamına sebebiyet verebilir. Bu yüzden AYM'ye bu düzenlemeyi ana muhalefet partisi olarak götürdük.AYM'nin önünde bekleyen çok önemli dosyalar var. Örneğin TBMM İçtüzüğü'nün belli hükümlerinin iptali için de AYM'ye başvurmuştuk. Ama hala bir sonuç alamadık. Bugün TBMM'nin yeni İçtüzüğü'ne göre bir çok uygulama Meclis'te yürürlükte. Ayrıca AYM, milletvekilimiz Enis Berberoğlu'nun bireysel başvurusunu artık ivedi bir şekilde sonuçlandırmalı."
Erkek, bir gazetecinin, "İttifak düzenlemesinde itiraz konusu olacak başlıklar netleşti mi?" sorusu üzerine de düzenlemenin yürürlüğe girdiğini anımsattı. Erkek, "İttifak teklifinin içerisinde açıkça Anayasa'ya aykırılık teşkil eden hükümler mevcut. Seçim güvenliği, temsilde adaletle, eşitlikle ilgili. Bunları AYM'ye tabii ki götüreceğiz." dedi.