CHP'li Bekaroğlu'ndan 'ittifak için gizli görüşme' iddialarına yalanlama

CHP'li Bekaroğlu'ndan 'ittifak için gizli görüşme' iddialarına yalanlama

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, CHP'nin diğer muhalefet partileriyle gizli ittifak görüşmeleri yaptığına dair haberler konusunda, “Bu yalandır, böyle bir şey yoktur"  dedi. "Başbakanın partisinin grup toplantısında, şahsını hedef alarak hakaret ve iftirada bulunduğunu ve kamuoyunu da yanılttığını" savunan Bekaroğlu’nun açıklamaları şöyle: "Sayın Başbakan; bunu bilerek yapmışsa; bir Başbakanın böyle bir skandala imza atması kabul edilemez, istifa etmelidir. Yok, eğer Sayın Başbakan adamları tarafından aldatılmış, kendisine yanlış bilgi verilmişse şahsımdan özür dilemeli, yanlış bilgileri veren kişileri derhal görevden almalı ve haklarında soruşturma başlatmalıdır. Sayın Başbakan dünkü grup konuşmasında şunları söylemiştir: 'CHP’nin bazı milletvekilleri bugünlerde bir laf ortada dolaştırıyor. Neymiş, hükümet, PYD/YPG’yi terör örgütü olarak kabul etmemiş. Gerçek böyle mi? Onun için belgelerle geldim. 28 Şubat 2015’ten beri yapılan MGK toplantılarının tamamında YPG, PKK, DEAŞ ile topyekûn mücadele var. Bununla da kalmamışız, 19 Ekim 2016’da Milli Güvenlik Kurulu siyaset belgesini bakanlar kurulu kararına dönüştürmüşüz. CHP’nin profesör olan milletvekili bunu yaparsa diğerleri ne yapar, bunu siz düşünün. Bunlar demek ki, 20 MGK kararının hiç birini okumamışlar. Sonuç bildirisinin değişmez gündeminden biri PKK/PYD/YPG, DEAŞ, FETÖ ile mücadele olmuştur. Bunların farklı isimlerden örgütler olduğunu bütün dünyaya biz ilan ettik. Bütün dünya yazdı, gel gör ki CHP duymamış. Bazı dost bildiklerimiz PYD ile iş tutuyor, sebeplerini de anlıyoruz ama ana muhalefet partisine ne oluyor da aynı ağızla konuşuyor?” Sayın Başbakan doğruyu konuşmuyor, algı operasyonu yapıyor, yakışmadı kendisine. Bakın doğrusunu ben söyleyeyim. Ben milletvekiliyim; muhalefet partisi milletvekili, hükümeti denetleme gibi bir görevim var.  İşte bu görevimi yapıp, Hükümetin bir yanlışını ortaya çıkardığım için Sayın Başbakan bana saldırmıştır. 30.01.2018 tarihinde biraz sonra burada sizlere dağıtacağım bir soru önergesi ile Sayın Başbakan’a “Niçin Bakanlar Kurulu Kararı ile PYD’nin terör örgütü olarak ilan edilmediğini?” sordum. Başbakan bu soruma cevap verip yapılan vahim hatayı düzelteceği yerde zeytinyağı gibi suyun yüzeyine çıkıyor ve bana saldırıyor, beni cehalet ve hatta ihanetle suçluyor. İddia ediyorum; Evet; mahkeme kararı var, mahkeme PYD’nin terör örgütü olduğunu belirtiyor, MGK bildirisinde PYD için terör örgütü deniliyor, hükümet sözcüleri PYD’nin terör örgütü olduğunu söylüyorlar ama Hükümet hala PYD’yi bakanlar kurulu kararı ve diğer prosedürleri tamamlayarak terör örgütü olarak ilan etmemiştir. Başbakanın sözünü ettiği MGK toplantıları sonrasında yayınlanan MGK bildirilerine baktım. MGK kararlarına gizli olduğu için ulaşmam mümkün değil. Burada prosedür şöyle işlemeliydi: MGK Hükümete tavsiyede bulunmalı, Hükümet de bunu bakanlar kurulu haline dönüştürüp Resmi Gazete’de yayınlamalıydı. Böyle bir şey yoktur. Tüm Bakanlar Kurulu kararlarına baktım; hükümetin böyle bir kararı yoktur. Ayrıca Hükümetin PYD ve bağlantılı yapıların mal varlığına el koyduğuna ya da yabancı ülkelerden el konulmasına istediğine dair bir belgeye, yazıya rastlamadım. Size dağıtacağım; Hükümet PYD Liderini aranan ve başına ödül konulan teröristler listesine yazmış ama “PKK/KCK” üyesi olarak; PYD üyesi denilmiyor. Bir başka çok önemli belge dağıtacağım. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bir “Terör Örgütleri Listesi” var. Bugün itibarıyla o listede PYD/YPG yok. Şimdi ne diyoruz Sayın Basın Mensupları; Başbakan, ne yapsın; yanlışlarını, hatalarını örtmek için milletvekilleri ve ana muhalefet partisine mi saldırsın, yoksa görevini mi yapsın."