Yeni Şafak gazetesi, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'a MİT TIR'larına ait görüntülerin CHP Milletvekili Enis Berberoğlu tarafından verildiğini öne sürmüştü. Berberoğlu, hakkında çıkan haberlere tepki göstererek, "Arkadaşlar, bugün havuz medyasındaki haberleri ben de okudum. Bırakın tek kaynağı, tek elden çıktıkları bariz ortada. Seçilen fotoğrafım bile aynı. Can Dündar ve Erdem Gül’ün yargılandıkları haberle ilgili duruşum, görüşüm ortada ve değişmedi" dedi. "Eski bir gazeteci ve yeni siyasetçi sıfatıyla bu haberin tüm sorumluluğunu üstlenmeye hazırım" diyen Berberoğlu, "Arkadaşlar, ben 30 yıllık bir gazeteciyim, o tarihte CHP’nin medyadan sorumlu genel başkan yardımcısıydım. Dolayısıyla her gazeteden veya TV’den ajanstan medya mensubu ile görüşmemden daha doğal ne olabilir?" diye konuştu.
Enis Berberoğlu'nun açıklaması şöyle:
“Arkadaşlar, bugün havuz medyasındaki 4-5 gazetede çıkan haberleri ben de okudum. Bırakın tek kaynağı, tek elden çıktıkları bariz ortada. Seçilen fotoğrafım bile aynı. Can Dündar ve Erdem Gül’ün yargılandıkları haberle ilgili duruş ve görüşüm ortada ve değişmedi. Eski bir gazeteci ve yeni siyasetçi sıfatıyla bu haberin tüm sorumluluğunu üstlenmeye hazırım. Çünkü öyle bir haber ki doğruluğu hiç tartışılmıyor, dolayısıyla kime gelse yazılır, paylaşılır ve basılır.
"Telefon sinyallerimin Cumhuriyet Gazetesi yakınında tespitine, Can Dündar ile geçtiği yazılan görüşmeye gelince. Arkadaşlar, ben 30 yıllık bir gazeteciyim, o tarihte CHP’nin medyadan sorumlu genel başkan yardımcısıydım. Dolayısıyla her gazeteden veya TV’den ajanstan medya mensubu ile görüşmemden daha doğal ne olabilir? Ama bu görüşmeler her defasında haber kaynağı sıfatıyla yapılmaz. Bazen eski arkadaş, meslektaş olarak bir araya gelirsiniz, bir çay içmek için ziyarete gidersiniz. Camı çerçevesi inmiş bir gazeteye de uğrarsınız, başka bir gün taziyeye gidersiniz. Ancak asıl sorulması gereken şudur: Dosyada sanık veya tanık olarak gösterilmediğim halde bu haberlere göre savcılık cep telefonumun sorgulamasını yapmıştır. Dokunulmazlık taşıyan bir TBMM üyesi sıfatıyla Hakim Savcılar Yüksek Kurulu’nu göreve çağırıyorum. Aynı şekilde TBMM Başkanılığı’nın bu konudaki görüşünü merak ediyorum.”