CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Mehmet Bekaroğlu, partisinin Kobane Halkı için yardım konvoyu götürdüğü Suruç izlenimini, “Kobane boşaltılacak ve tampon bölge yapılacak’ kaygısıyla hızlı bir dönüş var” dedi. Bahsedildiği gibi 150 bin civarında bir göç rakamı olmadığını ifade eden Bekaroğlu, Kobanilerin ‘bizi kaydediyorlar’ gerekçesiyle kurulan resmi çadırlarda kalmadıklarına dikkat çekti. Hükümetin iki bakanının insanları toz toprak içinde araçlarıyla gelişlerinin yarattığı tepkiye dikkat çeken Bekaroğlu, “Bir tedirginlik var. Bakanlara yönelik o tepkiden sonra güvenlik sayısı artmış. Göçmenden çok polis ve jandarma var” dedi. Bekaroğlu, HDP milletvekillerinin yok sayılarak hareket edilmesinin doğru olmadığı vurgusu yaptı.
Bekaroğlu, Suruç izlenimlerini T24’e değerlendirdi. Kobane’nin Suruç’tan sınıra daha yakın olduğunu bu nedenle ‘ IŞİD kesiyor, boğazlıyor haberinin gelmesiyle’ halkın kaçtığını söyledi. CHP olarak orada olup biten için tüm taraflarla konuşmaya çalıştıklarını anlatan Bekaroğlu’nun izlenimleri şöyle:
“Öyle bahsedildiği gibi 160 bin kişilik bir göç yok. Kaymakamlık 150 bin rakamı veriyor. Rakamı abartarak büyütmek ya da küçültmemek lazım. Kobaneye hızlı bir dönüş var. Kürt siyasi hareketinin ‘Kobane boşaltılacak; tampon bölge yapılacak’ iddiası var. Dün Kara Kuvvetleri Komutanı’nın bölgede olması da o açıdan önemli bulunuyor.
“İnsani yardım konusunda bir kargaşa yok. Devletin düzenli iyi bir organizasyonu var. Ancak, halk o kurulan çadırlara gitmek istemiyor. ‘Bizi kaydediyorlar’ diyorlar. Bu, aslında sağlık hizmetlerinden yararlanmaları açısından mecburen yapılan bir şey. Ama kayıttan çekiniyorlar. Zaten gelenlerin bir bölümü akrabalarının yanına gitmiş.”
Böyle akın akın Türkiye’den savaşçı geçmiyor. Biz sınırdayken geçen kimseyi görmedik. Suruçlulara, oradaki gazetecilere sordum. Türkiye’den çok büyük miktarlarda bir geçişten söz edilemeyeceğini söylüyorlar. Ama geçenler var.
Suruç’ta bir gerginlik var. Binlerce güvenlik görevlisi her tarafta. Neredeyse göçmenden çok polis ve jandarma var. Dün benim olduğumda bir şey olmadı. Ama daha önce burada çatışmalar olmuş. Ayrıca Bakanların, araçlarıyla her tarafı toz toprak içinde bırakarak gelişlerine çok tepki gösterilmiş. Daha sonra da güvenlik artırılmış. Burada bazı görevlilerin ‘kibirli’ bir halleri var. Kürt siyasetçiler HDP ve BDPliler, hükümet burada bizi yok sayıyor diyor. Bir barış süreci var. Ve onlar bu halkın temsilcisi olan milletvekilleri.