Muhalefet, yumruklar hava uçuşurken 20 dakikada geçirilen kesintili eğitim görüşmelerinden çekilmeyeceklerini açıkladı. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, komisyona gelen 100’ün üzerinde diye ifade edilen AKP’linin attıkları her adımın bilinçli olduğunu söyledi. “150 dürüm ve ayran siparişi verildi. Başbakan de mesaj çekmiş. 13.30 gibi salonu işgal ettiler. Fedailik yapmaya gelmişler” dedi.
Muharrem İnce, düzenlediği basın toplantısında, “Can güvenliğimiz yoktur. Bu Meclis’te can güvenliğini sağlamak Meclis Başkanı’nın görevidir. Eğer, başkan can güvenliğimizi sağlamazsa biz kendi imkanlarımızla can güvenliğimizi sağlarız. Eşkıyaya pabuç bırakmayız” dedi.
“Dün sadece milletvekilleri değil medya mensupları da dayak yedi. Biz sesimizi çıkarıyoruz, ama kameramanlara nasıl vurulduğunu gördüm. Kimlerin vurduğunu da gördüm. Her şey planlıydı” diyen İnce, “O gürültüde hiç kimse bir şey duymadan peş peşe oylama yapıldı. Bu görüşmeler yok hükmündedir” diye konuştu.
“Meclis Başkanı Çiçek, komisyon çalışmalarını denetlemekle görevlidir. Zabıta müdürü değildir” diyen İnce, “Başkanı uyarıyorum, görüntüleri izlesin. Hiçbir şey duyulmadan oylama yapılıyor. Komisyon üyesi olmayanlar el kaldırıyor. Onların oy hakkı yoktur” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce konuşmasına şöyle devam etti:
“Ustalık dönemi diyordu; zorbalık dönemi, eşkıyalık, zulüm dönemiymiş. Kenan Paşa döneminde cezaevlerinde işkence vardı. Recep Paşa döneminde Meclis’te işkence var. Yeni bir paşamız oldu. Recep Paşa. Tahmin ediyorum bizi Genel Kurul salona da çıkmazlar. Eşkıya almış başını gitmiş. Genel kurul salonunun kapılarını sayısal güçlerine gücenip geometrik çoğunlukla güvenip bizi içeriye sokmadan yasayı geçirebilirler. Sonuna kadar direneceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.”
“11 Mart demokrasimizin bir darbe günüdür. Lekeli, tecavüzlü günüdür. AKP terörünün Meclis’e geldiği gündür. Meclis başkanı sesini çıkaramıyor. Korkuyor açıkçası. Beni koltuktan ederler mi; 30 yıldır bir şey daha kapabilir miyim, daha hâlâ siyasi hırslarını peşinde. Hiç mi insan yasama onurunu düşünmez.”
“Sopayla yasa geçer mi” dönemi başladı. Dün yapılan oylamalar oylama değildir. Oylanmış gibi yapılmıştır. Meclis başkanında zerre kadar demokrasi inancı varsa yasamanın başkanı olduğunu hatırlarsa; bu komisyon toplantısın iptal eder. Yüreği varsa, o düzgün duruşu gösterebilirse Meclis başkanına her gördüğüm yerde teşekkür edeceğim. Yoksa kendini tanımadığımı ilan ediyorum.”
Eğer bu onurlu duruşu gösteremezse onu tanımıyorum artık hiçbir toplantısına Danışma Kurulu’na gitmem.