İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na ilişkin sözlerine Türkçe cevap vermeyi “zul saydığını” belirten CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, tehdit, şantaj ve kaba hakaret içeren ifadelerin siyasette “diarrhée de la bouche” (ağız ishali) olarak tanımlandığını söyledi.
TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Altay, "Türkçe cevap vermeyi kendime zul sayıyorum. O yüzden Fransızca bir söz söylemek istiyorum. Siyasette bu tarz bu kadar tehdit şantaj kaba hakaret içeren hadsiz ifadeleri kullananlara şöyle bir terimle tanımlarız: Diarrhée de la bouche” ifadelerini kullandı.
İçişleri Bakanı Soylu’nun sözlerinin herkes tarafından "şaşkınlıkla dinlendiğini ve çok yadırgadığını” kaydeden Altay, "AK Parti FETÖ'yü taşeron olarak kurduğu kumpaslarına şimdi de geçmişte Erdoğan'a ağza alınmayacak küfürler savuran Soylu'yu taşeron olarak kullanmaya devam ediyor. Artık AK Parti denince aklımıza sadece kumpas geliyor” dedi.
İçişleri Bakanlığı'nın hukuksal meşruiyetini yitirdiğini savunan Altay, "Bakan hukuk dışına çıkmıştır. Elbette sayın genel başkanımız kendisiyle ilgili dava açtı bu hukuki yolu. Ahlaki boyutunu halkımıza bırakıyoruz. Siyasette sert eleştiri hatta bir parça yaralayıcı sözler olur ama siyasette haksızlık küstahlık densizlik edepsizlik olmaz. Devletin bir bakanının o bakanlığın imtiyazıyla densizlik yapması demokrasilerde kabul edilebilir değildir” diye konuştu. "Devleti siper alarak yapılan tehdide pabuç bırakacak değiliz” diyen Altay, şöyle devam etti:
“Bunu yaparken devletle kavga etmeyeceğiz. Onlar devleti önlerine siper alarak bize attıkları her kurşuna karşı gene demokrasiye gene her şeye rağmen çürümüş olsa bile yargıya güveneceğiz.
Türkçe cevap vermeyi kendime zul sayıyorum. O yüzden Fransızca bir söz söylemek istiyorum. Pişman olduğuna eminim. Siyasette bu tarz bu kadar tehdit şantaj kaba hakaret içeren hadsiz ifadeleri kullananlara şöyle bir terimle tanımlarız: Diarrhée de la bouche... Yani? Yanisine millet baksın.
AK Parti'de bir sicil affı sağlanabilmesi için bunu yapan Süleyman Soylu'nun şöyle bir özelliği var önce hakaret ediyor söylemediğini bırakmıyor. Böyle adamların devlette önemli pozisyonlara gelmemesi lazım. Deniyor ki damatla arasında kavga var. Demek ki bakan bu kavgadan bir hasar almış. Bu hasarı onarmak ve bir sicil affına maruz kalmak için ana muhalefet başkanına böyle maganda ağzıyla konuşmak belki ona bu affı sağlar ama içişleri bakanının kamu vicdanındaki yeri yerle yeksan olmuştur."