CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İçtüzük değişikliğini Anayasa Mahkemesine götüreceklerini belirterek, “Sanırım bir 10 gün içerisinde davamızı açmış olacağız” dedi.
Levent Gök, YAŞ kararlarına ilişkin, “Deniz Kuvvetlerinde yapılan atama ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığına yapılan atamada liyakatlı bir atama yapıldıysa biz atanan tüm komutanların hepsine başarılar dileriz. Bizim bakış açımız devletin kurallarıyla yönetilmesi ve liyakat sistemine uyulmasıdır. Bu çerçevede buna uyulduysa bütün komutanlarımıza hepsine başarılar diliyoruz” dedi.
Gök, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Gök, basın toplantısında yaptığı açıklama şöyle:
“Özellikle son yapılan atamalarda 15 Temmuz darbe girişiminden sonra söz verilmesine karşın liyakat sistemine uyulmayan atamalar yapıldığını görüyoruz, büyükelçi atamalarında gördüğümüz gibi. Bu konuda yetkisi, bilgisi ve donanımı olmayan kişilerin büyükelçilik yapılarak devletin itibarının zedelenmesine fırsat verilmesi akıl alacak gibi değildir.
Dün açıklanan YAŞ kararlarına bakıldığında özellikle Deniz Kuvvetleri Komutanlığındaki atamanın tartışıldığı görülüyor. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bildiğiniz gibi Ergenekon ve Balyoz davalarının yani kumpas davalarının en çok sarstığı bir komutanlığımız ve o davaların orduda hiyerarşiyi ve teamülleri nasıl bozduğunu görüyoruz. İktidarın seyirci kaldığı hatta çanak tuttuğu olaylar ve davalar sonucunda Türk Silahlı Kuvvetleri'nde hiyerarşik yapının, teamüllerin bozulduğuna tanık oluyoruz.
Deniz Kuvvetlerinde yapılan atama ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığına yapılan atamada liyakatlı bir atama yapıldıysa biz atanan tüm komutanların hepsine başarılar dileriz. Bizim bakış açımız devletin kurallarıyla yönetilmesi ve liyakat sistemine uyulmasıdır. Bu çerçevede buna uyulduysa bütün komutanlarımıza hepsine başarılar diliyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığının Temmuz ayı içerisinde İlim Yayma Cemiyeti ve Birlik Vakıf ile imzaladığı protokollerden sonra Ensar Vakfı ile yapmış olduğu protokol tam bir skandaldır. Milli Eğitim Bakanlığı yaptığı bu protokollerle yetkisini, iradesini ve görevlerinin bir kısmını vakıf ve derneklere devretmiştir.
Fetullah Gülen ile ilgili olarak ‘ne istediniz de vermedik’ diyen iktidar şu anda başka yandaşlarına, başka kendine yakın gördüğü kuruluşlara, derneklere ne istiyorsa veriyor. Tehlike aynı şekilde burada da büyüktür. Fetullah Gülen hareketi onlar ne isterlerse verilmiştir, onun için büyümüştür. Şimdi başka kurumlar başka dernekler palazlandırılmak isteniyor.
Genel Başkanımızın bir kilisede nikah tanıklığı yaptığına dair önce bir internet sitesinde daha sonra da bir televizyon kanalında haber yapılmıştır. Bir fotoğraf yayınlanmıştır. Bu fotoğraf ve haber sahtedir.
Vahim bir tablodur. Sahte bir olaydan sahte bir haber üretilmeye çalışılmıştır. Genel Başkanımızın Sheraton Otelinde Çankaya Belediye Başkanımızın kıymış olduğu bir nikahtaki fotoğrafı kullanılmak suretiyle bir başka sahte haber üretilmiştir. Büyük üzüntü verici bir tablodur, vahim bir tablodur, bu konuda Genel Başkanlığımız nezdinde yayın yapan haber yapan tüm kuruluşlar hakkında her türlü yasal hakkımızı kullanacağımızın bilinmesini isteriz.
Müftülere nikah kıyma yetkisi tasarısı Meclis’e sunuldu.
İçişleri Bakanlığının denetimi ve vesayeti dışında başka bir organa nikah kıyma yetkisinin verilmesinin Türkiye’nin önünde son derece güç sorunlar doğuracağını ifade ediyoruz. Eğer nikah kıyma yetkisini genişleteceksek o zaman herkes bu yetkiyi ister. Kalkar Cumhurbaşkanı der ki bu yetkiyi bana da verin ben de kıyım.
Almanya ile yaşanılan sıkıntılar giderek artıyor.
Biz CHP olarak bir an önce bu gerginliğin sona ermesini ve tüm uyuşmazlık noktalarının giderilmesini bekliyoruz.”