CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kendisinden olmayan, 24 milyon seçmenle savaşma kararında olduğunu öne sürerek, "24 milyonu cezaevine atacak kadar cezaevi yapsın" dedi.
Altay, düzenlediği basın toplantısında, "Yeni bir başlangıç yapıyor nidaları atılırken", aslında tek adam rejiminin demokrasi dışı tutum ve uygulamalarının fütursuzca devam ettiğini savundu.
"Tayyip Erdoğan'ın gidişi gidiş değil, hali hal değil" ifadesini kullanan Altay, "Erdoğan'la birlikte kraldan çok kralcılık yaklaşımı ile bazı devlet yöneticilerinin, kamu görevlilerinin yaptıkları soytarılıklar da artık milletin sabrını taşırma noktasına gelmiştir" dedi.
Engin Altay, "Demokrasinin tepki ve protesto rejimi olduğunu Tayyip Erdoğan'a ya öğreteceğiz ya öğreteceğiz. Bunun bedeli, CHP'lilerin cezaevine girmesi, idam sehpasına gitmesi de olsa bunda kararlıyız. Demokrasiyi Tayyip Erdoğan'a yedirmeyeceğiz. Toplumsal reflekslerin, kamu vicdanındaki duyarlılıkların da ayağa kalkmasının zamanı geldi." görüşünü savundu.
ODTÜ'de, "Tayyipler alemi" pankartı açtığı için gözaltına alınan beş öğrenciden dördünün tutuklandığını anımsatan Altay, söz konusu karikatürü çizenlerin yargılandığını ve beraat ettiğini söyledi. Engin Altay, "Yargılanıp beraat edilmiş karikatürü pankarta basıp açan 4 öğrencinin tutuklanması burun sürtmektir; kin, nefret, intikam, ayrıştırma, ötekileştirme güdüsünün ve politikalarının bir sonucudur." dedi.
CHP Grup Başkanvekili Altay, Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası sırasında, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce ile gittikleri Isparta'da merhum Süleyman Demirel'in mezarını ve müzesini ziyaret ettiklerini hatırlattı.
Müzenin bir bölümünde, Demirel ile ilgili çizilmiş karikatürlerin yer aldığını ifade eden Altay, "Onları incelerken Sayın İnce, 'şimdi bunların onda birini çizecek karikatürist yok, olsa da yaşatılmaz.' dedi. Siyasetçilerin karikatürünün yapılamadığı ve eleştirilemediği bir ülkede demokrasiden söz edilemez." diye konuştu.
Engin Altay, tutuklama kararını veren yargı mensuplarına, "Tayyip Erdoğan'a yaranmanın sonu yok. Tayyip Erdoğan'dan korkmayın korkacaksanız Allah'tan korkun, hukuk adamı olarak kişiliğinizi ve kimliğinizi kaybetmekten korkun" şeklinde seslendi.
Altay, "Erdoğan'a da seslenmemiz lazım: Ayıptır günahtır, yargıdan elini çek. Sen çekmiyorsan senin yakınların, şürekan senin adına yargıya talimat veren avukatlara haddini bildir. Türkiye'yi daha fazla bu utançla yaşamaya mahkum etmeye kimsenin hakkı yoktur" sözlerini sarf etti.
Engin Altay, Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve AK Parti yöneticilerinin, Meclise anayasa değişikliği teklifi getirildiğinde sisteme, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" diyerek milleti kandırmaya çalıştığını ileri sürdü.
Kendilerinin bu sisteme "başkanlık sistemi" dediğini aktaran Altay, "Tayyip Erdoğan'a yönelik eleştirilerimizi maksimum noktada kullanacağız, vatandaş da kullanacak." dedi.
Engin Altay, 29 Mart 2018'de kabul edilen 7104 sayılı kanunun 16. maddesinin, "milletvekillerine, kamu kurum ve kuruluşlarının sosyal tesislerinden ve imkanlarından yararlanma" hükmünü açıkça ortaya koyduğunu belirtti.
Kanun hükmü böyle iken, İYİ Parti Erzurum Milletvekili Naci Cinisli'nin TEDAŞ misafirhanesinden kovulmasını kabul edemediğini ifade eden Altay, "Bu, 600 milletvekiline yapılmış en büyük hakarettir." diye konuştu.
TBMM Geçici Başkanı Durmuş Yılmaz'ın derhal basın açıklaması yapıp olayı kınaması gerektiğini belirten Altay, "Genel Müdürün, kendisini arayan milletvekilinin partisini sordurup, sonra telefona çıkmaması da parlamentoya yapılabilecek en büyük edepsizliktir. Bu edepsizliğin altında Meclis kalırsa, bu Meclise yazıklar olsun. CHP olarak, bu edepsizliğin altında Meclisin kalmaması için her türlü girişim ve çaba içinde olacağız. AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı'ya, Sayın Bahçeli'ye, HDP eş genel başkanlarına, İYİ Parti Grup Başkanı'na sesleniyorum; bu konuya sessiz kalmak parlamento için utanç vesilesidir." değerlendirmesini yaptı.
Engin Altay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Erdoğan kendisinden olmayan, seçmen bazında 24 milyonla savaşma kararındadır. Kendisine karşı olan 24 milyonu cezaevine atacak kadar cezaevi yapsın Erdoğan. Çünkü, kendisine oy vermeyen 24 milyon susmayacak. Hazine'yi damada bağlayacaksın, '18 milyon seçmeni terörist' diye itham eden bir zatı da İçişleri Bakanı yapacaksın. Eğer bilinçli bir şekilde Türkiye'yi parçalamak, bölmek, ayrıştırmak istiyorlarsa Allah selamet versin. Onlara inat et tırnak olacağız, Kürt'üyle Türk'üyle, Alevisiyle, Sünnisiyle, başı açığıyla, kapalısıyla.
Erdoğan, dün debdebe, şatafat, şaşaa içerisinde yemin ettin. Türkiye'de yaşayan 80 milyon senin teban değildir. Gel bu milleti bölme, ayrıştırma, sana oy vermeyenlerin de oyunu almaya çalış. Bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüğü yapıyorsun, bu milleti bölmeye çalışıyorsun. Bu tutumundan, tavrından vazgeç, yoksa bedeli Türkiye'de hiç kimsenin tasvip ve kabul etmeyeceği kadar ağır olur."