CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Silivri’deki gazetecileri ziyaret etti. Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, haftada 2 saat dışında kimseyle görüştürülmediklerini belirterek "Ağırlaştırılmış tutukluluk yaşıyoruz" dedi. Gazeteci yazar Hüsnü Mahalli ise "Hastalığım için olmaması gereken bütün koşullar var" diyerek, odadaki sağlığına aykırı durumu anlattı. Ahmet Şık ise "Benim yaptığım gazetecilik. Gazeteciler cesur olmak zorunda. Cesur olmayan onurunu yitirir" diye konuştu. Cumhuriyet yazarı Kadri Gürsel de "Bir an önce iddianamenin çıkmasını bekliyoruz" ifadesini kullandı.
Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan arasında Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticilerinin bulunduğu bazı gazetecileri ziyaret etti. Sabuncu, 1 haftada 2 saat dışında kimse ile görüştürülmediklerini belirterek, “Ağırlaştırılmış tutukluluk yaşıyoruz” dedi. Tedavisi için Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde tutulan gazeteci yazar Hüsnü Mahalli ise “Hastalığım için olmaması gereken bütün koşullar var” diyerek, odadaki sağlığına aykırı durumu anlattı. Tutuklu gazeteciler, haklarındaki soruşturmanın tamamlanıp biran önce iddianamenin hazırlanmasını istedi. Çakırözer, gazetecilerin buluduğu koşulları Adalet Bakanlığı yetkililerine ilettiğini belirterek, “Hüsnü Mahalli’nin durumuyla ilgili de Bakırköy Başsavcısı ile görüştüm. Kendisinin öncelikle tutuksuz yargılanması gerekiyor. Bu olmazsa odasının hastalığı gözönüne alınarak daha iyi olması gerekiyor. Jandarmalar içerde değil kapıda beklemeli. Diğer gazetecilerle ilgili iddianamenin de biran önce hazırlanması gerekiyor” dedi. Çakırözer, Silivri ve Cerrahpaşa ziyaretleri sonrası, gazetecilerin anlatıklarını Cumhuriyet’le paylaştı:
Murat Sabuncu: Bir haftada yani 168 saatte, 2 saat dışında kimse ile görüştürülmüyoruz. Bir saat eşim, bir saat de avukatım ile görüşme yapabiliyorum sadece. 3 arkadaşımla görüşme hakkım da uygulanmıyor. Ayrıca mektup alışverişi yok. Telefon iki haftada bir on dakika ile sınırlı. Sohbet hakkını da kullanamıyoruz. Adeta ağırlaştırılmış tutukluluk halindeyiz. Bir an önce iddianamenin hazırlanıp, hakim karşısına çıkmak istiyoruz.
Akın Atalay: Hakkımızdaki suçlamalar belli değil. Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına faaliyet ile suçlanıyoruz. oysa örgüt adına faaliyet diye bir suç yok. Ancak TCK’de örgüt adına suç işlemek maddesi var. Bu suça ilişkin eylemimiz olmadığı için “faaliyet” kılıfı uydurmuşlar.
Kadri Gürsel: Bir an önce iddianamenin çıkmasını bekliyoruz.
Ahmet Şık: Reina saldırısından 6 gün sonra haberim oldu. Benim yaptığım gazetecilik. Gazeteciler cesur olmak zorunda. Cesur olmayan onurunu yitirir.
Hüsnü Mahalli: MS hastasıyım. Bu hastalığı tetikleyen en büyük unsurların başında da stres geliyor. Ayrıca ortamın steril olması lazım. Ancak şu an odamda 24 saat iki jandarma bekliyor. Bu bazen 3’e çıkıyor. Ayrıca infaz koruma memuru da olunca, küçük bir odada 5 kişi ile kalmak zorundayım. Odanın içinde duş yok. Koridordaki duşu diğer hastalarla birlikte kullanabiliyorum. Yani benim hastalığım için olmaması gereken her şey var.
Şahin Alpay: 6 aydır tutukluyuz. 6 aydır hiçbir savcı yüzü görmedik. Emniyet ifadesinden sonra direkt mahkemeye çıkarıldık ve tutuklandık. Şu an Silivri’nin en yaşlı tutuklusuyum. 73 yaşıma bastım. Yazdığım yazıların FETÖ ile ilgisi yok. İddianamenin hazırlanmasını istiyoruz.