CHP'nin ekonomist Milletvekili Selin Sayek Böke, ekonominin gidişatıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Türkiye ekonomisinin "Saray rejimiyle" sert bir şekilde inişe geçtiğini söyleyen Böke, dün doğalgaz, elektrik ve ekmeğe yapılan zamları hatırlatarak, "Çok yakında artan vergiler bakkalda, manavda, markette karşılayacak hepimizi. Merkez Bankası Başkanı'nın açıklamaları kemer sıkma politikalarıyla ekonominin yavaşlayacağını, ancak bu yavaşlamanın hayat pahalılığına engel olamayacağını ortaya koyuyor" değerlendirmesinde bulundu.
"Stagflasyon kapıda" uyarısında bulunan Böke, yıl sonu enflasyonun yüzde 20’lere yakın olacağını söyledi.
CHP İzmir Milletvekili Böke'nin Twitter paylaşımları şöyle:
"Türkiye ekonomisi Saray rejimiyle sert inişe geçiyor. Saray reçetesinin acı olacağı açık! Zamlar, vergiler, azalan ücretler, artan hayat pahalılığı ve işsizlik! Bugün yaşanan bu acı reçetenin başlangıcı.
Zamlar sürecek. Ekmek, Doğalgaz, Elektrik zamlandı. Baskın seçim baskın zamlarla sonuçlandı. Acı reçete hepimizi ama en çok emekçileri, açlık sınırının 1773 TL olduğu yerde 1604 TL asgari ücretle ya da buna yakın kazançlarla geçinmeye çalışan ücretli çalışanları vuruyor.
Vergiler artacak. Benzine 22, motorine 14 kuruş zam geldi ama bu zamlar – bugün -- ÖTV’den karşılandığı için pompalara – henüz – yansımadı! Yansıyacak. Çok yakında artan vergiler bakkalda, manavda, markette karşılayacak hepimizi. Durgunluk ve hayat pahalılığı birarada. MB Başkanının açıklamaları kemer sıkma politikalarıyla ekonominin yavaşlayacağını, ancak bu yavaşlamanın hayat pahalılığına engel olamayacağını ortaya koyuyor.
Stagflasyon kapıda. Acı reçetenin hem yavaşlayan ekonomide artacak işsizlik ve iflas tehditleriyle, hem de buna rağmen sürekli artacak hayat pahalılığı yüküyle çalışanlara, KOBİ’ye, esnafa, bu halkın yüzde 99’una yükleneceğinin habercisi. Ücretler azalacak. MB, ‘’ücretlerin geçmişe endekslemeyi azaltacak şekilde büyük ölçüde enflasyon hedefleri ile uyumlu olarak belirleneceğini varsaydık’’ diyor. Yıl sonu enflasyon yüzde 20’lere yakın olacak. Oysa hedef yüzde 5.
Yani soframız, kiramız, ulaşımımız yüzde 20 pahalanacak ama ücretlerimiz yüzde 5 artacak! Azalan reel ücretler, ortaya çıkacak yoksullaşma acı reçetenin parçası.
Acı reçeteye karşı yeni bir siyasete ihtiyaç var. Acilen. Hızla. Türkiye’de rejimin değiştiği gerçeğini siyasetinin içeriğine ve eylemliliğine yansıtacak bir siyasete. Yeni rejimin ekonomik tahribatını, maliyetini topluma gösterecek bir siyasete…
Bu tahribatın, Saray’ın halkın yüzde 99’una karşı, üretenleri ezme – rantçı inşaat ve finans sermayesini yüceltme tercihinden kaynaklandığını görecek ve gösterecek bir siyasete Ve bunun karşısına tüm bu ezilenleri bu siyasi mücadelede ortaklaştıracak bir yeni örgütlenmeye ihtiyaç var. Acı reçeteyi durdurmanın da rejimi yeniden halkın egemenliğine geçirmenin de yolu buradan geçiyor."
Stagflasyon nedir?
Bir ekonomide durgunluk ve işsizlik yaşanırken enflasyonun artmasıdır.
Stagflasyon kelimesi, durgun anlamına gelen "stagnant" ve enflasyon kelimelerinden türetilmiştir. Bir ekonomide ekonomik büyümenin olmadığı, üretimin düştüğü, işsizlik oranının yüksek olduğu bir ortamda genel fiyat seviyesinin artıyor olması stagflasyonolarak tanımlanmaktadır. Görüldüğü üzere stagflasyon ortamı bir ekonomik çelişkiyi göstermektedir.
Genel olarak işsizlik ve enflasyon arasında ters bir ilişki bulunmaktadır, işsizlik yükseldiğinde enflasyonun düşmesi, işsizlik düştüğünde ise enflasyonun yükselmesi beklenmelidir (Bu ilişki Philips Eğrisi ile açıklanmaktadır). 1970'li yıllara kadar bu genel ilişki kabul edilmiş olsa da 1973 Petrol Krizi ile beraber işsizlik oranı artarken fiyatlar genel seviyesi de artmış, sonuç olarak her iki ekonomik olumsuzluğun beraber yaşanabileceği anlaşılmıştır.