CHP'DEN İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ RAPORU İZMİR (A.A)

-CHP'DEN İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ RAPORU İZMİR (A.A) - 08.06.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Biz insani gelişimi ve sosyal adaleti hedef edinen yeşil ekonomi modelini benimsiyoruz. Kuracağımız yeşil ekonomi modeli ile hem günümüzde yaşayanların hem de gelecek kuşakların çevre hakkının tam olarak hayata geçirilmesini hedefliyoruz'' dedi. Kılıçdaroğlu, İzmir Balçova Kaya Termal Otel'de düzenlediği ''Küresel İklim Değişikliği Raporu Herkes İçin Sürdürülebilir Kalkınma'' konulu toplantıda, partisinin iklim değişikliği konusunda hazırladığı raporu açıkladı. Kılıçdaroğlu, sadece eleştirmekle ve çözüm üretmemekle eleştirilen CHP Genel Merkezi'nin son 6 ayda üniversite gibi çalıştığını belirtti. Kılıçdaroğlu, ''İzmir çevre konusunda Türkiye'nin en duyarlı yerlerinden biri. İzmir, Türkiye'nin incisi, göz bebeği ve bu kenti marka kent haline getirmek için çalışıyoruz. Bu nedenle raporu burada açıklıyoruz'' diye konuştu. -''SAĞLIKLI ÇEVREDE YAŞAM HER YURTTAŞIN HAKKI''- Kılıçdaroğlu, tüm politika önerilerini cumhuriyetin mirası ve sosyal demokrasinin evrensel değerleri çerçevesinde oluşturduklarını anlatarak, ''Çevrenin korunması ve ekonomik kalkınmanın çevresel açıdan sürdürülebilir olması, çağdaş sosyal demokrasinin temel değerlerinden birisi haline geldi'' dedi. Sağlıklı bir çevrede yaşamın, her yurttaşın hakkı olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Çevre dostu ve dengeli bir büyümenin ancak sosyal demokrat politikalarla hayata geçirilebileceğine inanıyoruz. Çevrenin korunması, rantı, kar artırımını tek hedef olarak görmeyen, merkezine insan hakları, sosyal adalet gibi değerleri koyan bir anlayış gerektirmektedir. Bu kapsamlı ve tutarlı bakış açısı ancak sosyal demokrat bir çerçevede geliştirilebilir. Çevrenin korunması, başlı başına bir hedef olmakla beraber, aynı zamanda sosyal adaletin de bir gereğidir. Bozulan çevre şartları ve dengesiz büyüme toplumun zayıf kesimlerini her zaman daha çok etkileyecektir. Aynı zamanda çevreye bugün verilen zarar, gelecek nesillerin haklarının ellerinden alınması anlamına da gelmektedir. Sosyal demokrasi hem güncel hem de nesiller arası adaletsizlikleri kendine dert edinen bir bakış acısıdır. İşte bizim çevresel sorunlara bakışımız da bu genel çerçevede şekillenmektedir.'' -''AKP HÜKÜMETİ ÇEVREYE DUYARSIZ''- AK Parti hükümetinin Türkiye'yi çevresel dönüşüme hazırlamaktan çok uzak olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''AKP'nin zihniyeti, birikimi, maalesef bu süreci idare etmeye yeterli olmuyor. AKP'nin çevre ile tek ilişkisi rant üzerinden kuruluyor. AKP için çevre para ettiği sürece değer kazanıyor. AKP su kaynaklarının sınırsızca sömürülmesine izin veriyor. Orman alanlarının talanının önünü açıyor. Derelerimiz, ormanlarımız, sit alanlarımız, madenlerimiz çevresel etkileri düşünülmeyen, sadece kar odaklı politikalara alet ediliyor. Hükümet yaşanmakta olan iklim felaketlerine karşı hiçbir tedbir almayarak zaten yoksullaştırdığı çiftçilerimizi iyice kaderlerine terk ediyor.'' Kılıçdaroğlu, doğanın korunması için üzerlerine çok önemli görevler düşen çiftçilerin her geçen gün kan kaybettiğini ifade ederek, şunları söyledi: ''Türkiye'de tarım sektöründe büyüme sıfırlanmış durumda. Kırsal yoksulluk her geçen gün artıyor. AKP'nin çevreye duyarsızlığının en açık örneklerini enerji politikalarında görüyoruz. Bilim insanları bize iklim değişikliğinin en önemli nedenlerinden birinin enerji kaynaklarının verimsiz kullanılması ve aşırı tüketimi olduğunu söylüyor.  AKP ise çevre dostu enerji politikaları üretmekten çok uzak gözüküyor. Sera gazlarının salınımında her geçen sene belirgin artışlar gözlemleniyor. Hükümetin kalkınma anlayışının ekonomik, çevresel ve sosyal politikalar arasında bir uyum ve dengeye dayanmadığı çok açık anlaşılıyor. AKP rant ve yandaş merkezli politikaları ile sadece bizleri değil, gelecek nesilleri de tehlikeye atıyor.''