CHP’li Hakverdi de dokunulmazlıklar için AYM’ye başvurdu

CHP’li Hakverdi de dokunulmazlıklar için AYM’ye başvurdu

Hedefinde HDP’li milletvekillerinin olduğu dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin anayasa değişikliği teklifinin Meclis’te kabul edilmesinin ardından CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi de Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. 

Dokunulmazlıkların kaldırılmasının ardından CHP içindeki tartışmalar devam ediyor. Bu süreci yargıya taşıyacaklarını belirten HDP, CHP’li milletvekillerine AYM’ye başvuru için çağrıda bulunmuştu. Ancak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “HDP'yi destek vereni partiden atarım" sözleriyle parti olarak destek vermeyeceklerini söylemişti. CHP’li milletvekillerinin bireysel başvuru yapmalarına izin vereceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu şöyle demişti:

“Parti olarak AYM’ye gitmeyeceğiz. “Ama fezlekesi olan her milletvekilimize mahkemede AYM’de, AİHM’de bütün hukuki destekleri vereceğiz hazırlıklarımızı yaptık. Demokrasi adına mücadeleyi böyle yapacağız.”

Milletvekili dokunulmazlığının özellikle parlamentoda kalan azınlıkların yargısal tehditlerden korunması, seçmenlerin iradelerinin korunması, çoğunluk tarafından yargı organları üzerinde baskı kurulmasının önlenmesi ve yargı bağımsızlığının korunması işlevini gördüğünü belirten Hakverdi’nin başvurusunda şu ifadeler yer aldı:

"Söz konusu düzenlemenin konusu, milletvekili dokunulmazlıkların kaldırılmasıdır. “Milletvekili dokunulmazlığı”, gelişmekte olan parlamenter demokrasiler için son derece kritik bir kurumdur. Üyesi olduğumuz Avrupa Konseyi bünyesindeki “Avrupa Hukuk Yoluyla Demokrasi Komisyonu” (Venedik Komisyonu), bu korumun önemine yönelik 2014 yılında bir rapor yayımlamıştır. Bu raporda, milletvekili dokunulmazlığının, parlamentonun, kendisini dış faktörlerden koruması için getirilmiş özel bir güvence olduğu ifade edilmiştir. Komisyona göre dokunulmazlık, özellikle parlamentoda kalan azınlıkların yargısal tehditlerden korunması, parlamento çalışmalarının sürekliliğinin sağlanması, seçmenlerin iradelerinin korunması, azınlıkta kalan siyasetçilerin cezalandırmaları için yargı organları üzerinde çoğunluk tarafından baskı kurulmasının önlenmesi ve bu bakımdan yargı bağımsızlığının korunması gibi işlevler görmektedir. Hukuk devleti için önem taşıyan bu işlevler, erkler ayrılığı ilkesi ve demokrasi ilkelerine de etkinlik kazandırabilecektir.

"Milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasına karşı AYM’ye başvuru yolu getirilmiş olması, Türkiye’de özel ve kritik bir anlam taşımaktadır. Anayasa’da yasama çoğunluğunun, azınlıkta kalanların ve yargı organlarının üzerinde baskı kurması ihtimaline karşılık dokunulmazlık güvencesi tanınmakla kalınmamış, dokunulmazlığın kaldırılması durumunda, demokratik konsolidasyonun supabı AYM’nin devreye girerek özel bir denetim yapması öngörülmüştür. Bu bakımdan AYM’nin, dokunulmazlıkların kaldırılmasına karşı yapılan başvurulara, sıradan bir teknik vaka olarak değil; bu amacı ve kritik işlevi dikkate alarak yaklaşması gerekmektedir.

"Yasama dokunulmazlığının kaldırılması usulünün uygulanmaması, Komisyonlarda ve Meclis Genel Kurulu’nda savunma hakkımı tamamen ortadan kaldırdığı gibi, Meclisin her bir isnadın ciddiliğini oylama sonucu karara bağlama yetkisini de ortadan kaldırmıştır. Bu aşamada evrensel hukuk kuralları ile T.B.M.M. İç tüzüğü 134 ncü maddesine açıkça aykırılık oluşmuştur. Savunma hakkım ortadan kaldırılmak suretiyle yasama dokunulmazlığını kaldıran tasarruf Anayasanın 2. maddesindeki hukuk devleti ilkesinin, Meclisin bu konuda yetkilerini kaldıran aynı tasarruf yine Anayasanın 2. maddesindeki demokratik devlet ilkesinin eylemli bir şekilde değiştirilmesi sonucu doğurur.  Bu nedenlerle hakkımdaki fezlekedeki suç isnatları hakkında yasama dokunulmazlığının kaldırılması Anayasanın 2. maddesine aykırıdır.

"Ali Haydar Hakverdi, “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/6646 numaralı soruşturmaya dayanan 07.09.2015 tarihli ve 2015/18 numaralı fezlekeler (tarafıma tebliğ edilmemiş başkaca fezlekeler var ise onları da kapsar nitelikte) yönünden kaldırılması yönündeki maddelerinin (kanun maddesi kapsamında Genel Kurul Kararı da ihdas edildiğinden, aynı zamanda ilgili kararın) T.C. Anayasaya, kanuna veya İçtüzüğe aykırı olduğundan Anayasa’nın 85’nci maddesi ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 3’ncü maddesi uyarınca incelenerek, yasal gereklerinin ve bağlı sonuçları için ÖNCELİKLE YÜRÜRLÜĞÜNÜN DURDURULARAK İPTALİNE karar verilmesini arz ve talep ederim.”