CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak iktidarın 18 yılda sebep olduğunu söylediği açıkları 7 başlık altında sıralarken "İktidarın 18 yılda dış finansman açığı, liyakat açığı, kurumsal açık, hesap verme açığı, hukuk ve demokrasi açığı, güven açığına" neden olduğunu, bu açıkların arkasında ise "tarafsız bir Cumhurbaşkanı açığı" bulunduğunu söyledi.
CHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmede bulunan Öztrak, iktidarın Türkiye ekonomisini dünyanın en kırılgan ekonomilerinden biri haline getirdiğini söyledi.
Öztrak, bunun sonucunun herkesi borca batıran bir finansman açığı olduğunu belirterek, hükümetin “hesap verme açığına” da neden olduğunu ve milletin sorularına cevap verilmediğini belirtti.
Türkiye’de bir hukuk ve demokrasi açığı oluştuğunu belirten Öztrak, Türkiye’nin Dünya Basın Özgürlüğü sıralamasında 180 ülke içerisinde 154. sıraya düştüğüne dikkat çekti. CHP Sözcüsü tüm bu açıkların arkasında ise “Herkesi kucaklayacak, tarafsız bir Cumhurbaşkanı açığı” bulunduğunu ifade etti.
Öztrak’ın 7 başlık halinde sıraladığı ve iktidarın sebep olduğunu söylediği açıklar şu şekilde:
Dış finansman açığıdır. 18 yılda Türkiye’yi, dünyanın en kırılgan ekonomileri liginde, ilk beşin değişmez ülkesi yaptılar. Türkiye buraya ülkeyi yönetenlerin tercihleriyle geldi. Tek adam parti devleti rejimini inşa ederken, ekonomideki kırılganlıkların üzerini borçla, sıcak parayla örttünüz. Faiz lobileri bu borçları hükümete zorla vermedi. Hükümet ayıla, bayıla bu borçları aldı, ekonomiyi borçla şişirip vatandaşın gözünü boyamaya çalıştı. Sonuç, milyarlarca dolara ulaşan, herkesi borca batıran dev finansman açığı…
"Liyakat açığıdır. Devlette liyakat bitti, yerine saraya sadakat geldi. Koskoca ülke aile şirketi gibi yönetiliyor. Kayınpeder ve damat, ekonominin tüm iplerini ellerinde tutuyorlar.
"Kurumsal açıktır. Tek adam parti devleti rejimi inşa edilirken, ülkemizin en köklü devlet kurumları ve devlet hafızası yok edildi. Ekonomide program yapmayı, tedbir hazırlamayı bilen iyi eğitimli, tecrübeli kadrolar tasfiye edildi.
"Hesap verme açığıdır. Ülkeyi yöneten saray hükümeti millete hesap vermekten kaçıyor. Saray hükümetine milletimiz adına sorular soruyoruz. Ama onlar milletin değil, ABD’nin sorularına cevap vermeyi tercih ediyorlar. Biz kaç haftadır, “2.5 milyar dolar vererek Rusya’dan aldığınız S-400’leri nisan ayında aktive edecektiniz. Aktive ettiniz mi, etmediniz mi?” diye sorduk. Sorumuza cevap vermediler, vermiyorlar. Ama Amerikalılar aynı soruyu sorunca cevap vermişler. Acaba bundan sonra saraya sorularımızı İngilizce mi sorsak? Sarayın Amerikalılara verdiği cevaptan, füzeleri aktive edemedikleri anlaşılıyor.
"Hukuk ve demokrasi açığıdır. Demokrasi sandıkla gelenin sandıkla gittiği, yasama, yargı ve yürütmenin birbirini, dengeleyip, denetlediği, herkesin hukuk önünde eşit, basının ise özgür olduğu rejimin adıdır. Dün 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü günüydü. Bugünü maalesef hakkıyla kutlayamıyoruz. Bu ucube tek adam parti devleti rejiminde dünya basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke içinde 154. sıraya düştük. Çin’den sonra en fazla gazetecinin tutuklandığı ülke Türkiye yakın zamanda Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Murat Ağırel gibi birçok gazetecimiz sarayın hoşuna gitmeyen haberlere imza attıkları için demir parmaklıkların ardında. Gazetelerdeki yazılar, televizyonlardaki yorumlar beğenilmeyince Basın İlan Kurumu ve RTÜK sopası kurumlara karşı kullanılıyor.
"Güven açığıdır. Tüm bu ekonomik ve politik açıklar ülkemizde ciddi bir güven bunalımı yaratmıştır. Tüm ekonomik aktörlerin yatırım ve tüketim iştahı kaçmıştır. Son dört ayda ülkeden kaçan para, 2019’un tamamında çıkanın üç katı oldu. Sadece yabancılar değil, yerli ekonomik aktörlerin de güveni nisanda dip yaptı. Ekonomik güven endeksi, endeksin yayımlandığı 2007’den bu yana ilk defa böyle çakıldı. İmalat sanayi üretimi açısından önemli bir gösterge olan satın alma yöneticileri endeksi de nisan ayında, yayınlanmaya başladığı 2006’dan bu yana en düşük seviyeye geldi.
Ama tüm bu açıkların arkasında tek bir açık vardır. O da “Ülkemizde herkesi kucaklayacak, tarafsız bir Cumhurbaşkanı açığıdır.”
Öztrak maske dağıtımında yaşanan sorunlara ve Avrupa ülkelerine yapılan tıbbi malzeme yardımlara ilişkin, "Ağızlarından '5 koyun gütme' laflarını düşürmeyenler, millete 5 maskeyi dağıtamadılar" ifadelerini kullandı.
Hükümetin aradan 1,5 ay geçmesine rağmen maske sorununun hâlâ çözülemediğine dikkat çeken Öztrak bazı Avrupa ülkelerinin Türkiye'nin gönderdiği yardımı 'terör örgütlerine dağıttıklarını' söyledi.
Öztrak konuya ilişkin şunları söyledi:
"Saray hükümeti maske meselesini hâlâ çözemedi. 1,5 ay geçti. Ağızlarından '5 koyun gütme' laflarını düşürmeyenler, millete 5 maskeyi dağıtamadılar. Vatandaşlarımızın çoğuna, 'takmaya mecbursun' dediği 5 maskeyi hala gönderemediler. Tek kullanımlık maskeler defalarca kullanılıyor. Gelen maskeler de 'delikli tülbentten' farksız. Maske skandalında sadece vatandaş değil, üretici de perişan.
Saray hükümeti, ne üreticilerden maskeleri satın alıp millete dağıtabiliyor, ne de üreticilerin maskeleri dışarıya satmasına izin veriyor. Üreticilerimiz “2 milyar dolarlık koca bir pazarı Çin’e kaptırıyoruz” diye dizlerini dövüyorlar."
"Diğer taraftan da millete verilmeyen kaliteli maskeler, İngiltere’ye, İtalya’ya, ABD’ye, Cumhurbaşkanlığı forsuyla ve “şahsının” adı yapıştırılıp hediye diye gönderiliyor. Kendi milletine maske dağıtamayanlar, 55 ülkeye şefkat eli uzattık diye çıkıp övünüyorlar. O el uzattıkları ülkelerin bazıları da saray hükümetinin kendilerine gönderdiği maskeleri, Mehmetçiklerimize kurşun sıkan, pusu kuran teröristlere dağıtıyorlar. Bu tabloyu da milletimizin bilgisine sunuyoruz."