CHP Sözcüsü Faik Öztrak, AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal’ın “Bu zamları devlet yapmıyor” açıklamasına tepki gösterdi. Öztrak, “Bir gecede elektriğe yüzde 127’ye varan zammı kim yaptı? Son bir yılda, benzine yüzde 110, mazota yüzde 133 zammı kim yaptı? Herhalde İngiltere Kraliçesi yapmadı. Rahmetli Başkan Kennedy de yapmadı. Taçsız kral Pele de yapmadı. Brigitte Bardot veya Nadia Comaneci de yapmadı. Bu zamları Şener Şen hiç yapmadı. Bu zamları siz yaptınız siz. Bu zamları sarayın kibirlisi yaptı! AK Parti’nin Yeliz’i var. Bir de onunla yarışan Konya ve Erzurum’dan ‘yeni Yelizleri’ var. ‘Bu zamları CHP yaptı’ deyip; milletin aklıyla alay etmeye kalktılar. Zaten zamlarla millete zulmediyorsunuz. Bari milletle alay etmeyin” dedi.
Öztrak MHP lideri Devlet Bahçeli'nin "Masa kare olsaydı 4 ayaklı olurdu ama yuvarlak olunca ayak 1, o da gizli ayak; yani HDP" sözleriyle ilgili olarak, "Dün afra tafrayla söyledikleri sözlerden, yaptıklarından bugün hızla çark ediyorlar. Bu ülkenin atanmış İçişleri Bakanı; ‘Birleşik Arap Emirlikleri 15 Temmuz’a finansal destek verdi’ dedi. Erdoğan da bu ülkeye demediğini bırakmadı, ama 15 Temmuz hain darbe girişimini desteklemekle suçladıkları, bu ülkenin şeyhinin ayaklarına ilkin turkuaz halılar serdiler. İki gün önce de bu şeyhin ayağına gittiler. Masa ayağı uzmanı, sarayın küçük ortağı Bahçeli’ye sormak lazım, ortağının yaptığı bu ayaklara, ne diyecek?" ifadelerini kullandı.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı sırasında CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Öztrak’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Saray’ın kibirlisi görülmemiş bir buhrana yol açtı. Mutfaklarda tencereler boş. Cepler boş. Cüzdanlar boş. Saray yönetimi milletimizi; boş tosta, boş baklavaya, boş içli köfteye mahkûm etti. Böyle bir beceriksizliği bu ülke hiçbir zaman görmedi, böyle bir rezaleti yaşamadı. Çürük meyvenin adı, ekonomik meyve olmuş. Marketler; çürük elmayı, armudu, ekonomik meyve diye satmaya başlamış. Soruyorum, bu fotoğrafta gerçekten çürük olan ne? Meyve mi? Yoksa saray zihniyeti ve ekonomi politikaları mı? Tabii ki ikincisi. Bunların çürük ekonomi politikaları; fahiş elektrik faturası oldu, milleti çarptı. Milletimiz pazar artıkları için artık kuyruğa giriyor. Pazarda fileye; tek bir salatalık, tek bir biber, tek bir patlıcan, tek bir domates koysanız, cebinizden en az 20 lira çıkıyor. Milletin feryadı arşa ulaştı. Ama kaçak saray sakinlerinin kulakları, milletin sesini duymuyor. Gözleri, milletimizin halini görmüyor. Bunların kalpleri, millete karşı mühürlenmiş. Saray için varsa, yoksa yandaş. Vatandaşı unutmuş. Milletin feryadını dile getiriyoruz, sarayın kibirlisi ‘yaygara’ diyor. Milletimizin feryatları ne zamandan beri yaygara oldu. Madem yaygara koparıyoruz, sonunda neden bizim dediğimize gelmek zorunda kalıyorsunuz. Bizim dediklerimizi neden birer birer yapıyorsunuz."
"Ama, hep iş işten geçtikten sonra, milleti perişan ettikten sonra dediğimize geliyorsunuz. Siz metal yorgunusunuz. Tek kişinin aklıyla da bu işler yürümüyor. Milleti unutup, yandaşa bakarak sorunlar çözülmüyor. Eriyen oylarınız, milletimizin gözünden de gönlünden de düştüğünüzü gösteriyor. Millet size, ‘emaneti bu işi yapacak olana bırak’ diyor. ‘Acemi katır, kapı önünde yük indirir.’ Bunların yaptığı her iş de böyle. En son, ‘temel gıda maddelerinde KDV’yi indirin’ dedik. Sonunda indirdiler. Ama bu kopyacılar, önünü arkasını düşünmeden alelacele iş gördükleri için, indirimin tüm yükünü esnafımızın sırtına bindirdiler. Ticaret zincirinde esnafı esnafla, esnafı vatandaşla karşı karşıya getirdiler."
"Yetmedi bir de esnafımızı tehdit ettiler. Esnaf bir gün önce yüzde 8 KDV ile mal almış, raflarına koymuş. Ertesi gün saray esnafa, ‘malını yüzde 1 KDV ile sat’ diyor. Esnafı pandemide borca batırmışsın. Yetmez elektrik faturasıyla, gaz faturasıyla ezmişsin. Esnaf sermayesini senin yönetiminde yemiş bitirmiş. Şimdi esnafa, ‘sen malını yüzde 1 KDV ile sat, alırken ödediğin yüzde 8 KDV’nin üzerine bir bardak su iç’ diyorlar. Peki, küçük esnaf bu enflasyonun, faizlerin azgın zamanında aradaki farkı, nereden karşılayacak? Gelin bu defa da bizi dinleyin. Çünkü sonunda dinlemek mecburiyetinde kalacaksınız. Küçük esnafımız batmadan, bu yüzde 7’lik KDV farkını derhal iade edin. Elektrik zamlarını derhal geri alın. Temel gıdada KDV indirilmesi tabii ki olumlu, ancak yeterli değil. Mutfaklardaki yangın korkunç hızla büyüyor."
"Önceki dönem Cumhurbaşkanımız, rahmetli Demirel’in meşhur sözüdür: ‘Galibiyetin sahibi çoktur, mağlubiyetin sahibi yoktur. Mağlubiyet yetimdir.’ Şimdi AK Parti yetkilileri yaptıkları zamları, yetim ve öksüz bırakmaya uğraşıyorlar. AK Parti Grup Başkanvekillerinden biri çıkıyor, ‘bu zamları devlet yapmıyor’ deyiveriyor. Bir gecede elektriğe yüzde 127’ye varan zammı kim yaptı? Son bir yılda, benzine yüzde 110, mazota yüzde 133 zammı kim yaptı? Herhalde İngiltere Kraliçesi yapmadı. Rahmetli Başkan Kennedy de yapmadı. Taçsız kral Pele de yapmadı. Brigitte Bardot veya Nadia Comaneci de yapmadı. Bu zamları Şener Şen hiç yapmadı. Bu zamları siz yaptınız, siz. Bu zamları sarayın kibirlisi yaptı. Ama utanma duygusu gidenin, kalbi de ölürmüş. AK Parti’nin Yeliz’i var. Bir de onunla yarışan Konya ve Erzurum’dan ‘yeni Yelizleri’ var. ‘Bu zamları CHP yaptı’ deyip; milletin aklıyla alay etmeye kalkıyorlar. Başka AK Partililer de çıkıyor; ‘faturalar fazla abartılıyor’, ‘doğal gaza mini mini zam geldi’, ‘zamlar geçer, tepkiye lüzum yok’ diyerek, tam bir pişkinlik sergiliyorlar. Damat bir zamanlar; ‘Cumhurbaşkanımız ‘aya dört şeritli yol yapacağım’ dese inanacak seçmenimiz var’ demişti. Anlaşılan Yeliz ve tüm saz arkadaşları da ‘salla yalanı, bulunur inananı’ diye düşünüyor. Allah aşkına, bunlar ne yiyip ne içiyor, bu kafaya nasıl geliyorlar? Pes doğrusu. Ayıptır. Yazıktır. El insaf... Zaten zamlarla millete zulmediyorsunuz. Bari milletle alay etmeyin. Kendi bahçenizde peydahladığınız bu zamları, bizim evin avlusuna bırakıp kaçamazsınız. Öyle kapan da kaçan yok. Ne biz ne de milletimiz buna izin vermez. Bu zamların da zulmün de nesebi sahihtir, anası da babası da ucube şahsım rejimidir."
"Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası da bu ucube rejimin elinde büyük darbeler aldı. Personeli son derece niteliklidir ama birileri arkalarında iz bırakmamak için olsa gerek bu kurumun da hafızasını sıfırlamaya çalışıyor. Daha İstanbul’daki bina bitmeden, personeli apar topar İstanbul’a götürmeye kalkıyorlar. Kıdemli personeli emekliliğe sevk etmek için türlü teşvikler öneriyorlar. Nedir bu telaşınız? Nedir bu paniğiniz? Merak etmeyin. Gök kubbenin altında hiçbir şey gizli kalmaz. Buharlaştırılan 128 milyar doların da 20 Aralık finansal kumpası için yakılan 9 milyar doların da mutlaka izi bulunur, hesabı da sorulur. Siz bu ülkenin namuslu bürokratlarını fazla hafife alıyorsunuz. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, bir cumhuriyet kurumudur. Bu kurumun merkezinin yeri de cumhuriyetimizin merkezidir. Bizim iktidarımızda Merkez Bankası, bulunması gereken yere, yani Ankara’ya geri dönecektir. Bunu şimdiden cümle âleme ilan ediyoruz."
"Dün afra tafrayla söyledikleri sözlerden, yaptıklarından bugün hızla çark ediyorlar. Bu ülkenin atanmış İçişleri Bakanı; ‘Birleşik Arap Emirlikleri 15 Temmuz’a finansal destek verdi’ dedi. Erdoğan da bu ülkeye demediğini bırakmadı, ama 15 Temmuz hain darbe girişimini desteklemekle suçladıkları, bu ülkenin şeyhinin ayaklarına ilkin turkuaz halılar serdiler. İki gün önce de bu şeyhin ayağına gittiler. Masa ayağı uzmanı, sarayın küçük ortağı Bahçeli’ye sormak lazım, ortağının yaptığı bu ayaklara, ne diyecek? Sarayın bekçisi, ‘15 Temmuz finansörü’ dediğiniz ülkenin ayağının altına, sarayın kibirlisinin, turkuaz halı sermesine, yetmez ta ayağına kadar gitmesine, bir laf etti de biz mi duymadık?”
Öztrak, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.
Altı siyasi partinin 28 Şubat’ta açıklayacağı mutabakat metni ile ilgili hazırlıklar hakkında gelen soruya Öztrak, “Biz saray gibi gazetecilere akreditasyon uygulamayacağız. Oturma düzenini de diğer hazırlıkları da gözlerinizle göreceksiniz” dedi.
Altı siyasi parti genel başkanının bildirisinde, Türkiye’nin güvenliği ile ilgili konuların yer almamasına ilişkin soruya Öztrak, “Toplantı sonrasında, toplantının amacını ve yapılacaklar ile ilgili yol haritasını bu soruyu soran arkadaşlarımız dikkatlice okumamış. Ben kendilerine bundan sonra yapılacak açıklamaları daha dikkatli okumalarını tavsiye ederim” dedi.
Altı siyasi parti genel başkanının buluşmasında HDP’nin olmaması yönündeki eleştirilerle ilgili soruya ise Öztrak, “Anlaşılan saray da havuz medyası da altı genel başkanın bir masa etrafında toplanmasını, birlikte fotoğraf vermesini, bir yol haritasını açıklamasını hiçbir zaman hazmedemeyecekler” dedi.
İsrail ile ilgili yeni dönem hakkındaki soruya Öztrak, “Öyle görünüyor ki ‘one minute tiyatrosu’ gişe yapmadığı için perdelerini kapatıyor. Doğrusu rüzgar gülü bile Erdoğan’ın dönüş hızına yetişemiyor” dedi. (ANKA)