CHP Parti Meclisi üyesi avukat Sera Kadıgil hakkında "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" ve "Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçlarından 7 yıla kadar hapis talebiyle iddianame hazırlandı.
Doğan Haber Ajansı'nda (DHA) yer alan habere göre, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar nedeniyle gözaltına alınan ve çıkarıldığı hakimlik tarafından serbest bırakılan CHP PM üyesi Saliha Sera Kadıgil hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu savcısı Umut Tepe tarafından hazırlanan iddianamede Kadıgil'in 2010 ve 2011 yıllarında attığı 4 tweet delil olarak yer aldı. Söz konusu tweetlerin suç teşkil ettiği düşüncesiyle soruşturmanın re'sen başlatıldığı hatırlatıldı.
"Tanındıktan sonra gündeme geldi"
İddianamede Kadıgil'in her ne kadar tweetleri 2010 ve 2011 yıllarında paylaşmış ise de sosyal medyada ve katıldığı programlar sonrası tanınmaya başlamasıyla birlikte suça konu tweetlerin sosyal medyada ve basında yeniden yer aldığı belirtildi. Söz konusu paylaşımlarda "ezan" ve "şehitler" hakkında atılan tweetlerin halkın büyük kesiminin benimsediği İslam dinine yönelik kutsal değerlere hakaret niteliğinde bulunduğu, Van depremine ilişkin yapılan paylaşımlarda ise bölge halkını ayrıştırarak aşağıladığı ve tahrik ettiği iddia edildi.
CHP PM Üyesi Sera Kadıgil serbest bırakıldı
Sera Kadıgil'in, serbest bırakılmasının ardından ilk açıklaması böyle olmuştu:
Kadıgil'in bu nedenle "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" ve "Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçlarından 1 yıl 10 ay 15 günden 7 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.
İddianamede Kadıgil'in ifadesine de yer verildi. İfadesinde, katıldığı televizyon programlarında neden 'hayır' denmesi gerektiğine ilişkin açıklamalar yaptığı için, hedef seçildiğini dile getiren Kadıgil'in, "Bu nedenle geçmişte yapmış olduğum paylaşımlar gündeme getirildi" dediği belirtildi.
2010 yılında attığı ezan sesine ilişkin tweet hakkında, "O tarihte 25 yaşında üniversite tezi hazırlayan genç bir kızdım. Hiçbir siyasi görevim yoktu. Benim önceden oturduğum eve yakın bir noktada cami vardı. Ezan okuyan müezzin makama uymadan kötü bir şekilde ezan okuyordu. Ezanı hakkıyla okuyamadığı için bu müezzini eleştiri mahiyette bir mesajdır" diyerek kimsenin dini inancına hakaret etme amacının olmadığını, bu konuda daha sonra yanlış anlayanlardan ve samimiyetle incinenlerden özür dilediğini söylediği belirtildi.
Van depremine ilişkin attığı tweetlerin de oradaki halkı aşağılamak maksadıyla değil, aksine ırkçı paylaşımlarda bulunanlara karşı atılmış tweetler olduğunu söylediği ifade edldi.
İddianamede Kadıgil'in 15 Temmuz darbe girişimin ardından TRT spikerinin okuduğu bildiriye ilişkin attığı tweetlerin de Cumhurbaşkanına hakaret suçunu teşkil ettiği ancak bu suçun soruşturma usulünün farklı olması nedeniyle dosyasının ayrıldığı belirtildi.
CHP'li Kadıgil: Korkmuyorum 'Hayır' diyorum, siz de korkmayın!