CHP'Lİ KART'TAN SAVCI ÖZ'E SUÇLAMA TBMM (A.A)

-CHP'Lİ KART'TAN SAVCI ÖZ'E SUÇLAMA TBMM (A.A) - 18.02.2011 - CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'ün Kayseri'deki ''yolsuzluk'' iddiası konusunda ''ihbar edilmesi gereken belgeleri vermeyerek, soruşturmayı kasten engellediğini, delil kararttığını'' öne sürdü. Kart, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Öz'ün Kayseri'deki ''yolsuzluk'' iddialarında adı geçen Avukat Yusuf Erikel'in de aralarında bulunduğu bazı sanıklar hakkında ''darbe girişimi ve silahlı terör örgütüne üye olma'' iddiasıyla dava açtığını belirtti. Davanın iddianamesine göre, bu kişilere yönelik çalışmalar devam ederken, yine Kayseri'deki iddialarda adı geçen Hacı Ali Hamurcu'nun bulunduğu ihbarda ''bir şebekenin Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nden tahsil edeceği 10 trilyon liralık bir senetten'' bahsettiğini ifade etti. Sözkonusu senedin aslının Yusuf Erikel'de bulunduğunun Öz'ün hazırladığı iddianamenin 8. sayfasında tutanak altına alındığını kaydeden Kart, iddianamede, senetle ilgili Kayseri Büyükşehir Belediyesi Hesap İşleri Daire Başkanlığının 2607-14600, 2607-14601 sayılı tahsilat fişlerinin bulunduğunun da ifade edildiğini anlattı. Savcı Öz'ün ''bu kadar ciddi ve önemli suç bulgularını Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına ihbar etmesi gerekirken bunu yapmadığını, soruşturmayı bilerek ve kasten engellediğini'' iddia eden Kart, ''Bir başka ifadeyle, delilleri karartmış ya da müdahale etmiştir'' dedi. Kart, şu görüşleri dile getirdi: ''Silivri'de hukuk yok' derken, bu ve benzeri olayları kastediyoruz. Bu anlayışla görev yapan bir Cumhuriyet Savcısının, görevini doğru ve tarafsız yaptığından söz edilebilir mi? Kamu adına görev yapan bu ve benzeri savcılara, adalet adına güven duyulabilir mi? Bu soruların cevabı, hayırdır. En önemlisi de, bir Savcı suç olduğunu bile bile bu bulguları neden gizler? Neden, buna ihtiyaç duyar? Neden, yasal gereğini yapmaz? Bunun anlamı maalesef açıktır: Türkiye Cumhuriyetinde artık bazı Savcılar, Cumhuriyetin ve hukukun savcısı olmak yerine, hükümetin savcısı olmayı tercih etmişlerdir.'' Kart, konuyla ilgili olarak HSYK'ya başvuracağını kaydetti. -ELÇİLİK YETKİLİSİYLE GÖRÜŞME- Atilla Kart, bir soru üzerine, ''ABD Büyükelçiliği Siyasi İşler Yetkilisi ile görüştüğünü'' ifade etti. Büyükelçiliklerin Meclis ile belirli periyotlarda temas kuran yetkililerinin olduğunu, bu kişilerin bütün partilere geldiklerini anlatan Kart, bu tür görüşmelerin açık ortamlarda yapıldığını, görüşmeler konusunda Genel Başkan ve genel merkez yetkililerine bilgi verdiklerini söyledi. Görüşmede, ''Pensilvanya'dan, 'F Tipi yapılanmadan' duyduğu rahatsızlığı dile getirdiğini'' kaydeden Kart, ''Neden bu ortama yol açıyorsunuz' deriz. CHP olarak kendimize duyduğumuz özgüvenin sonucu olarak duyduğumuz rahatsızlığı dile getiririz. Son görüşmemizde bunları anlattık'' dedi. Kart, ''500 civarında ABD'li uzmanın Türkiye'de görev yaptığına dair'' iddiaları da dile getirdiğini, bundan duydukları rahatsızlığı ilettiğini bildirdi. Bir başka soru üzerine, görüştüğü yetkilinin daha çok dinleme pozisyonunda kaldığını anlatan Kart, ''Ama etkilendiklerini gözlemledim. Şunu açıkça ifade ettiler: Biz bugüne kadar bize bu kadar net şekilde ve derinlemesine Türkiye gerçekleri anlatılmadı. Siz, demokrasiye ve yargıya hukuk dışı yöntemlerle müdahale edilmesinden endişelisiniz, dediler'' şeklinde konuştu.  Türkiye'yi kimseye şikayet etmediklerini ifade eden Kart, ''Bu süreci yaratanlara sorumluluklarını hatırlatıyoruz'' dedi. Yetkilinin ''gelişmeleri yakından izlediklerini'' belirttiğini anlatan Kart, ''Bu süreçte Türk halkının iradesinin ve seçimin belirleyici olacağına inanıyoruz, dediler'' şeklinde konuştu. Kart, ABD Büyükelçisinin Türkiye'deki basın özgürlüğü konusundaki değerlendirmelerinin bu sürece denk geldiğinin anımsatılması üzerine, açıklamayla kendisinin görüşmesi arasında bir bağlantı kurmadığını söyledi. Kart, ''Görüşme talebi 15 gün önce yapılmıştı. Yoğun programım nedeniyle ancak iki gün evvel görüşebildik'' dedi. Görüşme konusunda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na bilgi verdiğini kaydeden Kart, ''Merak ettikleri bir konu var mıydı?'' sorusuna, ''Hayır. Somut bir soru olmadı bana. Daha çok ben endişelerimi, rahatsızlıklarımı ve uyarılarımı dile getirdim'' dedi. Kart, ''500 ABD'li görevli konusundaki iddianıza yönelik bir açıklaması oldu mu?'' sorusuna karşılık ise ''Hayır' diyemedi. Önemli olan o'' diye konuştu.