CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanvekili Sezgin Tanrıkulu, 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü’nde hayvanlara karşı artan istismar suçlarının önüne geçilebilmesi için bir Meclis Araştırması talep etti. Tanrıkulu, verdiği araştırma önergesinde yapılan yasa düzenlemelerinin yeterince caydırıcı olmadığını ve hayvanlara karşı istismar suçlarının yükselmeye devam ettiğini belirtirken, hayvan haklarının sadece 4 Ekim’de hatırlanmaması gerektiğini vurguladı.
Tanrıkulu'nun TBMM Başkanlığı'na verdiği önergesi şöyle:
5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanununda hayvanlara yönelik şiddet, dövüş, tecavüz, kasten öldürme gibi fiilleri uygulayanlar için, idari para cezasına hükmedilmesi ve yasanın yürürlüğe girdiği 2004 yılından itibaren söz konusu fiillerde ciddi sayıda artış olması gözetilerek verilen cezaların caydırıcı olmaması nedeniyle yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulmuştur. Bu noktada, sahipli-sahipsiz ayrımı gözetilmeksizin hayvanlara yönelik suçların TCK kapsamına alınarak hapis cezası ile cezalandırılmasının gerekliliği bildirilmiştir.
4 Ekim Hayvanları Koruma Günü olup, hayvanlara karşı yapılan her türlü şiddet ve istismar sadece 4 Ekim’de hatırlanmamalı, hayvanlara yönelik her gün artan, basında da sıkça yer alan ve toplumda infial uyandıran şiddet olaylarının önlenmesi için, alt sınırı en azından 2 yıldan başlayan hapis cezaları öngörülmelidir. Bu şekliyle, uygulamada adli para cezasına çevrilecek ve ertelenecek olan cezalar son derece yetersiz ve caydırıcı olmaktan uzaktır.
11 Temmuz 2018 tarihinde sosyal medyada yer alan bir videoda Nevşehir Acıgöl Belediyesi çalışanlarının sokak köpeklerini canlı olarak çöp arabalarında ezerek öldürdükleri iddiaları akabinde vermiş olduğum 7/359 esas numaralı yazılı soru önergesine 21 Eylül 2018 tarihinde İçişleri Bakanı tarafından verilen yanıtta; 'Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığınca alınan 18/07/2018 tarihli Araştırma Onayı üzerine Mülkiye Müfettişleri görevlendirilmiştir. Görevlendirilen Mülkiye Müfettişleri tarafından 09/08/2018 tarihli İnceleme Raporu ve 09/08/2018 tarihli Araştırma Raporu düzenlenmiş olup yetkili mercii tarafından işlem yapılmak üzere Nevşehir Valiliğine gönderilmiştir' ifadelerine yer verilmiştir.
2018 yılı Haziran Ayında ise Sakarya'nın Sapanca İlçesinde ormanlık alanda bacakları kesilmiş halde bulunan ve İstanbul'da ameliyat edilen yavru köpeğin kurtarılamadığına dair haberler toplumda derin infial yaratmıştır.
Yine 2018 yılı Haziran ayında İstanbul Eyüpsultan’da 3 aylık yavru kediye tecavüz edilmiş ve yavru kedi ölmüştür.
Yaşanan bu utanç verici hayvan istismarları göz önüne alındığında, hayvanlara yönelik şiddet olaylarında, sivil toplum örgütleri, yerel hayvan koruma görevlileri, baroların hayvan hakları kurullarına mensup kişiler ve hayvanlara karşı duyarlı olan vatandaşlar tarafından Cumhuriyet Savcılıklarına şikayette bulunulmakta iken, suçun takibinin şikayete bağlı olması durumunda, hayvan hak ve ihlalleri konusunda daha da geriye götüreceği aşikardır.
Hayvanlara fiziksel ve psikolojik olarak ciddi zarar veren ve ölümle dahi sonuçlanabilen tecavüz fiilinin toplumsal sonuçları da düşünüldüğünde idari para cezasının caydırıcılığı sebebiyle, hayvanlara cinsel istismarda bulunanların alt sınırı 2 yıldan az olmayacak şekilde hapis cezası ile cezalandırılması, sahipsiz hayvanların tedavi, bakım ve korunma uygulamaları adı altında toplu olarak itlaf edilmelerinin, zehirlenmelerinin ve aç susuz ormanlara bırakılmalarının önüne geçilerek, konu ile ilgili ihmali ve sorumluluğu bulunanların belirlenip haklarında gerekli işlemlerin başlatılması, muğlak ifadeler yerine, her türlü şiddet fiilinin ve cezaların ayrı ayrı düzenlenerek, sahipli - sahipsiz ayrımı gözetmeksizin tüm hak ihlallerinin tespit edilerek bu tür ihlallerin bir daha yaşanmaması adına etkili, sürekli ve somut önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasa’nın 98’inci ve TBMM İçtüzüğünün 104’üncü ve 105’inci maddeleri gereği, Meclis Araştırması açılmasını arz ederiz.