CHP'li Anadol'dan Aygün'e: Zaza milliyetçisi seni vekil yapanlar utansın
Dersim olayları başta olmak üzere Atatürk'e ilişkin açıklamalarıyla partisinin ulusalcı kanadının hedefindeki isim olan Hüseyin Aygün, PKK tarafından kaçırıldığı süreçteki açıklamalarıyla da parti içi tartışmaların odağındaki isim olmuştu. Son olarak Paris'te katledilen 3 kadın PKK'lıdan Sakine Cansız'ın evine taziye ziyaretine gitmesiyle tepki çekti. Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun uyardığı Aygün bu defa da Kurtuluş Savaşı'yla ilgili sözleri yüzünden eleştirilerin merkezinde.
Rum yazar Dido Sotiruyu'nun Türkçeye 'Benden Selam Söyle Anadolu'ya olarak çevrilen romanını okuduktan sonra Twitter'a ''Roman Ege'de Rumlara yapılan etnik temizliği anlatıyor' yazan Aygün, CHP'deki ulusalcıları kızdırdı.
Uşak milletvekilinden Aygün’e istifa et çağrısı
Aygün'e yönelik açıktan ilk tepki Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz'dan geldi. Yılmaz, Twitter'dan "Hüseyin Aygün, Ege'de yaşanan Yunan zulmüne ve işgalcilere karşı verilen ulusal kurtuluş mücadelesine etnik temizlik diyorsa CHP'de yeri yok" diye yazarak, Aygün'ü istifaya davet etti. CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan ise "Geçenlerde Yunanlıların Ege'yi işgalini anlatan bir kitap okudum. Orada evleri yakılan katledilen, tecavüze uğrayan Türkler anlatılıyor. Ne kadar da tuhaf değil mi. Resmi tarih işte" dedi.
Aygün’e en sert açıklama İzmir’den
CHP'nin en uzun soluklu grup başkan vekili unvanını elinde bulunduran İzmir Eski Milletvekili ve kitabın merhum yazarı Dido Sotiruyu'yu yakından tanıyan Kemal Anadol, egedesonsoz.com'a yaptığı zehir zemberek açıklamada Aygün'ü adeta topa tuttu. Kurtuluş savaşı sürecini anlatan ve Rumca'ya çevrilmiş kitapları Romanlara da imza atan Anadol, Aygün'ü son seçimlerde Yunan parlamentosuna giren Faşist Altın Şafak Partisi'yle aynı çizgide olmakla suçladı. Ve 'Beni şaşırtan ve üzen onun CHP Milletvekili sıfatı taşımasıdır. Onu Atatürk'ün Partisi'ne milletvekili yapanlar utansın" dedi.
Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ü 'sosyal medyadaki' mesajını hayretle, ibretle ve de dehşetle izledim.
CHP'deki 'en ziyade müsaadeye mazhar' milletvekili Aygün, kurtuluş savaşımızın Anadolu'daki Rumların etnik temizliği için yapıldığını söylüyor. Bu önyargılı ifade önce bilgisizliği sonra da Sevr Anlaşması'nın yırtılıp atılmasından doğan hırsı ve kini yansıtıyor. Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin en netameli 1900-1922 dönemini anlatan siyasal-tarihsel-belgesel Romanım 'Büyük Ayrılık' ülkemizde 7 baskı yaptı. Ve Elence'ye çevrilerek Midilli, Gümülcüne, Selanik'te imza günleri düzenlendi. İki yıl önce de Atina Barosu Roman'la ilgili özel bir oturum düzenledi. Konuyu araştıran bir yazar ve siyasetçi olarak şunun bilinmesini istiyorum.
'Sotiruyu'yu yanlış okumuş, yanlış anlamış'
Bugün Yunanistan'daki sol, ileri ve demokrat düşünceli çevreler, 'Küçük Asya Felaketi' olarak nitelendirdikleri İzmir ve Anadolu İşgali'ni emperyalizmin bir oyunu olarak görmektedirler. Buna 'Benden Selam Söyle Anadolu'ya adıyla Türkçeye çevrilen aslı 'kanlandırılmış topraklar' olan Romanın yazarı yakından tanıdığım merhum Dido Sotiruyu da dâhildir. Ünlü Roman şöyle bitmektedir: Ana yurduma selam söyle benden Kör Mehmet'in damadı. Benden selam söyle Anadolu'ya... Toprağını kanla suladık diye bize garezlenmesin... Ve kardeşi kardeşe kırdıran cellâtların Allah bin belasını versin!"
'Yunanlılar bile 'işgal yanlıştı' diyor'
Rahatlıkla görüleceği gibi Hüseyin Aygün, okuduğunu yanlış yorumlamıştır. Ayrıca İzmir, Ege ve Anadolu'nun 1919'daki işgaline karşı çıkan Yunanlı, ileri, solcu ve komünistler büyük mücadele vermişlerdir. Ordu içindeki er ve subaylar dağıttıkları bildirilerde 'Burada ne işimiz var' sorusunu sormuş ve yakalandıklarında ise kurşuna dizilmişlerdir. Onların aziz anıları önünde saygıyla eğiliyorum. Aradan 94 yıl geçti. Devletlerin gizli belgeleri açıklandı. Artık birçok bilimsel makale yayınlanıyor. Bugün Yunanistan'da sadece sol ve ilerici çevreler değil liberal hatta muhafazakârlar bile Anadolu'da ne işimiz vardı' diye soruyor.
Bir tek Yunanistan'da son seçimlerde parlamentoya giren Faşist Altın Şafak Partisi'nin söylemi Hüseyin Aygün'ün söylemiyle örtüşüyor. Bu bana garip gelmiyor. Faşist Altın Şafak Partisi ile bir Zaza Milliyetçisi'nin söylemlerinin bir eldiven gibi uyuşmasını çok doğal buluyorum. Doğrusu, ciddiye de almıyorum. Yadırgadığım beyan sahibinin 'CHP milletvekili' sıfatı taşımasıdır. Bu da beni Hızır Paşa'nın attığı gül gibi yaralıyor.
Ne diyeyim. Onu Atatürk'ün Partisi'ne milletvekili yapanlar utansın. (tımeturk.com)