CHP’li Altıok Sivas Katliamı hakkında soru önergesi verdi; Meclis Başkanı Kahraman “Kişisel ve uzun” diyerek iade etti

CHP’li Altıok Sivas Katliamı hakkında soru önergesi verdi; Meclis Başkanı Kahraman “Kişisel ve uzun” diyerek iade etti

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, Sivas Katliamı davası ile ilgili olarak Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle 6 Haziran 2017 tarihinde yazılı soru önergesi verdi. Ancak, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TMBB) Başkanı İsmail Kahraman  "TBMM İç Tüzüğünün 96. Maddesine göre soru; kısa, gerekçesiz ve kişisel görüş ileri sürmeksizin, kişilik ve özel yaşama ilişkin konuları içermeyen bir önerge ile açık ve belli konular hakkında bilgi edinmekten ibarettir" ifadelerini kullanarak soru önergesini iade etti.

Adalet Bakanı Bozdağ tarafından yazılı olarak yanıtlanması için verilen soru önergesinde "Son dönemde yazılı ve görsel medyada Sivas Katliamı hükümlülerinin cezaevinden gönderdiği mektuplarla “masum olduklarına” ilişkin yaygın bir algı operasyonu yürütüldüğüne tanıklık etmekteyiz. Ayrıca Temmuz 2014 tarihli Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurumu Raporu’nda da sanıkların sorumluluğu perdelenmiş ve tüm kusur kamu yönetimine yüklenmek istenmiştir. Bu çerçevede Bakanlığınız Sivas Katliamı hükümlülerinin daha önce başka katliamların sanıklarının, suikastların katillerinin sessizce torba yasalarla serbest bırakıldığı gibi serbest bırakılmasına dair bir çalışma mı yürütmektedir? Bu algı operasyonlarıyla kamuoyu buna alıştırılmak mı istenmektedir?" diye sordu.

Meclis Başkanı Kahraman 'kişisel ve uzun' diye iade etti

Daha önce bir çok muhalefet milletvekilinin soru önergelerini çeşitli gerekçelerle işleme koymadan iade eden Meclis Başkanı Kahraman, Altıok'un soru önergesini de Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a iletmeden iade etti.

Kahraman, 22 Haziran 2017 tarihinde Zeynep Altıok'a ilettiği iade gerekçesinde "TBMM İç Tüzüğünün 96. Maddesine göre soru; kısa, gerekçesiz ve kişisel görüş ileri sürmeksizin, kişilik ve özel yaşama ilişkin konuları içermeyen bir önerge ile açık ve belli konular hakkında bilgi edinmekten ibarettir." ifadelerini kullandı.

Altıok: Uzun sormuşum pardon

Zeynep Altıok ise Kahraman'ın iade gerekçesine Twitter hesabından "Sivas Katliamı benim özel yaşamım olduğu için! Uzun sormuşum demek. Pardon! Şimdiye kadar soru seçerek önerge yanıtlayanlardan yanıt geldi." notu ile tepki gösterdi.

Zeynep Altıok'un 'kişisel ve uzun' bulunan soru önergesi

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından Sivas’ta 1-4 Temmuz tarihlerinde “Pir Sultan Abdal Kültür Etkinlikleri” düzenlenmesi planlanmış ancak etkinliğin ikinci günü 2 Temmuz 1993 tarihinde Cuma namazından çıkan kalabalıkların Cumhuriyet ve laiklik karşıtı sloganlar atarak Sivas Valiliği önüne gelmişlerdir. Sayıları 15 bini bulan, ellerinde taş, sopa vb. saldırı gereçleri bulunan bu kalabalık grup Kültür Merkezi ve Ozanlar Anıtı’nı tahrip etmiş, burada bekleyen yurttaşlara saldırı düzenlemiştir. Ardından aydınların ve diğer misafirlerin ağırlandığı Madımak Oteli’nin önüne gelen aynı kalabalık grup, Madımak otelinde Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük katliamlarından birini gerçekleştirmiş, oteli tamamen yakmış ve 33 aydını vahşice katletmiştir.

Uzun yıllar süren yargılamanın sonucunda otuz üç sanık idam cezasına (ağırlaştırılmış müebbet), dört sanık yirmişer yıla, bir sanık da on beş yıla mahkum edilmiştir. Diğer sanıklar beş ila iki yıl arasında değişen cezalar almışlardır. 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı yeni TCK gereği bu hükümlülerden on üçü salıverilmiştir. Mahkeme bu kararı sonradan geri almış ancak salıverilen sanıklardan yedisi yakalanamamıştır. Bu sanıkların yargılandığı ek davada toplum vicdanını yaralayan bir karara imza atılmış, insanlık suçlarında zaman aşımı olamayacağı göz ardı edilerek sanıklar hakkındaki davada zaman aşımına karar verilmiştir. Gıyabi tutuklu üç sanık hakkındaki dava ise halen Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürmektedir.

 Türkiye tarihinin en büyük katliamlarından biri olan, Dünya tarihine büyük bir insanlık suçu olarak geçen Sivas Katliamı Davası’nın geldiği nokta burasıdır. Bu katliamla ilgili adalet arayışı halen sürmekte fakat kamuoyu ve aileler yeterli ve etkili bir biçimde yargı ve kamu bürokrasisi tarafından bilgilendirilmemektedir. Tutuklu, tutuksuz, firari sanıklar hakkında değişik zamanlarda farklı açıklamalar yapılmış, bu durum kamuoyunda kuşku uyandırmıştır.

 Bu bağlamda;

 1) Halen cezaevlerinde bulunan hükümlülerin sayısı kaçtır? Bu hükümlülerin isimleri nelerdir?

2) İnfazı tamamlanıp serbest kalan hükümlü sayısı kaçtır? Bu hükümlülerin isimleri nelerdir? Bu hükümlüler ne kadar süre cezaevlerinde kalmıştır?

3) Hakkında arama ve yakalama kararı olan sanık sayısı kaçtır? Bu sanıkların isimleri nelerdir?

4) Firari sanıklardan yurtdışında olduğu tespit edilen sayısı kaçtır? Bu sanıkların isimleri nelerdir? Bu sanıkların hangi ülkelerde olduğu tespit edilmiştir?

5) Hakkında yakalama kararı bulunan sanıkların yakalanması için ne gibi çalışmalar yürütülmektedir? Firari oldukları ülkelere talep yazıları gönderilmiş midir? Gönderilmişse ne zaman gönderilmiştir?

6) Kırmızı bültenle aranan sanık var mıdır? Varsa sayısı kaçtır? İsimleri nelerdir?

7) Son dönemde yazılı ve görsel medyada Sivas Katliamı hükümlülerinin cezaevinden gönderdiği mektuplarla “masum olduklarına” ilişkin yaygın bir algı operasyonu yürütüldüğüne tanıklık etmekteyiz. Ayrıca Temmuz 2014 tarihli Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurumu Raporu’nda da sanıkların sorumluluğu perdelenmiş ve tüm kusur kamu yönetimine yüklenmek istenmiştir. Bu çerçevede Bakanlığınız Sivas Katliamı hükümlülerinin daha önce başka katliamların sanıklarının, suikastların katillerinin sessizce torba yasalarla serbest bırakıldığı gibi serbest bırakılmasına dair bir çalışma mı yürütmektedir? Bu algı operasyonlarıyla kamuoyu buna alıştırılmak mı istenmektedir?