CHP, eylül ortasındaki milletvekilleri kampında, yeni muhalefet stratejisini ve kritik 2019 seçimlerine ilişkin yol haritasını belirleyecek. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da partisinin yeni yasama dönemindeki stratejisinin nasıl şekilleneceğini anlattı. Altay, “Milletin hayrına olacak düzenlemelerde yapıcı bir tutum takınacağız. Yeri geldiğinde ise en sert refleksimizi herkes görecek. Derdimiz üzüm yemek, bağcı dövmek değil” dedi.
Milliyet’ten Şevket Yaman’a konuşan CHP’li Altay, şunları söyledi:
“Yeni bir dönem, yeni bir sistem... Gelinen aşamada TBMM’nin bütçe hakkı, denetim hakkı ve kanun yapma hakkı önemli ölçüde budandı. TBMM işlevselliğini eskiye göre biraz daha yitirdi. Şekilsel, sembolik bir Meclis haline geldi. Ama her şeye rağmen Meclis milli iradenin tecelligâhıdır. Milli iradenin ta kendisidir. Biz de CHP olarak, mevzuatın bize verdiği imkanlarla, yürütmenin denetlenmesini sağlamak için tüm imkanları kullanacağız. Cumhurbaşkanlığı kararnamelerin Anayasa’nın 104’üncü maddesine uygun olup olmadığını detaylı bir şekilde denetleyeceğiz. Çünkü 104’üncü maddeye göre; kanunla düzenlenen konularda kararname çıkarılamaz, TBMM’nin aynı konuda kanun çıkarması durumunda da Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümsüz sayılır. Cumhurbaşkanı, temel haklarla ilgili de kararname çıkarma hakkına sahip değil. Bu çerçevede, yeni dönemde çıkarılacak bu kararnamelerin Anayasa’ya uygun olup olmadığını ciddi bir biçimde denetleyeceğiz.
Yeni yasama döneminde, CHP grubu olarak yüksek refleks göstereceğiz. Kuvvetler ayrılığının yeniden tesisi için bütün partilerle diyalog kurmak ve temas politikası gütmek önceliğimiz olacak. Milletin hayrına olacak düzenlemelerde yapıcı bir tutum takınacağız. Yeri geldiğinde ise en sert refleksimizi herkes görecek. Anayasa’nın, İçtüzüğün çiğnenmesine asla seyirci kalmayacağız. Derdimiz üzüm yemek, bağcı dövmek değil.”
Altay, AKP’nin içtüzük değişikliği çalışması konusunda ise şunları söyledi:
“İçtüzük değişikiliği zaruridir. Umarız bu değişiklikler tüm partilerin bir uzlaşmasıyla sağlanır. İçtüzüğün yeni sistemle uyumlu hale gelmesi için yapıcı katkı sunarız ama muhalefetin sesini kesmeye dönük düzenlemeler gelirse Meclis’in tadı kaçar. Zaten işlevi kalmadı, bırakın muhalefet konuşsun.”
Altay, eylül ayı ortasında düzenlenecek milletvekili kampında, görüşülecek konulara ilişkin olarak, “Orada, 27’inci dönemde yapılması gereken işler bakımından, hem yerel seçimlere hazırlık noktasında parlamento grubumuza düşen görevler açısından, hem de içtüzük değişiklikleriyle ilgili yeni bir strateji, yol haritası belirleyeceğiz” dedi.
Altay, milletvekillerinin danışmanı olmasını istediği bazı isimlerin “güvenlik” gerekçesiyle TBMM Başkanlığı tarafından “veto” edilmesi konusunu TBMM Başkanı Binali Yıldırım ile görüştüğünü belirtti. Altay, “Bu güvenlik soruşturması meselesi çağ dışı bir durumdur. Bu kapsamda sadece CHP’lilerin değil, Ak Partililerin, HDP’lilerin de danışmanları var. Kendisi, bunları yeniden inceleyeceğini ve pozitif yaklaşacağını söyledi” dedi.
Altay, “Tutuklu milletvekillerinin durumu TBMM için bir ayıptır. İstanbul Milletvekilimiz Enis Berberoğlu’nun durumu demokrasi için ayıptır. Eğer Yargıtay’dan olumlu karar çıkmazsa TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın inisiyatif alması konusundaki baskılarımızı sürdüreceğiz. Biz daha önce genel başkanımızla sayın Yıldırım’ı ziyaret ederek bir görüşme gerçekleştirmiştik. Samimi görüşlerimizi paylaşmıştık. Kendisi de iyi niyet beyanında bulunmuştu ancak daha bir şey göremedik” dedi.
Altay, ekonomideki gelişmeler nedeniyle TBMM’nin olağanüstü toplanması için bir girişimde bulunup bulunmayacakları konusunda, “Biz Meclis’in olağanüstü toplanması için çağrıda bulunmayacağız. ABD Başkanı bir tweet attı diye Meclis’i toplamak, Türkiye’nin zaafiyetini gösterir şeklinde algılanabilir. Meclis Başkanı toplarsa olabilir ama biz bir girişimde bulunmayacağız” dedi.