HÜLYA KARABAĞLI/ Ankara
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, partisinin grup toplantısında 28 Şubat’la ilgili, “ Defalarca yumruklarımızı sıkar, dudaklarımızı ısırır, ya sabır derdik, Allah mazlumun yanında derdik” diyen Başbakan Tayyip Erdoğan’a 8 yıl önce bir gazeteye yaptığı değerlendirmeyi hatırlattı.
CHP’li Oran, “Dünden Bugüne Tercüman Gazetesi'nden Murat Çelik'in 29 Şubat 2004 tarihinde yayınlanan köşe yazısına göre, ‘‘Dönemin Genelkurmay Başkanı ‘28 Şubat bin yıl sürer' demişti. Sizce bu süreç devam ediyor mu’’ sorusuna ‘‘Varsa olumlu yanı, olumlu yan alınmıştır, uygulanmıştır’’ yanıtını verdiniz mi? Neden o tarihte olumsuz yanları anlatmadınız ve 28 Şubat darbesine gereken tepkiyi göstermediniz” dedi.
Oran, önergesinde şu değerlendirmeyi yaptı: Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” şiarı altında görev yaptığımız yüce Meclis çatısında kimi siyasetçilerin şaşırtıcı değişimlerine de tanıklık ediyoruz.
17.4.2012 tarihinde yaptığınız grup toplantısında, “27 Mayıs'ta, 12 Eylül'de, 28 Şubat'ta millet iradesini yok sayanlar bu millete en büyük kötülüğü yapmıştır. Hiçbir müdahale Türkiye'yi ileri götürmemiş, geri götürmüştür... Aradan 1000 yıl değil 15 yıl geçmiş olsa da 28 Şubat bugün sanık sandalyesinde... 28 Şubat'ın en ağır, en sisli günlerinde bütün arkadaşlarım oturur, konuşurduk. Defalarca yumruklarımızı sıkar, dudaklarımızı ısırır, ya sabır derdik, Allah mazlumun yanında derdik” ifadesini kullandınız.
-Dünden Bugüne Tercüman Gazetesi'nden Murat Çelik'in 29 Şubat 2004 tarihinde yayınlanan köşe yazısına göre, ‘‘Dönemin Genelkurmay Başkanı ‘28 Şubat bin yıl sürer' demişti. Sizce bu süreç devam ediyor mu’’ sorusuna ‘‘Varsa olumlu yanı, olumlu yan alınmıştır, uygulanmıştır’’ yanıtını verdiniz mi? Neden o tarihte olumsuz yanları anlatmadınız ve 28 Şubat darbesine gereken tepkiyi göstermediniz?
-Aynı söyleşide ülkenin gündeminde sıkıntılara neden olan konuları gündemde tutmanın faydalı olmadığına dikkat çekerek, ‘‘Biz yeni ufuklara bakıyoruz. Halkımıza umut aşılamanın peşindeyiz. Geçmişteki o karamsar tabloları sürekli gündemde tutmanın hiçbir anlamı yok. Bunlarla ülke bir şey kazanmıyor. Tam aksine hep kaybediyor. Ülkemizin aydınlık geleceğine yönelik olarak bu temelin üzerine neler koyabileceğiz, ona bakmamız lazım. Eğer biz hala bunlarla oyalanırsak, Türkiye çok şey kaybeder ve ülkeye yazık olur” dediniz mi?
-Bugünkü açıklamanızla 8 yıl önceki sözleriniz arasındaki çelişkinin sebebi “gömlek değişikliğinden” mi kaynaklanıyor?
-Bugünkü konuşmanızda 12 Eylül’den, 28 Şubat’tan söz ettiniz, ancak sehven değinmeyi unuttuğunuz 27 Nisan 2007 tarihinde hükümetinize karşı verilmiş olan Genelkurmay e-muhtırası hakkında da sürekli vurguladığınız “milli irade” ilkesi gereğince savcılığa suç duyurusunda bulunmayı düşünüyor musunuz?