CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, yaptığı yazılı açıklamada, "Anayasamıza, yerleşik usullere ve demokratik teamüllerimize göre Cumhurbaşkanı hükümeti kurma görevini Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na vermek zorundadır. Aksi yönde bir davranış milli iradeye yönelik büyük bir saygısızlık ve yetki gasbı oluşturacaktır" dedi.
Gerçekçi, kalıcı ve güven verici bir hükümet kurulması imkanının AKP tarafından değerlendirilemediğini savunan Koç, Başbakan Davutoğlu’nun, daha sonra diğer partilerle de görüştüğünü, neticede bu görevi yerine getiremeyerek 18 Ağustos’ta iade ettiğini, bugün itibarıyla da hükümeti kurma görevine haiz olmadığını kaydetti.
CHP’nin, milli iradenin tecelli ettiği 7 Haziran seçimlerinde en yüksek oyu alan ikinci parti olduğunu anımsatan Koç, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Anayasamıza, yerleşik usullere ve demokratik teamüllerimize göre Cumhurbaşkanı hükümeti kurma görevini Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na vermek zorundadır. Aksi yönde bir davranış milli iradeye yönelik büyük bir saygısızlık ve yetki gasbı oluşturacaktır.
Bilinmelidir ki yapılan seçimlerde verilen her oy mukaddestir. Halkımız oylarıyla milli iradenin temsilcisi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni oluşturmuş ve hükümet kurma sorumluluğunu yüklemiştir. Eğer bir parti bu sorumluluğu yerine getiremezse TBMM’de grubu bulunan diğer partiler bu sorumluluğu yerine getirme görevine sahiptir. Anayasamıza göre bu sorumluluğun yerine getirilmesini engellemek Cumhurbaşkanı’nın yetki alanında olmadığı gibi, böyle bir adım milli irade üzerinde bir vesayet kurmak ve demokratik rejimi fiilen askıya almak anlamına gelecektir. Böyle bir adıma karşı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu bulunan bütün partiler Meclis’in şerefini ve seçimlerde ortaya çıkan milli iradeyi korumakla yükümlüdür.”
CHP’nin 7 Haziran’dan itibaren milli iradeye tam bir saygı göstererek hareket ettiği ve bir hükümet kurulması için her fedakarlığı yaptığını belirten Koç, partisinin, hak ettiği görevin kendisine verilmesi halinde, ülkenin güven ve huzur ortamı içerisinde seçime gitmesini sağlayacak bir hükümet kurma formülü de dahil olmak üzere, mümkün olan bütün formülleri hayata geçirmek için çalışmalarını ‘önce Türkiye’ şiarıyla sürdüreceğini bildirdi.