CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümü haftasında illere gönderilen Cuma namazı hutbelerinde yine Atatürk’ün adının dahi geçirilmediğini belirterek, tepki gösterdi. Çakırözer, “Diyanet’in 10 Kasım hutbesinde Büyük Önder Atatürk’ün adını anmaması, yaptığı hizmetleri hayırla yad etmemesi ve bir Fatiha’yı çok görmesi büyük kadir bilmezliktir" dedi.
Geçen yılda da Atatürk’ün ölümünün 79’uncu yıldönümüne denk gelen 10 Kasım 2017 Cuma günü hutbelerde Atatürk’ün adının dahi anılmadığına dikkat çeken Çakırözer, “Geçtiğimiz yıl bu konuyu Meclis’e taşıyarak, dönemin Başbakanı Binali Yıldırım’a sormuştuk. Yanıt verilmediği gibi, bile bile isteyerek bu yıl da aynı şekilde bugünkü Cuma hutbelerinde Atatürk’ün adı bile anılmadı. Diyanet bu vefasızlığına son vererek Atatürk'ü hak ettiği biçimde yad etmelidir” ifadelerini kulandı.
Atatürk’ün ölümünün 80’inci yıldönümüne denk gelen haftada Türkiye’nin dört bir yanında camilerde okunan Cuma hutbelerinde ülkenin ve Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adı dahi anılmadı. Diyanet İşleri Başkanlığı resmi sitesinde yer alan Cuma hutbesinde de Atatürk ismine yer verilmediği görülürken, CHP’li Çakırözer geçen yılda da Cuma hutbesinde Atatürk’ün ismine bile yer verilmediğini belirterek, tepki gösterdi.
Mustafa Kemal Atatürk’ün bu ülkenin kurucusu olmasının yanı sıra Diyanet İşleri Başkanlığı'nın da kurucusu olduğunu hatırlatan Çakırözer, “Atatürk ve arkadaşları bu ülkeyi işgalden kurtarmasaydı, belki de ülkemizde ezan sesleri hiç duyulamayacak, ibadetlerimizi özgürce yapamayacaktık. Geçen yıl Atatürk’ün ölümünün 79’uncu yıldönümüne denk gelen 10 Kasım 2017 Cuma günü Türkiye’nin dört bir yanında camilerde okunan Cuma hutbelerinde ülkenin ve Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adı dahi anılmamıştı. Geçtiğimiz yıl bu konuyu Meclis’e taşıyarak, dönemin Başbakanı Binali Yıldırım’a sormuştuk. Konuyu Meclis’e taşımamıza rağmen ne yazık ki önergemize yanıt dahi gelmedi! Yanıt verilmediği gibi, bile bile isteyerek bu yıl da aynı şekilde bugünkü Cuma hutbelerinde Atatürk’ün adı bile anılmadı” dedi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan 10 Kasım mesajını hatırlatan Çakırözer, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Sayın Erdoğan mesajında ‘ Gazi’nin mücadeleci ve kurucu vasıflarını gençlerimize ve çocuklarımıza iyi anlatmalı, onun ‘en büyük eserim’ dediği Cumhuriyetimizi ilelebet yaşatmak ve daha ileriye taşımak için üzerimize düşen sorumlulukları hep birlikte yerine getirmeliyiz’ diyor. Öte yandan kendisine bağlı Diyanet İşleri Başkanlığı ölümünün 80. yıldönümünde kendi kurumlarının kurucusu olan Atatürk’ten bir Fatiha’yı esirgiyor. Böyle bir vefasızlık, böyle bir ikiyüzlülük görülmemiştir. Oysa hem Diyanet bir Cumhuriyet kurumudur. Hem de orada çalışan din görevlilerimiz bu Cumhuriyet’in görevlileridir.”
Diyanet İşleri Başkanlığı’na ayrılan bütçeye de dikkat çeken Çakırözer, “Bu ülke, bu halk bu kadar ekonomik kriz, bu kadar yoksulluk altında Diyanet İşlerleri Başkanlığı’na 10,5 milyarlık bütçe ayırıyor. Onlarca Bakanlığın bütçesinden kat kat fazla. Buna rağmen halkın arzularından taleplerinden bu kadar kopuk olunması kabul edilemez” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kınayan Çakırözer, Cuma hutbesinde Atatürk’ün ismine bile yer verilmemesinin Atatürk’ün kurduğu Diyanet’e yakışmadığını belirterek, bu tavrın düzeltilmesini istedi.
Çakırözer, şunları kaydetti:
“81 milyonun yüreği Atatürk sevgisi ile çarparken, her Milli Bayramda ve 10 Kasım’da çoluk çocuk, genç yaşlı yüzbinlerce yurttaş Anıtkabir’e Atasına koşarken, Cumhuriyet kurumu olan Diyanet’in 10 Kasım hutbesinde Büyük Önder Atatürk’ün adını anmaması, yaptığı hizmetleri hayırla yad etmemesi ve bir Fatiha’yı çok görmesi büyük kadir bilmezliktir. Sorumsuzluktur. Bu kurumun bağlı olduğu Cumhurbaşkanlığı’ndan da bir talebimiz var. Cumhurbaşkanı Erdoğan eğer bugünkü mesajında vurguladığı 'Atatürk’ün yaptıklarının gelecek kuşaklara iyi aktarılması' hedefinde samimiyse, işe Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan başlamalıdır. Diyanet bu vefasızlığına son vererek Atatürk'ü hak ettiği biçimde yad etmeli ve yaptıklarını halkımıza doğru biçimde aktarmalıdır."