CHP Sözcüsü Öztrak: İsim isim belirlenerek Anıtkabir'e alınanlar arasından Erdoğan'a tezahürat yapılıyor, bu artık kaçıncı ayıp?

CHP Sözcüsü Öztrak: İsim isim belirlenerek Anıtkabir'e alınanlar arasından Erdoğan'a tezahürat yapılıyor, bu artık kaçıncı ayıp?

CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Anıtkabir’de Erdoğan’a yönelik slogan atılmasına tepki gösterdi.  Öztrak, “İsim isim belirlenerek Anıtkabir'e alınanlar arasından edep ve adaptan yoksun kendini bilmez bir grup Erdoğan'a tezahürat yapıyor. Bu holiganların içeriye alınması devlet protokolünün hangi maddesinde yazıyor? Atamızın kabrine edep adap bilmeyen bu holiganları kim dolduruyor? Kimlik göstere göstere içeri alınmışlar. Bu artık kaçıncı ayıp?” dedi.

Öztrak gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

Öztrak, “Sarayın çifte maaşlı propaganda memuru Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü yok saymaya cüret edebiliyor. 30 Ağustos'u kutlarken Atatürk'ün adını ağzına almıyor. İsim isim belirlenerek Anıtkabir'e alınanlar arasından edep ve adaptan yoksun kendini bilmez bir grup Erdoğan'a tezahürat yapıyor. Bu holiganların içeriye alınması devlet protokolünün hangi maddesinde yazıyor? Atamızın kabrine edep adap bilmeyen bu holiganları kim dolduruyor?” diye sordu.

"Sessiz kalanları da kınıyoruz"

Öztrak, “Kimlik göstere göstere içeri alınmışlar. Bu artık kaçıncı ayıp? Hangi müflis siyasetçi Anıtkabir'de bu saygısızlığı yaptırıyor? Bu hangi örfte, hangi inançta var? Bu ayıba sessiz kalanları da kınıyoruz.” düşüncesini dile getirdi.

“1,5 milyon öğrencinin uzaktan eğitime ulaşamadığı açıklandı. Milli Eğitim Bakanımız öğretmen maaşlarıyla meşgul. OECD ülkeleri içinde öğretmenlerine en düşük maaşı veren 7 ülkeden biriyiz ama bakanın bundan haberi yok. Öğretmenlerimizin çok büyük sorunları var.

"Koronavirüs ideolojik bağnazlığın bahanesi oluyor"

Koronavirüs ideolojik bağnazlığın bahanesi oluyor. Malazgirt kutlamalarında Ayasofya'nın açılışında kimseye bulaşmayan virüs ne hikmetse 30 Ağustos'ta bulaşıyor. 98 yıl önceki 30 Ağustos zaferi pandemi nedeniyle kutlanamayacak eski, 949 yıl önceki Malazgirt zaferi yeni.

Sarayın çifte maaşlı propaganda memuru Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü yok saymaya cüret edebiliyor. 30 Ağustos'u kutlarken Atatürk'ün adını ağzına almıyor. Havuz medyasının pespaye TV kanalının yaptığı terbiyesizliği de nefretle lanetliyoruz. Bakalım bu pespayelik, bu rezillik karşısında RTÜK ne yapacak?

"Milletimiz 30 Ağustos'a ÖTV zammıyla uyandı"

Milletimiz 30 Ağustos'a ÖTV zammıyla uyandı. Oysa ulusal bayram ve tatillerde hizmetin gerektirdiği haller dışında Resmi Gazete'nin yayımlanmayacağı kararname ile düzenlenmiş. Ne acelesi varsa Saray kendi çıkardığı bu kararnameyi bile dinlemiyor. 

"ÖTV'ye fahiş zamlar yaptılar"

Ya bu kararnameden habersizler ya da bütçenin durumu göründüğünden de berbat. Daha birkaç ay önce ucuz araç kredisi pazarlayanlar şimdi birdenbire ÖTV'ye fahiş zamlar yaptılar. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu... Sosyete damat ekonomiyi öğrensin diye ülkeyi deneme tahtasına çevirdiler. Vergi ürünün değerini aşıyorsa buna haraç denir.

Bu küçülmenin daha da yukarıya gitmesi kuvvetle muhtemel. Dolar olarak bakıldığında 2020'nin ikinci 3 ayı itibariyle milli gelirimiz 743 milyar dolara düşmüş. Son 10 yılın en düşük milli gelir seviyesi. Bu beceriksiz yönetim cebimizden 2 yılda 145 milyar doları almış götürmüş. Bu kaybolan 145 milyar dolar zor durumdaki esnafın, tarladaki çiftçinin, fabrikadaki emekçinin, maaşı yetmeyen emeklinin cebinden çıkan para. Bu paralar bir avuç yandaşa, tefeciye kaptırılmış gözüküyor.

Salgının birinci dalgasındaki ikinci zirvesine girdik. Bu süreç ağırlaşırsa sadece sağlık ve insani yönü değil ekonomik etkileri de taşınmaz olur. Zaten iki yıldır süren bir ekonomik buhranın içindeyiz. Gerekli her türlü önlemi almak durumundalar. Üzülerek görüyoruz ki ölümler de yeniden hızlanmaya başladı. Açıklanan rakamlara kimsenin güveni kalmadı. Bilim Kurulu'nun adı kaldı kendisi ortada yok. Fedakâr sağlık çalışanlarımız bu işin bedelini ödüyor. Sağlık Bakanı milleti şikâyet ediyor, başka bir şey yapmıyor.

Kırşehir'deki 30 Ağustos kutlamalarına güvenlik güçleri müdahale etti. Milletvekilimiz Metin İlhan'a karşı güç kullandı. Seçilmiş hiçbir milletvekiline karşı güvenlik güçlerinin güç kullanmasını kabul edemeyiz. Bunu yapan bir bekçi. Bekçinin bu işlerde kullanılmaması gerektiğini söylemiştik. Bu saldırının hesabı mutlaka sorulmalıdır.

Bir de valinin seçilmiş vekilimizin sözlerine 'iftira niteliğinde bir iddia' tanımlaması var. Bu atanmışların seçilmişlere karşı bu şekilde konuşmasını kabul edemeyiz. Bu saldırının öncesinde sarayın atama memuru İçişleri Bakanı'nın ciddi bir kışkırtması var. Sayın Atay milletin seçtiği 600 vekilden biridir. Saldıranlar vekile değil milli iradeye saldırmıştır. Bu saldırganlar bir an önce bulunup adalete teslim edilmelidir. Saldırganların adalete teslim edilmesi atama içişleri bakanının boynunun borcudur. Aksi takdirde bu saldırının azmettiricisi ve planlayıcısı olur.

"İçişleri Bakanı'na bu günlerde bir haller oldu, gençlik kolları başkanını hedef gösterdi"

Atama İçişleri Bakanı'na bu günlerde bir haller oldu. Avcılar Gençlik Kolları üyemiz Mutlu Yıldırım'ı önce hedef gösterdi, bu çocuğun evine baskın yapıldı. Söylenenler suç değilse bu laflar neyin nesi? Gençlik kolları üyemizin evinin basılması neyin nesi? Bu memlekette mahkemeler var. Bunlar demokrasimize açık bir saldırıdır.

Avrupa Birliği Yunanistan'ın oyunlarına gelmemelidir. Ege ve Doğu Akdeniz barış denizi olacaksa bunun etrafında yaşayan tüm devletler devlet sorumluluğu içinde davranmalıdır. Bu sorunlar uluslararası anlaşmalara uygun olarak çözümlenmelidir.

TIKLAYIN | Anıtkabir'de 'Recep Tayyip Erdoğan' sloganları