T24
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son günlerde yaptığı açıklamalara yanıt verdi. Cumhurbaşkanı'nın 'gündemi değiştirmek' için her gün başka bir konuyu öne çıkardığını savunan Ağbaba, “Gündemi değiştirmek için bir gün cami diyor, bir gün İnönü diyor, her gün CHP diyor. Krizin boyutu o kadar büyük ki ne yapacaklarını kendileri de şaşırdı" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Türkiye'nin 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'yle ilgili eleştirilerinin ardından yazılı bir açıklama yayınlayan Ağbaba, şunları söyledi:
"Gündemi değiştirmek için bir gün cami diyor, bir gün İnönü diyor, her gün CHP diyor. Krizin boyutu o kadar büyük ki ne yapacaklarını kendileri de şaşırdı. Balkan Savaşı yenilgisini de CHP’nin üstüne attılar. Son olarak, İnönü’nün 1964’teki ABD gezisi sırasında iki ülkenin bayrağını salladığı görülen fotoğraftaki Türk bayrağını karartarak, milyonların gözüne baka baka, 'İnönü ABD bayrağı sallıyor, Türk bayrağı değil, CHP’nin geçmişi ABD’ciliktir' demek, artık son durağa geldiklerinin itirafıdır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın pazar günkü konuşmasında İsmet İnönü konusundaki eleştirilerine de değinen Ağbaba, "Ömrü, Yemen'den Balkanlara memleket için at sırtında savaşlarda geçmiş bir asker, AKP'nin sata sata bitiremediği her kuruma, her karış toprağa emek vermiş bir siyasetçi, Malatya'nın yetiştirdiği en önemli değerlerden İsmet İnönü'ye laf söylemek, Amerikancı ilan etmek, kimsenin hakkı da, haddi de değildir” diye konuştu. Ağbaba, açıklamasına şöyle devam etti:
"Bir gün paralı kalemşörleri eliyle, bir gün fesli meczuplarının diliyle, bir gün TV'deki yalakalarının cümleleriyle, bir gün Malatya’daki bir ilkokul öğretmenin kalemiyle Atatürk’e saldıranlar, kendileri Atatürk’e laf edemedikleri için İnönü’ye laf ediyorlar. Niyetleri Atatürk ve Cumhuriyet’e saldırmak. Şu çok iyi bilinmelidir ki; oturdukları koltukları, yaptıkları görevleri Atatürk ve İnönü’ye borçlu olanlar ne yaparlarsa yapsınlar İnönü ismini Türkiye’nin kalbinden silemezler. Başkanlık hayalleriyle parlamenter demokrasiyi yok etmek isteyenlerin, zaten tüm yetkileri elinden alınan meclise bile tahammül etmeyenlerin, her sıkıştıklarında Dünya siyasi tarihinde kendi iktidarını demokratik yollarla devreden, tek partili yaşamdan çok partili yaşama geçişi kendi elleriyle gerçekleştiren İsmet Paşa'ya laf söylemeleri ne kadar acı.
“Sayıştay raporlarının Türkiye’deki çürümüşlüğü, yolsuzluğu, tükenmişliği ortaya koyduğu günümüzde dürüst ellerde devlet yönetiminin özlemini çok daha fazla hissediyoruz. Bugün yaşanılanları gördüğümüzde, memleketi israfa, batağa sürükleyenleri, yurt dışına akrabalarıyla beraber para transferleri yapan siyasetçileri, günlük 2 trilyon lira paranın harcandığı saraylarda oturanları, 13 uçağı olan filoya 14.'yü ekleyenleri gördüğümüzde, Malatya Sümerbank Fabrikası’ndan aldığı 3 metre bezin faturasını meclise sunan, gelmiş geçmiş en dürüst siyasetçilerden biri olan İsmet İnönü’nün kıymetini çok daha iyi anlıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın CHP'yi 'Amerikancılık'la suçlamasına da tepki gösteren Ağbaba, "Bu ülkedeki yurtseverler 6. Filoyu denize dökerken; ABD’nin askerini kollayan, ABD yardakçılığı yaparak devrimcilere saldıranlar kendi akıl hocası, eski meclis Başkanı ve arkadaşlarıydı. 2003 yılında ABD Irak’a girerken ABD ile gizli anlaşmalar yapan, ABD askerlerinin milyonlarca Müslümanı katletmesine göz yuman AKP’nin ta kendisiydi" ifadesini kullandı. Ağbaba, şöyle devam etti:
"ABD’nin Irak’ta savaşan kahraman askerlerinin en az zayiatla ve en kısa zamanda ülkelerine dönmeleri temennisi ile duacıyız, diye ilan veren Erdoğan’ın kendisiydi. 'BOP eş başkanıyım' diye övünen kendisiydi. 2005 yılında Amerika’ya giderken, gazetecilere 'Anti Amerikancılığa' karşı net tavır aldığını belirten kendisiydi. En son geçen hafta Amerika’ya gidip para dilenen, danışmanlık şirketi ile anlaşma yaptıran yine kendisiydi. Ortadoğu halklarının arkasından, ABD ile gizli kapaklı işler çevirenler, bugün kalkmış CHP’yi ABD’cilikle itham ediyorlar. CHP’nin Amerikancı olmadığı ne kadar netse, AKP’nin de Amerikancılığı o kadar köklüdür, derindir.”