CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM Başkanlığı’na AKP tarafından sunulan kanun teklifine ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Bu gelen teklif, içindeki düzenlemelerle OHAL’i üç aylığına değil, üç yıllığına uzatıyor” dedi.
Özel, "Metin, tam olarak şudur. Biz OHAL’in ismine değil cismini karşıyız demiştik. Bu OHAL’in ismini kaldırıyor. OHAL, kalktı diyecekler. Seçim meydanlarında verdikleri sözü şeklen tutmuş olacaklar. OHAL’in ismi kalkacak, cismi burada duracak. Biz OHAL’in ismine değil cismine karşıyız, Bu teklif, OHAL’i kalıcı hale getiren maddelerle doludur" diye konuştu.
Özel açıklamalarına şöyle devam etti:
"OHAL, bugüne kadar üçer ay üçer ay uzatılıyordu. Bu gelen teklif, içindeki düzenlemelerle OHAL’i üç aylığına değil, üç yıllığına uzatıyor. Örneğin gözaltı sürelerinin uzatılmasını koyuyorlar bu teklife. Valilere öyle yetkiler veriyorlar ki… Valiler, sivil toplum örgütleri temsilcilerine, sendikacılara, çeşitli derneklerin temsilcilerine 15 gün süreyle o şehre girme yasağı getirebilecekler. Valiler istedikleri takdirde çevreye sahip çıkmak isteyen dernek temsilcilerini, madenci ailelerini şehre sokmayabilecekler. Eylem yapma endişesi nedeniyle böyle bir adım atılmış. Valiler, OHAL’in yılmaz savunucuları, bekçileri olarak vatandaşın tepesinde durmaya devam edecekler."
Valiler, istedikleri takdirde kendi şehrini OHAL ile yönetebilecek. Bu kanun teklifi adil yargılama hakkı ve hak arama hürriyeti açısından geriye giden düzenlemeler içeriyor. OHAL değilse bile ‘OHALcik’ denilebilecek bir kanun teklifi ile karşı karşıyayız. Biz millete değil devlete OHAL ilan ediyoruz dediler ama iki yıl boyunca milletin anasını OHAL ile ağlattılar ya, şimdi onu devam ettirebilecek ne varsa, bu teklifin içerisine koymuşlar.
Dostlar alışverişte görsün. OHAL’i kaldırıyor görünüyorlar ama OHAL’i fiilen sürdürüyorlar. Fransa’da OHAL kaldırılırken yapılan bazı uygulamaları örnek alıyorlar ancak Fransa’dakinden daha kapsamlı ve Fransa’dakinden daha uzun bir düzenleme yapmışlar.
OHAL’i ilan ettiklerinde 1,5 ayda bitiririz demişlerdi ama 24 ay sürdürdüler. Şimdi teklifle, bazı düzenlemeleri 3 yıllığına getirdiklerini söylüyorlar ancak 3 yılın sonunda bu uygulamaların ne kadar uzayabileceğini vatandaş kendi hesap etsin. AKP geldiğinde bir tek Tunceli’de 20 günlük OHAL kalmıştı, o da kendi kendine kalkmıştı. Geldiler 16 yılın sonunda, 2 senelik OHAL’e bütün ülkeyi mahkum ettiler. Bizlerin dillendirmesi, vatandaşın ve piyasaların talebiyle OHAL’i kaldırıyorlar. OHAL’in kılıfını, şeklini kaldırıyorlar ama kendisini tutuyorlar. 3 yıl süreyle daha Türkiye’de kişisel özgürlükler, gösteri yapma hakkı, protesto hakkı askıda, hak arama hürriyeti yok.
Devletin, vatandaş üzerinde uyguladığı her türlü baskının, uygulayanlar tarafından sorumsuzluğu devam edecek. Güvenlik güçlerinin, kolluk kuvvetlerinin yaptıkları uygulamalarda sorumsuz tutulma hali var. Hukukun dışına çık, vatandaşın canına ok, sonra yaptıklarından sorumlu olma. Zamanından uzun süren OHAL, bölgede halkı devlete küstürmüştü, bu uygulamalar da milletin devlete küsmesinden başka bir sonuç getirmez. OHAL kalkacak da döviz düşecek, faiz düşecek, enflasyon düşecek diye bekleyenler daha çok bekler. Çünkü piyasalar OHAL’in adı var mı diye bakmaz, OHAL’deki bu uygulamalar ne getiriyor diye bakar. Cari açığı azaltmak, faizleri, dövizi düşürmek bu uygulamayla mümkün değil."