CHP'DEN CMK'DA DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ TBMM (A.A)

-CHP'DEN CMK'DA DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ TBMM (A.A) - 06.01.2011 - CHP'li bir grup milletvekili, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (CMK) tutukluluk süresine ilişkin yeni düzenlemeler getiren kanun teklifi hazırladı.  TBMM Adalet Komisyonu'nun CHP'li üyeleri Ali Rıza Öztürk, Ali İhsan Köktürk, Halil Ünlütepe ve Turgut Dibek, düzenledikleri basın toplantısında hazırladıkları teklife ilişkin bilgi verdi.  Teklife göre, tüm ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren işlerde tutukluluk süresi en çok 2 yıl olacak. Ancak, bu süre zorunlu hallerde gerekçeleri gösterilerek en çok 1 yıl uzatılabilecek.   Ayrıca ''Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerle ilgili tutukluluk sürelerine ilişkin sınırlar, hakkında tutukluluk kararı verilmesine neden olan fiile ilişkin olarak mahkumiyetine karar verilen sanık açısından yapılacak istinaf ve temyiz aşamasında uygulanmayacağı'' kuralını getiriyor. Tutuklu işlere ilişkin istinaf ve temyiz incelemeleri, toplamda en çok 1 yıl içinde karara bağlanacak. Haklarındaki istinaf ve temyiz incelemesi toplam bir yılda karara bağlanmayan tutuklu sanıklar derhal salıverilecek.  Tutuklama süresinin tüm ağır ceza mahkemelerinin görev alanlarıyla ilgili tek bir düzenleme öngörülen düzenlemede, özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin yetki alanlarına giren suçlarla ilgili sürenin iki kat uzatılabileceği hükmünün de yürürlükten kaldırılması öngörülüyor.  Teklifin gerekçesinde, hukukta tutuklamanın geçici bir önlem olduğu belirtilerek, uzun tutukluluk süresinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AİHS) aykırı olduğu, bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Türkiye aleyhine aldığı birçok karar bulunduğu ifade edildi. CMK'nın 102. maddesinin yürürlüğe girmesiyle tutukluluk süresine ilişkin kamuoyunda tartışma yaşandığı anlatılan gerekçede, teklifle bu süreler konusundaki ''muğlaklığın giderilmesi, konuluş amacına, Anayasa ve AİHS'ne uygun hale getirilmesinin amaçlandığı'' kaydedildi.  Gerekçede, ilk derece mahkemelerinde haklarında mahkumiyet kararı verilenlerle henüz karar verilmemiş olanlar arasında bir ayırım yapılması gerektiği de belirtildi.