CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, AKP Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil hakkındaki soruşturmada takipsizlik kararı verildiğini, AKP İstanbul Milletvekili Hüseyin Besli ile AKP Sivas Milletvekili Mustafa Açıkalın hakkındaki dosyaların ise nerede olduğunun bilinmediğini iddia etti. Kart, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, AKP'li 3 milletvekili hakkındaki fezlekelerle ilgili iddialarda bulundu. Pakdil, Besli ve Açıkalın hakkındaki fezlekelerin, yeniden milletvekili seçildikleri için TBMM Başkanlığına hemen intikal ettirilmeleri gerektiğini, ancak bunun yapılmadığını ileri süren Kart, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in soru önergelerine verdiği yanıtta, “Pakdil hakkında Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sonucunda 5 Ekim 2007 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, süresi içinde itiraz edilmediği için takipsizlik kararının 23 Ekim 2007 tarihinde kesinleştiğini” belirttiğini anlattı. Kart, Şahin'in, “Pakdil hakkındaki diğer soruşturma evrakının ise derdest olduğu, Adalet Bakanlığına intikal etmediği” yanıtını verdiğini açıkladı. CHP'li Kart, Açıkalın ve Besli hakkındaki dosyaların ise nerede olduğunun bilinmediğini iddia etti. 'Savcı, nasıl takipsizlik kararı verebilir'Bu konuyla ilgili “sorumsuzluk, keyfilik ve karartma hali söz konusu olduğunu” savunan Kart, şunları kaydetti: “Dokunulmazlık zırhına bürünenler ve kanun kaçaklarını TBMM'de barındıranlar, bununla da yetinmiyor, mevcut yargılama dosyalarını nüfuz suistimali yoluyla ortadan kaldırmak ya da sümen altı etme cesaretini gösteriyorlar. Yargılamayı engellemekten öte, yargılama dosyalarını ortadan kaldırmaya yönelik bir bürokratik ve siyasi iradeden söz ediyorum. Milletvekilliği görevi devam eden bir sanık hakkında bir savcı nasıl takipsizlik kararı verebilir? Anayasanın 83. maddesini nasıl görmezden gelebilir? Hangi yetkiyle bu dosyayı ele alabilir ve ortadan kaldırabilir? O yerdeki Başsavcı, bu sürece nasıl seyirci kalabilir, neden itiraz etmez? Nevzat Pakdil hakkındaki dosyanın takipsizlik kararıyla ortadan kaldırıldığını ifade eden Adalet Bakanı, bunun suç olduğunu ve en hafif deyimiyle görevi kötüye kullanma anlamına geldiğini bilmez mi?” Adalet Bakanı Şahin'e, “kanun yararına bozma” yetkisini kullanarak, Pakdil ile ilgili takipsizlik kararının ortadan kaldırılması için Yargıtaya başvurup başvurmayacağını soran Kart, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunu (HSYK) da göreve davet etti.