CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok, TRT Belgesel’de yayınlanan ve Suriye’deki iç savaştan kaçan bir kıza, sorulan “Savaşmak zorunda kalsan ne yaparsın?” sorusu üzerine kızın “Kontrol noktasında kendimi patlatırdım” sözlerinin yer aldığı ‘Pusula Doğu’ belgeseline ilişkin RTÜK’e başvurdu. Devlet televizyonunda cihat ve canlı bomba propagandası yapıldığını söyleyen Altıok, “Bunun peşini bırakmayacağız” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok, TRT'deki "Pusula Doğu" belgeselini, vermiş olduğu yazılı soru önergesi TBMM Gündemine taşıdıktan sonra dün de RTÜK’e yazılı başvuruda bulundu. Devlet televizyonunda açık açık cihatçılık ve canlı bomba propagandasının peşini bırakmayacağını belirten Altıok'un söz konusu belgeselle ilgili RTÜK'e yaptığı başvuru dilekçesi şöyle.
Konuyu daha önce verdiği soru önergesiyle TBMM’ye taşıyan Altıok, RTÜK’ü yaptığı dilekçede “söz konusu belgesel ana fikir olarak ve buna çocuklar da alet edilerek, ‘Suriye’deki savaşın bir iç savaş olmadığı özgürlük mücadelesi olduğu’ verilmeye çalışılıyor” dedi. Yayın ilkelerine aykırı bulunan belgelese ilişkin RTÜK’e verilen dilekçede şöyle dendi:
“TRT 1 logosuyla yayın yapan kuruluşta 5, 12, 19 Nisan 2015 tarihlerinde ve TRT BELGESEL logolu yayın kuruluşunda ise 27, 28 Mart 2016 tarihinde yayınlanan “Pusula Doğu” isimli program Suriye’deki iç savaş konu edilmiştir. Tamamen Özgür Suriye Ordusu’nu haklı göstermek, Esed rejimini karalamak amacıyla çekilmiş olduğu anlaşılan belgeselin, birçok bölümünde bir tarafın iyi, diğer tarafın kötü olduğu izlenimini yaratmak amacıyla küçük çocuklar istismar edilmiştir. Enkaz altından külçe halinde çıkarılan, yüzleri kanlar içinde yaralı, kolu ve bacağı kopmuş çocukların görüntülerinin yer aldığı belgeselde yaralı çocuklarla yapılan röportajlara da yer verilmiştir. Suriye’de bir kampta yaşayan Zeman Muhammed isimli bir çocukla yapılan söyleşi aynen şöyledir:
-Savaş sana neyi ifade ediyor?
-Beşşar’ın kötü biri olduğunu, Beşşar’dan nefret ediyorum.
-Özgürlük sana ne ifade ediyor?
-Özgürlük deyince Beşşar’ın devrilmesi geliyor aklıma.
-Savaşmak zorunda kalsan ne yapardın?
-Kontrol noktasında kendimi patlatırdım.
-Ölümden korkmuyor musun?
-Hayır. Çünkü dayımın oğlu, amcamın oğlu ve babam şehit oldular.
Söz konusu görüntüleri inceleyen Bağımsız Sinema Merkezi yetkilileri, “Çocuklara bu konuşmaların ezberletildiği ve uzun bölümlerin de kâğıttan okutulduğunun görüntülerden anlaşıldığı” yönünde görüş bildirilmiştir.
Bunların yanı sıra bir kadın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, “Oğlum gözüm canım Erdoğan, senden bir ricam, bir isteğim olacak, bunun üstesinden geleceğine eminim. Sınırlarına yaklaşıp, sana güvenen sana sığınan Müslümanları, kadınları ve çocukları vuran rejim uçaklarına izin verme, onları uzaklaştır. Allah’ım onların uçaklarını düşür” şeklinde çağrı yapıyor.
Belgesel Suriye’de rejim güçlerine karşı savaşan bir grup olan Özgür Suriye Ordusu üzerine kurgulanmış ve tek taraflı olarak hazırlanmış, sadece bu gruba mensup kişilerle söyleşiler yapılmıştır. Bu söyleşilerde, 'Muhalif güçlerin tamamının yerli halk olduğu', 'Rejim güçlerinin şehri tamamen yok ettiği' ve 'Rejim güçlerinin varil bombalarıyla çocukları öldürdüğü' anlatılıyor.
Söz konusu belgesel ana fikir olarak ve buna çocuklar da alet edilerek, 'Suriye’deki savaşın bir iç savaş olmadığı özgürlük mücadelesi olduğu” verilmeye çalışılıyor. TRT 1 ve TRT Belgesel logolu yayın kuruluşları bu yayınlarıyla, 6112 Sayılı Yasa’nın “Yayın Hizmetleri ilkeleri” başlığı altında yer alan 8. Maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde ifade edilen, “Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz”, (ç) bendinde yer alan, “İnsan onuruna saygılı olma ilkesine aykırı olamaz…” ve (ğ) bendinde belirtilen, “Çocuklara karşı istismar içeremez ve şiddeti teşvik edemez” ilkelerine aykırıdır.”