24 Haziran seçimlerine katılacak partilerden AKP, CHP, MHP ve HDP uzun mesailerinin ardından açıkladıkları seçim bildirgelerinde Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi konusunda yaklaşımlarını ortaya koydu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından bugün açıklanan “Millet İçin Geliyoruz” başlıklı bildirgede, “Kuvvetler ayrılığı ilkesini tavizsiz bir biçimde yaşama geçiren, evrensel insan haklarına saygılı, sosyal adalet ve eşit yurttaşlık ilkeleri üzerine inşa edilmiş, yeni bir Anayasa hazırlanmasına öncülük edeceğiz” sözü dikkat çekti. Parlamentonun denetim yetkilerinin iade edileceğini belirten CHP, bu konuda ‘işlevli, çoğulcu ve demokratik bir parlamento’ ifadesini seçim bildirgesine koyan HDP ile aynı noktaya dikkat çekmiş oldu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise bugün açıkladığı seçim bildirgesinde, “Cumhur İttifakını oluşturan partilerden biri olarak, önümüzdeki dönemde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin kökleşmesine katkı sağlamayı hedefliyoruz” sözleriyle ittifak ortağı AKP’nin yanında yer aldı.
Dört siyasi partinin seçim bildirgelerinde TBMM ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine dair şu değerlendirmeler ve vaatler yer aldı:
• Kuvvetler ayrılığı ilkesini tavizsiz bir biçimde yaşama geçiren, evrensel insan haklarına saygılı, sosyal adalet ve eşit yurttaşlık ilkeleri üzerine inşa edilmiş, yeni bir Anayasa hazırlanmasına öncülük edeceğiz.
• Yeni Anayasanın tüm siyasal partilerin, sivil toplum kuruluşlarının, demokratik kitle örgütlerinin, meslek örgütlerinin, sendikaların ve yurttaş inisiyatiflerinin geniş katılımıyla hazırlanmasını sağlayacağız.
• Tek adam rejimine karşı, yurttaşlarımızın adalet ve hukuk özlemini yansıtan, siyasal çoğulculuğu ve bir arada yaşama kültürünü yeşertecek yeni bir toplumsal sözleşmeyi hayata geçireceğiz.
• Yeni Anayasamızda yasama yetkisinin devreden ve TBMM iradesinin gasp edilmesine yol açan Kanun Hükmünde Kararname ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi uygulamalarına son vereceğiz.
• Cumhurbaşkanlığı’nı tüm ulusu temsil edecek şekilde tarafsız ve partiler üstü bir konuma getireceğiz. Cumhurbaşkanı’nın yetkilerini sembolik düzeyde sınırlı tutacağız.
• Cumhurbaşkanı’nın kuvvetler ayrılığı ilkesiyle çelişen üst düzey bürokratları ve yüksek yargı mensuplarını atama yetkilerini sınırlayacağız.
TIKLAYIN - İşte CHP'nin seçim bildirgesinin tam metni!
• Gazi Meclis’imizi, tüm yurttaşların temsil edildiği, ortak aklın ve ortak vicdanın yansıtıldığı bağımsız bir yasama ve etkin denetim organı olarak güçlendireceğiz.
• Kanun tekliflerinin TBMM Genel Kurulu’ndan önce kamuoyunda ve ilgili komisyonlarda tüm paydaşların katılımıyla, yeterince tartışıldıktan sonra görüşülmesi yöntemini benimseyeceğiz.
• TBMM Komisyonlarını işlevsizleştiren, Genel Kurul’da tartışma olanağını ve kaliteli yasama olanağını ortadan kaldıran torba kanun uygulamalarını sonlandıracağız.
• Temel kanun usulünün istismarı ile yasamanın işlevsizleştirilmesine izin vermeyeceğiz.
• Meclis içtüzüğünü, TBMM’nin demokratik işleyişini ve siyasal çoğulculuğu sağlayacak şekilde değiştireceğiz.
• İçtüzük değişikliklerini tüm partilerin öneri ve katılımıyla ve nitelikli çoğunluk arayarak yapacağız.
• Milletvekillerinin yargılanması süreçlerinde tutuksuz yargılamayı ilke haline getireceğiz. Hükmü kesinleşmemiş tüm tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılması için gereken yasal düzenlemeleri hızla yapacağız.
• TBMM’nin elinden alınan denetim yetkilerini iade edecek, mevcut yetkilerini güçlendireceğiz.
• Bütçe hakkının devredilemezliği ilkesini ihlal eden Cumhurbaşkanı yetkilerini kaldıracak, bu yetkileri yeniden TBMM’ye vereceğiz.
• TBMM’de Kesin Hesap Komisyonu’nun daimi bir ihtisas komisyonuna dönüştürülmesini; sürekli, etkin, şeffaf ve yürütmeden tam bağımsız bir şekilde çalışmasını sağlayacağız..
• TBMM adına kamu harcamalarını denetleyen Sayıştay’ı yeniden etkin kılacak, özerk bir yapıya kavuşturacağız. Sayıştay raporlarının TBMM’ye zamanında, eksiksiz ve düzenli olarak sunulmasını sağlayacağız.
* AKP’nin “tek adam rejimi” güçler ayrılığını, demokrasiyi, hak ve özgürlük arayışını, kadın özgürlüğü ve eşitliğini yok sayan otoriter bir rejimdir. HDP, “tek adam” otoriterliğİne açık biçimde karşıdır.
* Geçmişin vesayetçi anlayışıyla ifade edilen parlamenter sistemin, halkları, kimlikleri ve inançları eşit düzeyde görmeyen otoriter anlayışına da karşıdır.
* 24 Haziran’da ya ‘tek adam otoriter rejimi’ kurumsallaşacak ya da “büyük insanlık” kazanacak. Özgürlükçü laikliğin, çoğulculuğun, kuvvetler ayrımının merkeze alındığı çok dilli, çok inançlı, eşit yurttaşlık temelli demokratik anayasa, ülkedeki tüm toplumsal grupların katılımı ile hazırlanacak.
* Düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü, basın özgürlüğü, cinsiyet özgürlüğü, barış hakkı, hakikat hakkı, sendika kurma hakkı, grev ve toplu sözleşme hakkı, sosyal güvenlik hakkı, temel gelir hakkı, konut hakkı, engelli hakkı, temiz suya ve yeterli gıdaya erişim hakkı, vicdani red hakkı, kültürel kimlik hakkı, anadilini kullanma hakkı, eğitim ve öğrenim hakkı, bilgi edinme hakkı, adil yargılanma hakkı, çocuk hakları, yaşlı hakları, hayvan hakları... Demokratik Anayasa’da bütün özgürlükler ve haklar garanti altına alınacak. Demokratik anayasa, merkezin tahakkümüne karşı yereli, devletin tahakkümüne karşı toplumu, erkek egemen zihniyetin tahakkümü ne karşı kadını, sermayenin tahakkümüne karşı emeği ve doğayı temel alan yerel demokrasi anlayışını esas alacak.
* 24 Haziran, Türkiye’de güçler ayrılığını, yargı bağımsızlığını, denge-denetleme mekanizmasını, işlevli, çoğulcu ve demokratik bir parlamentoyu var etmek için, HDP ile barajı yıkma, umudu geleceğe taşıma zamanıdır. 24 Haziran’da halkların iradesini ve geleceğini gasp etme peşinde olanlar gidecek. Parlamentoda çok daha güçlü bir biçimde yer alacağız
TIKLAYIN - İşte MHP'nin seçim beyannamesinin tam metni!
* Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi şüphesiz ki, Cumhuriyet tarihimizdeki en önemli yönetim reformu, şartlara ve gelişmelere cevap veren en dinamik demokratik tercihtir. Çok partili siyaset hayatımızda bu haliyle 16 Nisan Halkoylaması bir milat, hatta demokratik bir misak olmuştur.
* Türk milletinin tercihi ve iradesi olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, siyasî ve toplumsal uzlaşmanın ön plana çıktığı, millî iradenin doğrudan tecelli ve temerküz ettiği bir yönetim yapısıdır.
* Cumhur İttifakını oluşturan partilerden biri olarak, önümüzdeki dönemde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin kökleşmesine katkı sağlamayı hedefliyoruz. İnancımız odur ki, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Türkiye’nin önü açılarak bölgesel ve küresel bir güç merkezi haline gelmesi ve “Lider Ülke” olması sağlanacaktır.
* Yeni hükümet sistemi, “güçlü yönetim, etkin meclis” için gereken şartları tesis etmiş ve Türkiye’nin maruz kaldığı tehditlere daha güçlü bir karşılık verilebilmesinin zeminini hazırlamıştır. Yeni hükümet sistemi sayesinde devlet ile millet bütünleşecek, millî şuur ve egemenlik siyasetin tek belirleyicisi olacak; FETÖ, PKK ve IŞİD gibi terörist yapılarla daha etkili bir mücadele mümkün hale gelecektir.
* Yasama, yargı ve yürütme organları arasında güçlü bir denge ve denetim mekanizması tesis edilecek, sert kuvvetler ayrılığı sayesinde yürütmenin yasama üzerindeki tahakkümü ortadan kaldırılacak ve TBMM’nin etkin ve güçlü bir yapıya kavuşması mümkün olacaktır.
* TBMM’nin sahip olacağı etkin denetim gücüyle yürütme organı olan Cumhurbaşkanlığı dengelenecek, yürütmenin yetkisini aşması artık söz konusu olmayacaktır.
* Yeni anayasal düzenlemelerle, sınırsız yetki ve sorumsuz cumhurbaşkanı yerine, hem yargı ve yasama tarafından denetlenecek hem de millete karşı hesap verecek bir cumhurbaşkanlığı makamı oluşturulacaktır. Devletin tepesindeki hukuksuzluk tartışmaları ise tekrar açılmamak üzere sona erecektir. Bütün bu düzenlemeler, darbelere sözde “gerekçe” olan anayasal normlar üzerindeki anlaş mazlık ve çekişmeleri bitirip istikrarlı ve kriz üretmeyen bir hükümet sistemi ortaya çıkaracaktır.
TIKLAYIN - İşte AKP seçim beyannamesinin tam metni: OHAL sürecek!
* 24 Haziran seçimleri, yeni yönetim sistemini hayata geçireceğimiz ilk seçim olacaktır. Vatandaşlarımız bir taraftan cumhurbaşkanını yani Hükümeti sandıkta seçecek, diğer taraftan milletvekillerini belirleyecektir.
* Yeni dönem güçlü Meclis ve güçlü Hükümet dönemi olacaktır. Bu iki temel kurumun kendi alanlarına yoğunlaşmalarının yanı sıra ahenk içinde çalışmaları milli hedeflerimizin gerçekleşmesine hizmet edecektir.
* Bu iki kuvveti, bağımsız ve tarafsız yargı tamamlamış olacaktır. Yeni dönemde Meclis daha itibarlı, Hükümet daha güçlü, bağımsız ve tarafsız yargı daha etkin olacaktır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemiyle birlikte yürütme erkinin kendi içerisindeki fonksiyonları derli toplu ve etkili bir nitelik kazanırken, kuvvetler ayrılığı prensibi daha sağlıklı bir şekilde uygulanma zemini bulacaktır.
* Yürütmenin daha bütüncül bir yapıyla daha hızlı ve kaliteli hizmet vermesine dayalı yeni yönetim modelinde güçlü bir Meclis yasama faaliyetlerini daha iyi yaparak yürütme üzerindeki sorumluluklarını yerine getirirken, bağımsız ve tarafsız yargı vatandaşlarımızın adil ve etkin bir şekilde adalet hizmeti alabilmesinin hukuki zeminini oluşturacaktır. Anayasa değişikliğiyle beraber Meclisimize daha güçlü bir ortamda çalışmasının önü açılmıştır. Yeni sistemle Meclis ve Hükümet güçlenecek, yönetimde çift başlılık ortadan kalkacaktır.
* Seçimler artık dört yılda değil, beş yılda bir gerçekleştirilecek ve uzun süreli istikrar sağlanacaktır. Yeni Meclisimizde artık 550 değil, 600 milletvekili olacak, 18 yaşında seçme hakkıyla birlikte Meclisimiz daha da gençleşecek ve temsil gücü artacaktır.
* Yeni sistemde Meclisimiz asli işlevi olan yasa yapmaya odaklanacak ve hükümeti daha güçlü bir şekilde millet adına denetleyecektir. Yasa teklifleri artık sadece milletvekilleri tarafından verilecek ve halkımızın beklentileri, kanunlara çok daha fazla yansıyacaktır. Hükümet, bütçe dışında yasa tasarısı teklif edemeyecektir. Yeni sistemde hükümetin kanun tasarısı hazırlama, sunma yetkisi olmadığı gibi yetki kanunuyla KHK çıkarma yetkisi de kaldırılmıştır.
* Nitelikli demokrasi için etkin bir yasamanın gereği olarak güçlü bir Meclis bundan sonraki dönemde de yönetim sistemimizin vazgeçilmez unsurlarından biri olmaya devam edecektir. Meclisin yürütmeyi denetim yetkisi de güçlenecek ve gerçek bir denetime dönüşecektir. Meclis hükümeti kanun yoluyla, ayrıca meclis araştırması, genel görüşme ve yazılı soru yoluyla denetleyecektir. Meclis, soruşturma ve dokunulmazlıkları kaldırma yoluyla cezai denetim sürecini başlatma yetkisini gerektiğinde kullanabilecektir.
* Bizim için güçlü bir Meclis; çalışan, üreten, yasalaştıran ve bu yolla vatandaşlarımızın, ekonomik birimlerimizin ve sosyal hayata dair tüm kesimlerin günlük hayatını kolaylaştıran, sorunların çözümüne katkıda bulunan bir Meclis anlamına gelmektedir.
* Milletvekillerinin yasama gücü yeni yönetim modeliyle güçlenecektir. Yeni dönemde Meclisin, ülkemizin temel problemlerini çözmede yasa yapıcı olarak daha fazla işlev görmesi bizim için oldukça önemlidir.
* Bunun için de yüce halkımıza Meclis sıralarında vekâlet eden, onların sorunlarıyla dertlenen, çözüm arayışında olan, kafa yoran ve teklif üreten milletvekillerinin daha nitelikli çalışmalarla yeni dönemde daha kaliteli bir yasama süreci oluşturmalarına özel önem vereceğiz. Meclisimizin teknik ve kurumsal altyapısını güçlendireceğiz.
* Mecliste yer alan ihtisas komisyonlarının müzakere etme ortamı geliştirilerek, çok daha aktif hale gelmeleri sağlanacak, Meclisimizin kurumsal altyapısı daha da güçlenecektir. Genel kurul daha çok karar alma süreçlerine odaklanacaktır. Meclisin yasama kapasitesinin güçlendirilmesini sağlarken, diğer taraftan hükümeti denetim kapasitesini güçlendireceğiz. Özellikle Komisyon çalışmalarında kaliteli bir yasama süreci için sivil toplum kuruluşlarının aktif katılımı ve katkısı sağlanacaktır.
* AK Parti olarak, Meclisin çalışma usul ve esaslarını belirleyen iç tüzüğün yeni hükümet sistemimize uygun bir biçimde çalışmasını sağlayacak düzenlemelere öncülük edeceğiz. Parlamentomuz sadece yasama görevi yapmayacak, uluslararası alanda da ülkemizin ve insanımızın hukukunu koruyacak şekilde bir misyonu olacaktır. Yeni dönemde parlamenter diplomasi alanında Meclisimiz çok daha aktif bir rol oynayacaktır