CHP’de cumhurbaşkanlığı seçimi yarışının ilk turda kaybedilmesini “adayın yanlışlığına” bağlayan muhalifler, parti yönetimini olağanüstü kurultaya zorlamak için farklı kollardan harekete geçti. CHP’deki ulusalcı isimlerden Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan ve 5 milletvekili, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na “makamı bırakın ve kurultaya gitme erdemi gösterin” çağrısıyla bayrak açtı.
Parti yönetimini sert dille eleştiren Grup Başkanvekili Muharrem İnce ise yarın grup başkanvekilliğinden istifa edip muhalif hareketin başına geçmeye hazırlanıyor. İnce’ye geçen hafta Yalova’da birlikte yemek yediği eski Genel Başkan Deniz Baykal’ın da destek verdiği belirtiliyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Emel Yıldırım ise kurultay taleplerine “Kurultay istemek demokratik bir haktır. Delege sayımızın salt çoğunluğu olan 586 imzayı bulurlarsa elbette kurultay toplanır” diyerek, parti yönetiminin kendiliğinden kurultay çağrısı yapmayacağı mesajı verdi.
Ayşe Sayın’ın Cumhuriyet’te yer alan haberine göre, CHP’de, genel merkez yönetiminin tersine seçim sonuçlarını başarısızlık olarak değerlendiren parti içinde farklı kanatlardaki muhaliflerden “istifa ve kurultay” talebi açıkça seslendirilmeye başlandı. Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday gösterme aşamasında yaşanan “imza krizi”nde bölünen ulusalcılardan, CHP’nin ulusalcı kanatta yer alan isimlerinden Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan, Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, Mersin Milletvekili İsa Gök, İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz ve İstanbul Milletvekili Nur Serter dün TBMM’de ortak bir basın açıklaması yaparak, seçim sonuçları nedeniyle parti yönetimine sert eleştiriler yöneltti. Çatı aday gösteren partilerin yönetimi farklı söylese de Cumhurbaşkanlığı seçiminden muhalefetin “ağır bir yenilgiyle” çıktığını belirten Tarhan, CHP’nin tarihi boyunca hiçbir güce teslim olmadığını, gücünü halktan aldığını söyledi.
Tarhan, “Biz de bu olağanüstü koşullarda yargıyı, yasamayı kuşatan, itiraz eden gençleri katleden, kamplaştıran, baskıcı, gerici anlayışa teslim olmamalıydık” görüşüne yer verdi. Tarhan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, CHP seçmeni için kullandığı “tıpış tıpış gideceksiniz” sözlerine de göndermede bulunarak, “CHP asla ama asla tıpış tıpış bir parti olmamalıydı. Bu dönem kimlerin parti direncini kırdığının, bu konuda inanılmaz bir test süreci olmuştur” diye konuştu. “Girdiği her kabın şeklini almak isteyenlerin, içinde bulunduğu kaba hapsolması kaçınılmazdır” diyen Tarhan, CHP’nin Tayyip Erdoğan zihniyetiyle mücadele ettiğini anımsatarak, “Ona benzeyerek oy almak istemiyoruz” görüşünü dile getirdi. Parti yöneticilerinin, 14 siyasi partinin adayının, bu partilerin toplam oyundan yüzde 9’a yakın oranda daha düşük oy almasının “başarı” olarak nitelendirmesini “tabanın aklıyla alay etmek” olarak nitelendiren Tarhan,“Türkiye’yi ve sorunlarını bilen ve Recep Tayyip Erdoğan’ın yolsuzluklarını, Cumhuriyetle hesabını sorgulayıp yüzüne vuracak bir aday beklerken, aksine onun icraatlarını beğendiğini açıklayan bir aday çıkartılması tam bir fiyaskodur. Cumhuriyet mağdur edilmiştir. Sol şerit tamamen boş bırakılmıştır. Siyaset boşluk kaldırmaz” dedi. Tarhan, HDP adayı Selahattin Demirtaş’ın oy artışının sorumlusunun da solun evrensel ilkeleri ile hareket etmek yerine “muhafazakâr elitizme teslim olan” yönetim anlayışı olduğunu ifade etti. Kurultay delegeleri ve partililerin “ülkenin ve partinin geleceğine sahip çıkmaya”çağırdığını belirten Tarhan, “CHP’nin programından sürekli ödün verilerek sürdürülen bu muhalefet anlayışında artık sona gelinmiştir. Ve şu kesindir, CHP, başkası gibi olmaya çalıştı ve kaybetti. Artık ya kendini kandırmaya devam edecek ya da yeni bir yol seçecektir. Sayın genel başkan ve ekibi makamdan çekilme ve kurultaya gitme olgunluğunu göstermelidir. Bu umutsuzluk ve kaybetme döngüsü artık kırılmalıdır” dedi.
Öte yandan kulislerde, parti yönetimine attığı tweet’le bayrak açan Grup Başkanvekili Muharrem İnce’nin gruptaki görevinden istifa edeceği iddiası dile getirildi. Parti yönetimini Twitter üzerinden sert dille eleştirip “genel başkanlık mücadelesi başlatacağı” mesajı veren Grup Başkanvekili Muharrem İnce ise gruptaki görevinden ayrılıp olağanüstü kurultayı zorlamak için sahaya inmeye hazırlanıyor. CHP’deki bazı parti yöneticileri ve milletvekilleri, İnce’nin Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun “vekili” sıfatını taşırken, kendisine karşı genel başkanlık mücadelesi vermesinin “etik” olmayacağı görüşünü dile getiriyor. İnce’nin yarın bir basın toplantısı yaparak grup başkanvekilliğinden istifa edip, parti içinde genel başkanlık mücadelesine başlayacağını ilan etmesi bekleniyor. Geçen hafta bir düğün için Bursa’ya giden ve orada kendisiyle yemekte buluşan eski Genel Başkan Deniz Baykal’ın da İnce’ye destek verdiği belirtiliyor. Ancak İnce’nin Baykal ve ekibi dahil, önümüzdeki süreçte parti içindeki tüm kesimlerle görüşüp, olağanüstü kurultaya imza toplamak için girişimde bulunacağı belirtiliyor.
CHP PM Üyesi ve Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş de seçim sonuçlarını muhalefet açısından bir başarı olarak nitelemenin ciddiyetle bağdaşmayacağını söyledi. Son yerel seçimlerdeki 9 muhalefet partisinin oy toplamının yüzde 46’yı aştığına işaret eden Güneş, “Kaldı ki Sayın İhsanoğlu’nun AKP tabanından da oy alması bekleniyordu. Bir çatı adayla amaç seçimleri ikinci tura taşıyabilmekti. Bunların hiçbiri olmadı ve anlaşıldı ki, başta CHP olmak üzere her partinin kendi adayını çıkarması daha iyi sonuç verecekti” dedi. Yaklaşık 10 ay sonra yapılacak genel seçimlere dikkat çeken Güneş, başarısızlık üzerinden siyaset yapmak yerine seçimleri kazanmak için partinin yetkili organlarında değerlendirmeler yapmak ve yeni stratejiler tasarlamak gerektiğini ifade etti.
CHP yönetimi ise seçim sonuçlarını bugün Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında toplanacak MYK’de değerlendirecek. CHP lideri, İhsanoğlu’nun doğru aday olduğunu belirtip, şu anda olağanüstü kurultay çağrısı yapmasını gerektirecek bir durum olmadığını belirtmişti. Ancak Kılıçdaroğlu önümüzdeki aylarda bir “tüzük kurultayı” toplamayı planlıyor. Muhaliflerden gelen“kurultay” çağrılarına ise genel merkez yönetimi “gerekli imzayı bulsunlar, toplasınlar” restiyle yanıt veriyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Emel Yıldırım ise CHP tüzüğünde olağanüstü kurultay koşullarının belli olduğuna dikkat çekti. Kurultayın “demokratik bir talep” olduğunu belirten Yıldırım,“Ancak bunun yolu yöntemi var. Delege sayımızın salt çoğunluğu olan 586 imzayı delegelerimiz verirse elbette kurultaya gidilir. Ama şu anda bize tabandan öyle bir talep yansımadı” dedi.
CHP’de halen 1170 civarında kurultay delegesi bulunuyor. CHP tüzüğüne göre delege sayısının beşte birinin, yani 260 milletvekilinin imzasıyla kurultay toplanabiliyor. Ancak CHP tüzüğünün 49. maddesine göre olağanüstü kurultaylarda seçim de yapılabilmesi için delegelerin yarısından bir fazlasının imzası gerekiyor. Bu da 1170 delegeden 586’sının imza vermesini gerektiriyor.