CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, perşembe akşamları Habertürk TV’de ekrana gelen Kübra Par’ın hazırlayıp sunduğu ‘Açık ve Net’ programına konuk oldu. Altay, Deniz Baykal’ın sağlık durumundan Bülent Tezcan’ın “Diktatör Erdoğan” sözüne; CHP’nin 67 yıllık siyaset tarihinden FETÖ suçlamalarına kadar birçok konuda değerlendirmelerde bulundu.
Altay, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın tazminat davası açtığı CHP Sözcüsü Bülent Tezcan’ın, “Erdoğan, faşist ve şeddeli bir diktatördür” sözlerine ilişkin olarak, “Erdoğan’a ‘diktatör’ denmesi yeni bir şey değil. Genel başkanımız 5 yıldır bunu söylüyor. Sayın Tezcan bir ceza alırsa, biz 132 milletvekili çıkacağız aynı cümleyi tekrar edeceğiz” dedi.
Kübra Par, Altay’a, geçen hafta programın konuğu olan AKP Sözcüsü Mahir Ünal’ın da takdirini kazanan “Erdoğan’ı dış güçlere yedirmeyiz” sözünü hatırlattı. Altay, “Korkmasınlar; Türkiye’nin seçilmiş cumhurbaşkanını hiçbir dış senaryoya yem etmeyiz. Bu bizim demokrasi anlayışımız” karşılığını verdi.
Beyin kanaması geçiren eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın son durumuyla ilgili de bilgi veren Altay, “Her geçen gün iyiye giden ve olumlu gelişmeler gösteren bir süreç izliyor. Çok korkuttu bütün Türkiye’yi. Çok şükür bünyesi güçlü; kol hareketleri başladı, birkaç kelime konuşmaya başlamış. Güzel haberler geliyor” diye konuştu.
Son dönemde sıkça gündeme gelen “AK Parti, Atatürkçü çizgiye mi kayıyor” sorusunu Altay’a da yönelten Kübra Par, geçmişte farklı bir röportajında dile getirdiği “Bizim arkadaşlar ‘29 Ekim’de Cumhuriyet’i biz kurduk, bekçisiyiz’ diye pankart açarlar, bu çok yanlış” sözlerini hatırlattı. Altay, “Atatürkçülük kimsenin tek elinde değil. Cumhuriyet’i CHP değil, bu millet kurdu. AK Parti’nin Atatürk’le ilgili bugünlerde yoğunlaşması çok güzel bir şey” ifadesini kullandı.
Altay, iktidar kanadından gelen “FETÖ’yle ilişkili oldukları” yolundaki suçlamalara, “17-25 Aralık’tan sonra AK Parti ile FETÖ arasındaki kavgada taraf tutmadık. Biz onların kanalında Fetullah’ı savunmadık, hukuku savunduk. O gün aldığımız tavırda bir yanlışlık görmüyorum. FETÖ’nün darbe yapacağını beklemiyorduk, bu bir gerçek” cevabını verdi.
Altay, Kübra Par’ın, AK Partililerin öne sürdüğü “FETÖ de ‘Erdoğan, uluslararası mahkemelerde yargılanacak’ diyor, CHP de. FETÖ de ‘Türkiye güvenlik açısından riskli’ diyor, CHP de. FETÖ de ‘Kontrollü darbe’ diyor, CHP de” söylemleri sormasına şu yanıtı verdi:
“FETÖ de ‘İslam’ın şartı beş’ diyor, biz de. FETÖ de ‘Allah bir’ diyor, biz de. E n’olacak şimdi yani. Bu işe böyle bakılamaz. Elbette AK Parti bir darbe yaptırmadı. Bu darbe hissedildi, duyuldu. Önlemek mümkün iken FETÖ’nün harekete geçmesi beklendi ve hepsi temizlendi. Eğer önlenseydi belki TSK’nın içindeki FETÖ’cülerin yarısı kalacaktı. Darbenin siyasi ayağını ortaya çıkarmadığınız müddetçe 250 şehidimizin kemikleri sızlamaya devam edecek.”
Engin Altay, Enis Berberoğlu’nun tutuklanması sonrası tekrar gündeme gelen dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin Meclis oylamasında CHP’nin “Evet” oyu kullanmasına dair, “O gün herkes gizli oy kullandı. Biz hep dokunulmazlıkların kaldırılmasını destekledik, pişman değiliz” görüşünü dile getirdi.
Kübra Par, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen hafta salı günü (31 Ekim 2017) AKP grubunda yaptığı konuşmadan muhalefe yönelik getirdiği şu eleştirileri hatırlattı:
“Çok partili hayata geçildiğinden beri Cumhuriyet Halk Partisi, Cumhuriyet ve laiklik gibi değerleri kendisine siper etti. Bununla tembelliğini gizledi. 10 yıl önce ne yapıyorlarsa bugün de aynısını yapıyorlar.”
Par, bunun üzerine Altay’a “CHP’nin oy oranının da hep böyle yüzde 25 bandına takıldığını göz önünde bulundurursak siz CHP’nin yerinde saydığını düşünüyor musunuz” sorusunu yöneltti. Altay, “Bir gerçek var; siyasi partiler iç muhasebe yapmak zorundadır” diyerek şu öz eleştirilerde bulundu:
“1950-2017; 67 yıllık bir süre geçmiş. 67 yıllık süre içerisinde bu millet, CHP’ye devletin anahtarını vermemiş. Bir gerçek bu. Merhum Menderes’e, Merhum Özal’a ve Erdoğan’a devletin anahtarını vermiş ama bize vermemiş. Bizim parti olarak buradan yola çıkıp bir iç muhasebe yapma zorunluluğumuz var. CHP’nin iktidar olamamasının nedeni yenileşememedir. Tayyip Erdoğan’ın dini nasıl istismar ettiğini söyleyegeliyorsam, geçmişte kimi CHP’li arkadaşların da yine aynı şekilde Atatürk’ü istismar ettiğini söylemek mümkün.”
CHP Grup Başkanvekili Altay, Erdoğan’ın, AK Partili belediyelerdeki istifa süreçleri üzerinden “bunun muhalefet partilerindeki belediyeleri de ilgilendirebileceği” yolundaki açıklamasına tepki gösterirken, “Belediye başkanlarımızı yerinden kaldıramaz. Erdoğan’ın elinde CHP’li belediyelerle ilgili ne varsa savcılığa versin. FETÖ ve yolsuzluk dahil her türlü belgeyi savcılara vermek ahlaki sorumluluğudur” çağrısı yaptı.
Engin Altay, yerel seçimlerde Ankara ve İstanbul için CHP’den kimlerin aday olabileceği konusunda kendi isminin İstanbul için geçmesine “Benim bu konuda bir çalışmam yok” yanıtını verdi. Altay, Ankara için bir önceki yerel seçimde aday olarak gösterdikleri Mansur Yavaş’ın “yeni dönemde aday olarak gösterilmesinin çok ihtimal dahilinde olmadığını” açıkladı. Cumhurbaşkanı adayı olarak en güçlü ismin ise Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu vurguladı ve şunları ekledi:
“Bana göre ilk cumhurbaşkanlığı seçimi 2018’e çekilecek ve çok net söylüyorum; Tayyip Erdoğan oradan inecek.”