CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, 2012 yılında Mersin Serbest Bölgesi'nde yaşanan GDO’lu pirinç vakasında pirinçlerin tamamının TSK’ya verildiğini, Mehmetçiklere yedirildiğini iddia etti.
Pekşen, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Trabzon Limanındaki 'vahim' tabloyu fotoğraflarla anlattı. Trabzon Limanı'nda bir viyadüğün altında stoklanmış içerisinde son derece tehlikeli ağır metaller bulunan çinkonun stoklandığına dikkat çeken Pekşen, “Bunu getiren kamyon limanı kirletmiş, yıkamışlar, madenin denize nasıl akıtıldığını görüyorsunuz. Gemiye nasıl yüklendiğini görüyorsunuz. Bunun nasıl depolandığını gözümle gördüm, dehşet verici” dedi. Trabzon Büyükşehir Belediyesinin, Valiliğin önleyici bir tedbir almadığını ifade eden Pekşen, “Trabzon'da yan yana iki gemi, geminin biri buğday boşaltıyor, diğeri kömür boşaltıyor, öbür taraftaki kanserojen kimyasalı gemiye yüklüyor. Bu limandan 1 milyon 250 bin ton kömür, 1 milyon 100 bin ton buğday ithal ediliyor. Afiyet olsun. Buna izin veren vicdan nasıl vicdandır” diye konuştu. Trabzon'da, dünya ve Türkiye ortalamasının 6 kat fazlası kanserden ölüm yaşandığını ifade eden Pekşen, yapılan tespitlerin bunun Çernobille ilgili olmadığını gösterdiğini belirtti. Gazetecilerin sorularına da yanıt veren Pekşen, 2012 yılında Mersin Serbest bölgesinde yaşanan GDO’lu pirinç vakasında pirinçlerin tamamının TSK’ya verildiğini, Mehmetçiklere yedirildiğini iddia etti. Pekşen’in,Trabzon Limanı’nda ağır metaller içeren madenlerin uygunsuz taşınması ve depolanması konusundaki basın toplantısı konuşması şöyle:
Trabzon Liman’ında kansere neden olan içinde çok ağır metaller barındıran çinko madeni hiçbir tedbir alınmadan açık alanda depolanıyor. Daha fazla kar elde etmek için halkın sağlığı hiçe sayılıyor. Ancak buna rağmen hiçbir kurum gerekli önlemleri almıyor. Trabzon'da, dünya ve Türkiye ortalamasının 6 katı üzerinde kanserden ölüm vakalarının görülmektedir. Ancak buna yönelik ilgili kurumlar tarafından ciddi önlem alınmamaktadır. Rant için, daha fazla kar için halkın sağlığı tehlike atılmaktadır. Trabzon Limanı'nda bir viyadüğün altında depolanmış çinkonun bulunuyor. Bunun, içerisinde son derece tehlikeli ağır metaller var. İnsan hayatı için ölümcül nitelikte ağır metallerin yer aldığı, saklanması, taşınması ve depolanmasının bir disipline bağlandığı bir maden olduğu halde hiçbir kural kaide tanınmadan taşınmaktadır. Depolanması için özel alanların inşa edilmesi gerekmektedir ancak bu maden Trabzon limanında viyadüğün altında saklanmaktadır. Bunu getiren kamyon limanı kirletmiş, yıkamışlar, madenin denize nasıl akıtıldığını görüyorsunuz. Gemiye nasıl yüklendiğini görüyorsunuz. Bunun nasıl depolandığını gözümle gördüm, dehşet verici. Bu şoföre bunu kim taşıttırıyor, kim izin veriyor, şoförün sağlık durumu nedir? Buna ilişkin ne Trabzon Büyükşehir Belediyesinin ne de Valiliğin önleyici tedbiri var. Bu limandan 1 milyon 250 bin ton kömür, 1 milyon 100 bin ton buğday ithal ediliyor. Afiyet olsun. Buna izin veren vicdan nasıl vicdandır? Bir taraftan ölümcül kimyasal o limanda uçuşuyor, hiçbir disipline uymuyor, öbür yanda buğday var. Trabzon'da yan yana iki gemi, geminin biri buğday boşaltıyor, diğeri kömür boşaltıyor, öbür taraftaki kanserojen kimyasalı gemiye yüklüyor.