CHP'Lİ İNCE: 25 KURUŞA SİMİT VAR TBMM (A.A)

-CHP'Lİ İNCE: 25 KURUŞA SİMİT VAR TBMM (A.A) - 19.08.2010 - CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 12 Eylül döneminde mevcut anayasa için yapılan referandumda ne yönde oy kullandığını sordu. İnce, düzenlediği basın toplantısında, Erdoğan'ın, Türkiye'nin her yerinde ''yok öyle 25 kuruşa simit'' dediğini anımsattı. ''Başbakan bir şey için var diyorsa o mutlaka yoktur, yok diyorsa mutlaka vardır'' ilkesinden hareketle araştırma yaptığını belirten İnce, CHP'li Susurluk Belediyesinin simidi 25 kuruşa sattığını tespit ettiğini söyledi. İnce, ''Sayın Başbakan artık miting meydanlarında 'yok öyle 25 kuruşa simit' demesin. AKP'li belediyelere de Susurluk Belediyesini örnek almasını tavsiye etsin'' diye konuştu. 12 Eylül anayasası için yapılan referandumda yüzde 91.6 evet, 8.6 hayır oyu çıktığını anımsatan İnce, ''Sayın Başbakan, oyunuzun rengi nedir? Bugün eleştirdiğiniz 82 anayasasına ne oy verdiniz?'' diye sordu. ''TRT'nin 12 Eylül anayasası için 'evet'in borazanlığını yaptığını, bugün de aynı şeyi yaptığını'' öne süren İnce, ''1982'den 2010'un pek farkı yok. 12 Eylül Cuntası ile Hitler faşizminin ve AKP iktidarının mantığı aynıdır'' görüşünü dile getirdi. ''Evet'' baskısı yaşandığını iddia eden İnce, şu görüşleri dile getirdi: ''Ankara'da atanması yapılmayan öğretmenlere polis müdahale ediyor, öğretmen adayları göz altına alınıyor. Bu çocukların suçu ne? Öğretmene kelepçe vuruyorsunuz Habur'da teröristi törenle karşılıyorsunuz. Aydın'da 'yargısız infaza hayır, Kılıçdaroğlu gelecek dertler bitecek' diyenler gözaltına alınıyor. Antalya'da broşür dağıtan CHP Kadın Kolları üyeleri gözaltına alınıyor. Devlet Bakanı Egemen Bağış 'referandumda hayır oyu verenlerin ya aklından zoru var ya da vatan sevgisi ile sıkıntısı var' diyor. Başbakan, TÜSİAD'a 'taraf olun, taraf olmayan bertaraf olur' diyor. Bütün bunlar 12 Eylül cuntacılarının baskılarının 2010 versiyonudur. Başbakan Anayasa'nın 25. maddesini bilmiyor. Sayın Başbakan Anayasal suç işliyor. Hiçkimse kanaat ve düşüncelerini açıklamaya zorlanamaz diyor, anayasanın 25. maddesi.'' 6 Eylül 1987'de ''siyasi yasakların kaldırılması için'' yapılan referandumda Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in ''12 Eylül cuntacılarının koyduğu siyasi yasakların kaldırılmaması'' için kampanya yapanlar arasında olduğunu belirten İnce, ''Cemil Çiçek bugün özgürlükten, demokrasiden, cuntacılardan hesap sormaktan bahsediyor'' dedi. Başbakan Erdoğan'ın 1930'lı yıllardan örnekler verdiğini kaydeden İnce, ''Siz İsmet Paşa'dan Atatürk'ten söz ederseniz, size şunu söylerim: Biz Atatürk'ün, İsmet Paşa'nın torunlarıyız. Siz, Kubilay'ın başını kesen Derviş Mehmet'in torunları mısınız?'' diye konuştu. İnce, referandumun ''Hitler'in referandumuna benzediğini'' savunarak, Hitler'in işgal ettiği Avusturya vatandaşlarına Almanya'ya katılıp katılmamayı sorduğunu ve oy pusulasının ''kahverengi'' olduğunu söyledi.  İnce, ''Neden hayır için kahverengiyi tercih ediyorlar? Çünkü kahverengi en itici renktir. Hitler, 12 Eylül, AKP mantığı aynıdır. Hitler'in oy pusulasını Sayın Başbakan ve saz arkadaşlarına ithaf ediyorum'' dedi. Soruları da yanıtlayan İnce, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görev süresi ile ilgili bir soru üzerine, Türkiye'nin en üst kurumunun ''AKP'nin parti içi tartışması'' gibi algılandığını, farklı bakanların farklı şeyler söylediğini kaydetti. ''Hükümet ile PKK arasında gizli pazarlık yapıldığı'' iddialarının anımsatılması üzerine ise İnce, ''Hükümetin, İmralı, Kandil, PKK ve BDP ile pazarlık yaptığı çok net olarak ortada. Önce 'boykot' dedi BDP. Bu boykot kararının sahte olduğunu, el altından 'evet' diyeceklerini biliyorduk zaten. AKP, Kandil, PKK, BDP, İmralı pazarlığı ve ruh dördüzlüğü hayırlı olsun'' diye konuştu.