CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, yasadışı dinlemelere karşı hükümetin arkasında olduklarını belirti. Loğoğlu, “Yasalara göre suç olan bir şey varsa bunun ortaya çıkartılması gerekir, bunun arkasındayız. İkinci söylemde, dinlemeler birçok yönüyle suç niteliği taşıyan eylemler, rüşvet ve yolsuzluk, bu komplo ürünü olsa dahi, yolsuzluk ve rüşvet iddiaları ortadan kalkmıyor” dedi.
Doğan Habar Ajansı’ndan Fırat Keskinkılıç’ın haberine göre, Loğoğlu, bazı endişeleri olduklarını dile getirerek; şöyle dedi:
"Çözümün hangi esaslara dayandığı, Türkiye'nin ve Kıbrıs Türk halkının çıkarlarını koruyup korumadığı yönünde endişelerimiz var. Uyanık olalım, satabilecekleri tek bir cephe kaldı Kıbrıs, onu da diğer bütün dış politika konularında olduğu gibi Türkiye'nin kalıcı çıkarlarına ters düşecek şekilde 'çözüme kavuşturduk' iddiası ile yaparlarsa ne tarih ne halkımız affeder." Kırım'daki son gelişmelere de değinen Loğoğlu, askeri müdahaleyi gerektirecek bir duruma karşı olduklarını ifade ederken; "Kırım'daki gelişmelerin diyalog yoluyla çözülmesinden yanayız. Hiç güvenemediğimiz Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Kırım Türkleri bağlamında bazı sözleri bizi kaygıya sevk ediyor" dedi.
Bir ülkenin başbakanının dinlenmesi mahkeme kararı olmadığı takdirde suç olduğunu belirten Loğoğlu şunları kaydetti; "Böcek söylemleri, dinleme iddiaları yeni değil. Yıllarca önceden beri var. Başbakan ağzı ile söylüyor, niye harekete geçmediler, niye bugün gördükleri tehlikeleri o zaman görmediler? Belli bir noktaya kadar doğru olan söylem saptırılan amaç ve niyetleri ile ciddiye alınmaktan çıkan bir söylem haline geliyor. Yasalara göre suç olan bir şey varsa bunun ortaya çıkartılması gerekir, bunun arkasındayız. İkinci söylemde, dinlemeler birçok yönüyle suç niteliği taşıyan eylemler, rüşvet ve yolsuzluk, bu komplo ürünü olsa dahi, yolsuzluk ve rüşvet iddiaları ortadan kalkmıyor. Bunun üzerine gidilmelidir, bunu yapmıyor. Neredeyse yolsuzluk ve rüşvetin meşru olduğu şeklinde bir algı oluşturulmaya çalışılıyor."
Son tahliye kararlarına ilişkin değerlendirmede bulunan Faruk Loğoğlu, "Tahliyelerin çok daha önce gelmesi gerekirdi. Türkiye'de sorumlu mevkiler daha önce yapılması gerekenleri daima daha geç yapıyor. Buna Sayın Cumhurbaşkanı'nın yaptıkları da dahil" diye konuştu. Bir gazetecinin, "Abdullah Gül'ün Dışişleri Bakanlığı döneminde Fethullah Gülen ile ilgili bir mesajın ABD'ye sizin götürdüğünüz yönünde bir bilgi var, o süreçte ne yaşandı?" sorusuna Loğoğlu şöyle yanıt verdi; "O tarihlerde Fethullah Gülen'in bir Amerikan makamlarına yeşil kart başvurusu vardı. Bu yeşil kart alabilmek için Amerika'da uzun bir süre kalmanız, belli koşulları yerine getirmeniz gerekiyor. O dönemde Fethullah Hoca'nın avukatları tarafından hazırlanan bir belgeyi Amerikan Dışişleri Bakanlığı'na iletmemiz istendi. Bunun değişik açılardan bir yazışma konusu olma gereği duyuldu. Benim kanaatim bu ABD Dışişlerine gayri resmi olarak iletilen belgenin ABD yönetiminin yeşil kart konusunda verdiği kararı birebir etkileyen bir belge olduğunu düşünmüyorum. Bu yeşil kartı ABD makamları zaten başvuru sahibine vereceklerdi. O, Fethullah Hoca'nın pozitif özelliklerini anlatan, niçin Amerika'da yeşil kartı hak ettiğini anlatan bir belgeydi. Bunu bizden Dışişleri Bakanlığı istedi, o zaman Dışişleri Bakanıydı Sayın Gül."
Gezi olayları sırasında yaralanan Berkin Elvan'ın halen komada olduğunu ve 16 kiloya kadar düştüğünü belirten Loğoğlu; "Neredeyse 1 yıl geçti, hala bir özür yok. Bu hükümet gözyaşlarını bile ayrımcı bir şekilde kullanıyor, onun için ağlıyor, bunun için ağlamıyor" dedi.