CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 28 Nisan'ın “İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü” ilan edilmesi için TBMM’ye kanun teklifi sundu.
Tanrıkulu, “28 Nisan artık iş cinayetlerine, işyerlerindeki ihmalkarlığa, işçinin yaşam hakkına, patronların ve ilgili bakanlığın yükümlülüklerine dikkat çekilecek bir gün olmalıdır” dedi.
Kanun teklifi ve gerekçesi şöyle:
28 Nisan günü, 1914 yılında Kanada’da iş cinayetlerinde patron sorumluluğu olduğuna vuru yapılan ilk hukuki kararın verildiği gündür.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 2001 yılında 28 Nisan'ı "Dünya Çalışma ve Güvenliği ve Sağlığı Günü" ilan etmiş, 30'dan fazla ülkedeyse 28 Nisan günü "İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü" olarak kabul edilmiştir. ILO'nun verilerine göre dünyada her yıl 2 milyon 300 bin işçi çalışırken hayatını kaybetmekte, her 15 saniyede bir 1 işçi iş cinayeti sonucu yaşamını yitirmektedir. Aynı veriler, her gün yaklaşık 6 bin 3 yüz işçinin iş cinayetlerine kurban gittiğini göstermektedir.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) ve meslek odalarının araştırmaları ise bu sayının Türkiye için günde ortalama üç ila sekiz arasında değiştiğini ortaya koymaktadır. TMMOB'a bağlı Makine Mühendisleri Odası'nın düzenlediği VII. Ulusal İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kongresi" sonuç bildirgesinde de Türkiye'nin iş cinayetlerinde Avrupa'da birinci, dünyada ise üçüncü sırada geldiği görülmektedir. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’ne göre 2012 yılında 876, 2013 yılında 1.235’ten fazla işçi çalışırken yaşamını yitirmiştir. 2014 yılında önlenebilir sebeplere rağmen -en az- 1.886, 2015 1.730 işçi yaşamını kaybetmiştir. 2016 yılında en az 1.970, 2017 yılının ilk üç ayında en az 441 işçi işçi iş cinayeti sonucu hayatını kaybetmiştir.
Hükümetin sorumluluğunu yerine getirmeyip işçiyi patronların insafına terk eden, iş güvenliği denetimini sıkı bir biçimde yapmayan tutumunun da bu cinayetlerde etkili olduğu çok açıktır.
Her yıl, 28 Nisan gününü içine alan hafta boyunca q işçilerin karşılaştıkları ihlaller, iş cinayetleri, patron ve hükümetin sorumlulukları üzerinde etraflıca tartışılabilecek ve en önemlisi de gerek hayatlarını kaybetmiş işçilerin yasını tutmak gerekse yeni cinayetlere karşı önlemleri tartışmak son derece anlamlı olacaktır. Böylece bu konuda duyarlılığı artırma fırsatı da doğacağına inanıyoruz.