T24
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer ve İstanbul Milletvekili Ali Şeker, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı ilk 100 günlük eylem planında yer alan, ayrıca Erdoğan'ın ifadelerinde aralık ayında açılacağını söylediği ve Sağlık Bakanlığı'nın da açılışı 21 Aralık olarak bildirdiği Bilkent Şehir Hastanesi önüne giderek basın açıklaması yaptılar.
CHP’li Taşcıer, "Biz şehir hastaneleri açılırsa çok büyük mağduriyetler yaratacak diyorduk. Ama görüyoruz ki şehir hastaneleri daha açılmadan mağdurlar ordusu yaratmış durumda" diyerek hastanenin söz verilen gününde açılmadığı gibi birçok mağdur yarattığını söyledi.
"AKP’nin sağlıksız politikalarının eseri olan binaların önündeyiz" diyen CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, "Biliyorsunuz Cumhurbaşkanı 100 günlük eylem planı açıklamıştı. O planda yer alan ve Erdoğan’ın da geçen ay söylediği üzere, bu hastane Aralık ayında açılacaktı. Sağlık Bakanlığı alt işverenlere ve taşınacak hastanelere bildirdi, Bilkent Şehir Hastanesi 21 Aralık’ta açılacak dendi. Çalışanından şirketlerine, taşeron işçisinden doktoruna, yeni işe girecek işçiden randevu almaya çalışan hastasına herkes bu söze inandı. Planlarını buna göre yaptı. Ama gördüğünüz gibi bugün ne bir kırmızı kurdele var, ne konfetiler var, ne de açılabilecek bir hastane var" ifadelerini kullandı.
Şehir hastanelerinin “sağlık sistemine vurulan hançerler” olduğunu ifade eden Taşcıer, kendilerinin dinlenmediğini belirterek “Yaşanan sorunları ve ufukta çıkacak problemleri çok net görüyoruz” dedi.
“Madem açacaksınız, bari acele getirmeyin dedik. Ankara’da daha geçtiğimiz günlerde yaşanan tren kazasının acısı hala çok yeni. Propaganda uğruna daha bitmeden açılan hattın sonucunun ne olduğunu, yitirilen canlarla gördük” diyen Taşcıer sözlerini sürdürdü ve “Eğer bugün burası yetişmediği için açılmıyorsa, bu doğrudur. İnşaat firması 15 Şubat-15 Mart arası bir tarih vermeye başladı. Eğer o tarihte de tam olarak, %100 efektif olarak hazır olmayacaksa, acele ettirilip yeni iş cinayetlerine neden olacaksa, o tarihte de açılmamalı. Bizim eleştirdiğimiz nokta, iktidarın sırf propaganda için tutamayacağı sözler vermesidir. Çünkü bu söz, 'ne var canım tutmadı, sonra açarız' denerek geçiştirilebilecek bir söz değildir” dedi.
"Bugün hastanenin açılması gerekiyordu, ama onun yerine binlerce mağduriyetin önü açıldı. En büyüğünü yapacağız dedikleri meğer mağduriyetmiş" ifadelerini kullanan Taşcıer, "Şehir Hastanesi açılacak dendiği için, Numune, Yüksek İhtisas, Atatürk Eğitim Araştırma gibi hastanelerde vatandaşlara randevu verilmiyordu. Bize vatandaşlardan her gün onlarca telefon geliyordu. Takipli hastalar randevu alamadı ortada kaldı, muayene olacaklar da randevu alamadı hasta kaldı" diyerek Ankaralıların sağlık haklarının ellerinden alındığını ifade etti. Sözlerini sürdüren Taşcıer, "Sadece hasta vatandaşla sınırlı da kalmadı. Kapatılacak hastanelerde çalışan personel de mağdur oldu. Binlerce insan taşınılacak diye plan yaptı. Hali hazırda çalışanların transferleri bir sorundu. Tazminat sorunu çözülmüş değil. İnsanlar evlerini taşıyacak mı, çocuklarının okulu değişecek mi, işe giriş çıkış saatleri değişecek mi, hiç biri belli değil" dedi.
İstanbul Milletvekili Ali Şeker de açıklamalarda bulunarak, "Bugün burada şehir hastanesi açılması gerekiyordu ama gördüğünüz gibi açılması mümkün değil, doğru de değil. Sağlıklı bir şekilde açılması için sağlıklı bir şekilde bitirilmesi gerekiyor. Bizim şehir hastanelerinin büyüklüğü ile ilgili sıkıntımız var. Bu kadar büyük hastaneler Kanada’da ve İngiltere’de kuruldu ve işletilemedi. Bunun sonucunda da maliyetleri üstelenen o devletler bu sistemlerden vazgeçtiler" ifadelerini kullandı.
Şeker, "Biz buradaki işletmenin 17 günlük kirası karşılığı 300 yataklı Ödemiş Devlet Hastanesini klasik ihale yöntemi ile yapabiliyoruz. 17 günlük kira ile yani 52 milyon liraya 300 yataklı devlet hastanesi yapılabiliyorken niye 25 yıl boyunca çocuklarımıza maliyetinin 4 katı 5 katı maliyetler yükleyelim, bu bedeli çocuklarımıza ödetelim? Biz bunu doğru bulmuyoruz. Hastaneleri devlet kendi imkânları ile yapmalı ve ölçek olarak da 500, 600 yatağın üzerindeki hastanelerin işletme zorluğu ortadayken, bu kadar büyük hastanelerin yaratacağı sıkıntıları başka devletler yaşamışken, bizim tekrardan bu yöntemi denememiz doğru değildir. Gelecek kuşaklara bırakacağımız o borçların bir kısmı da burası" açıklamasını yaptı.