CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeniden Genel Başkanı seçildiği kurultayla ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Bekaroğlu, genel başkanlığa adaylığını koyan ancak 447 oyda kalan Muharrem İnce'nin, 'transfer' açıklamarına tepki gösterdi. Bekaroğlu, "Tam tersi CHP’yi içe kapatacak laflar, onu istemiyoruz, bunu istemiyoruz, dışarıdan, transferlere son vereceğim Muharrem Bey. Transferlere son verelim de insanlara kapıyı açmayacak mısın, nasıl son vereceksin" dedi.
İnce, kurultay öncesinde, "Dönüştürücü bir siyaset yapacağız. Partimize transfer dönemini kapatıp, katılımı sağlayacağız. Bizim kiminle bir kesişim kümemiz varsa onunla diyalog içinde olacağız. Bu kesişim kümesi Cumhuriyet, yolsuzluk ve yoksulluğa karşı olmak… " açıklamasında bulunmuştu.
Bekaroğlu, şöyle konuştu:
"Kurultayda, aday olan arkadaşların yaptıkları, davranışları CHP’yi kimlik siyaseti ne aştırıp sosyal demokrat temel ilkeler üzerinden iktidara taşıyacak bir cümleleri yok. Parti içinde kimlik siyaseti oradan adam geldi, Ekmeleddin’i (İhsanoğlu) niye aday yaptın, sanki CHP’nin bütün problemi buymuş gibi. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adaylığı yanlış olabilir, değerlendirilebilir ama CHP’nin bütün problemi bu mu. Sayın İnce, 447 oy aldı, hangi aday, CHP’yi iktidara taşıyacak bir cümle etti. Kaldı ki; sosyal demokrasinin dünyada da bir krizi var, bunu aşacak hangi cümleyi söylediler."
Kendisine yöneltilen, "Önümüzde 2019 var? CHP ne yapacak?" sorusunu yanıtlayan Bekaroğlu, şöyle dedi:
"CHP genel başkan adayı olanlar dahil 16 Nisan’da hükümet şeklinin değiştiğini artık 50 artı 1’le iktidar olunduğunu henüz kavrayamamışlar gibi görünüyor. Henüz kimse bu 50 artı birin nasıl alınacağına dair bir şey söylemedi. Tam tersi CHP’yi içe kapatacak laflar, onu istemiyoruz, bunu istemiyoruz, dışarıdan, transferlere son vereceğim Muharrem Bey. Transferlere son verelim de insanlara kapıyı açmayacak mısın, nasıl son vereceksin. O insanların CHP içinde siyaset yapmasını engelleyerek mi yapacaksın, nasıl yapacaksın. Oy verin ama burada siyaset yapmayın, böyle bir şey olur mu? Bize oy versin muhafazakar kesimler ama siyaset yapmasınlar. Bize oy versin Kürtler ve diğer kimlikler ama siyaset yapmasın."
Bekaroğlu, ardından kendisine yöneltilen, "İnce’yi böyle mi okuyorsunuz" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Öyle anlaşılıyor, ama bunun farkında mıdır, değil midir onu bilmiyorum. Genel başkana eleştiri yaparken, parti içindeki dinamikleri, delegeyi, şuraya gelme buraya gelme isteğini kamçılarken bu anlamda cümleler kullanıyor. CHP’li tam bir sosyal demokrat parti yapacak, iktidara taşıyacak, ekonomiyi sosyal kutuplaşmayı önleyecek laflar söylemedi."
Bekaroğlu konuşmasının devamında şunları dile getirdi:
Deniz Baykal zamanında da CHP’yi takip ederdim. Bütün problem Baykal olarak görülüyordu. Son seçimlerde Baykal, yüzde 19. Kılıçdaroğlu geldi ve yüzde 25’lere çıktı. Şimdi Kılıçdaroğlu problem olarak görülüyor. Öyle değil işte, mesele kişilerle ilgili değil. Bir de onu dışla, buna omuz at, onu görmek isteme, peki 2019’de seçimler olacak. Ankara İstanbul, Adana’yı nasıl alacağız.
Eğer kimlikler üzerinden siyaset yapacaksak kaç yüzyıl daha bekleyeceğiz insanları kendi kimliklerimiz konusunda ikna etmeye. Herkes kendi kimliği ile yaşayacak, bütün insanların kendi kimlikleriyle siyaset yapacakları, inanç guruplarını siyaset yapacakları bir sosyal demokrat parti.
Sağa kaydıralım, sağdan bir adam gelsin. Sosyal demokratik ilkeleri siyasette bütünüyle yerleştirdiğimiz zaman kimlik siyaseti açığa düşecektir.
Kimlik siyaseti ile sosyal demokrasi uyuşmaz. Kimlik siyaseti Türkiye’yi iç hesaplaşma ve iç savaşa doğru götürüyor. CHP bütün kimliklerin siyaset yapabildikleri bir partidir.