CHP Sözcüsü Faik Öztrak basın açıklamasında bulundu. Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) ilişkin olarak "Saray'ın emir kulu" diyen Öztrak, " İmamoğlu'na mazbatasını geri verecekler" dedi. Öztrak, seçimlerin tekrarlanmasının ekonomiye olumsuz etki ettiğini ifade ederek, "Dün BDDK bir karar aldı. Bazı ürünlerde kredi kartı ile yapılan harcamalarda taksit sayısını artırdı. Zaten borçlanan vatandaşa vadeyi uzattım biraz daha borçlan dendi. Milletin borca değil işe, aşa, gelire ihtiyacı var. Saray, İstanbul seçimleriyle uğraştığı için vatandaşı aspirinle oyalamaya çalışıyor" diye konuştu.
Öztrak'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Dün BDDK bir karar aldı. Bazı ürünlerde kredi kartı ile yapılan harcamalarda taksit sayısını artırdı. Zaten borçlanan vatandaşa vadeyi uzattım biraz daha borçlan dendi. Milletin borca değil işe, aşa, gelire ihtiyacı var. Saray, İstanbul seçimleriyle uğraştığı için vatandaşı aspirinle oyalamaya çalışıyor.
"Bugünkü günahlarının üzerini örtmek için geçmişe atıp tutmaktan vazgeçmiyorlar. Bütçe imkânları seçimler için sonuna kadar zorlanmış zaten, bütçede daha fazla bir manevra alanı bırakılmamış. Seçimler nedeniyle bütçede yapılan genişlemenin etkisi saman alevi gibi olmuş. İktidarın bütçeyi toplamak için seçimlerden sonra kamu zamlarına hazırlandığını gösteriyor.
"Ekonomiye güven yok onun için faizi düşürme imkanı da son derece sınırlı.
"Herkes perişan ama iktidara dönüp bakınca bu meseleleri çözmek için hâlâ yeni borç vermenin peşinde. Borcu borçla çözemezsiniz.
"Pek çok iş insanı ve esnaf karşılıksız çekler nedeniyle hapis cezasıyla karşı karşıya.
"Hatsa ruhunu teslime derken, kanı çekilmişken doktor tansiyon sorunu kalmadı diye seviniyor. Önemli olan ekonomi büyürken cari açık vermemek. Bu pansuman tedbiriyle, aspirin tedbiriyle bu işleri geçiştirmek mümkün değil.
"Bizim kendi gazetecilerimiz hapiste, onlar, 'gazetecilerimizi bırak deyince' onların gazetecilerini bırakıyorsunuz.
"Küresel güçler onlar gibi her dediklerini yapan bir iktidarı neden istemesinler? Ekonomiyi bu hale küresel güçler getirmedi, ekonomiyi bu hale getiren sıcak paraya yaslanan AK Parti iktidarıdır.
"Ben tek adamım' derken birden mütevazi hale geliyor. Milleti unuttular, aldatmaya çalışıyorlar.
"İnsanlarımızın acilen karınlarını doyurabileceği düzgün işlere ihtiyaç var. Kuru gürültü yapmayı bırakın. Size önerdiğimiz güveni artıracak projeye bir bakın. Milletin vergileriyle ödenen yediğinizin, içtiğinizin hakkını verin. Tüm bunlara çözüm bulması gereken iktidar işi gücü bırakmış İstanbul'un peşinde.
"İşçilerimiz hakkını hukukunu kimin hangi sendikanın koruyacağına inanıyorsa o sendikanın altında örgütlenmekte özgürdür. Biz AKP gibi çalışanlara sendika dayatması yapmıyoruz.
"Bazı duyumlar alıyoruz. AKP tarafından görevlendirilen valiler, muhtarları arayarak bilgi alıyor. Hemşehriler üzerinden çalışma yürütüyor.
"Dün Çorlu tren kazasında sevdiklerini kaybetmiş ailelerimize yapılan muameleyi üzüntü ile karşılıyoruz. Acılı ailelerin üzerine biber gazı ve plastik mermi sıkmak hangi vicdana sığar? Hemşerilerime yapılan bu muameleyi şiddetle kınıyoruz.
"(İmamoğlu'nun valiye 'itlik yapmıştır' dediği iddiası ve Gazeteci Fatih Portakal'ın görüntüleri gördüğünü söylemesi) İmamoğlu gerekli açıklamayı yapmıştır. Ne söylediğini ne ettiğini gayet açık bir şekilde açıklamıştır. Bundan sonrasında süren tartışmanın ne olduğunu anlamakta zorluk çekiyoruz. Buradan yeniden başak bir gelişmenin olduğunu hissediyorum.
"(Yıldırım'ın ortak yayında soruları istediği iddiası) Yayınla ilgili ortadaki bu talebin, yine İmamoğlu şunu açıkladı. Bu Küçükkaya'ya iletilmiş bir talep değil. AKP'nin grup başkanvekili ile bizim grup başkanvekilleri kendi aralarında müzakerenin detaylarını tartışırken Binali Yıldırım'ı temsil eden taraftan böyle bir talep geldi dedi.
"ABD ile ilişkiler Saray'ın kişisel meselesi değil. ABD'den gelen mektup TBMM gündemine dahi getirilmedi. O mektuptaki gelişmelerle ilgili Meclis derhal bilgilendirilmeli.
"(Yıldırım'ın “İstanbul Rum Ortodoks Patrikhanesi Ekümenik Patriği ve İstanbul Başpiskoposu Patrik Bartholomeos’un isim gününü kutluyor, sağlıklı ve uzun bir ömür diliyorum” Tweetine ilişkin değerlendirme) Ekümenik ifadesini Türkiye Lozan'da reddetmiştir. Eski bir başbakanın tweet'inde kalkıp 'ekümenik' ifadesi kullanması anlaşılır değildir. Anlaşılan İstanbul'un rantını elden bırakmamak için ellerinden geleni yapacaklar."