CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, Roman çocukların 2017-2018 eğitim yılına ciddi sıkıntılarla başladıklarını söyledi. Çocukların okula erişimi, ailelerin demografik sosyal ve ekonomik yapılarından dolayı dördüncü sınıftan itibaren okulu bıraktıklarını ifade eden Purçu, ”Romanların eğitim durumu kötü ama ülkemizin eğitim durumu da giderek kötüleşti. Kötü bir şey ama herkes Romanlaşmaya başladı” dedi.
Bir ülkenin kalkınmasından en iyi yatırımın eğitim olduğunu iade eden Purçu, “Eğitime önem vermezsek fakir kalırsın, yoksul kalırsın ülkeyi kaybedersin” dedi.
Eğitim yılı açılışına çocuklarla birlikte giren Purçu’nun T24’e değerlendirmeleri şöyle:
Üzülerek belirtmek gerekirse, ülkemizde Roman vatandaşların eğitim konusunda ciddi sıkıntıları var. Çocukların okula erişimi ailelerin demografik sosyal yapısından, ekonomik yapısından dolayı okula erişimde zorluk çekiyorlar. Bu bağlamda da gerek yerelde belediyelerimiz, ilgili kurum ve hükümetle birçok çalışmalar içeresindeyiz.
Özellikle Romanların eğitime ulaşması konusunda çalışmalar yapılıyor ama bu çalışmalar şu an itibariyle çok yetersiz. Halen yüzde 2‘lerde liseyi bitirme oranımız, yüzde 50’ye yakını ilköğretim okuluna devam ediyor. Yüzde 40’a yakını okulu yarıda bırakıyor. Özellikle 4. Sınıftan sonra okulu bırakmak zorunda kalıyorlar, para kazanma aracı olarak görülüyor, kağıt toplayıcılığı, çiçek satmak gibi işlere yönlendiriliyorlar mecburen.
“Ekonomik yoksulluk ve yoksunluk”
Ekonomik yoksulluk ve yoksunluğundan dolayı maalesef okulu bırakıyor. Umarım önümüzdeki süreçte Mili Eğitim Bakanlığı ve ilgili kurumlar bu konuya daha çok önem verir. Romanlar eğitimde alması gereken payı almıyorlar, katılmaları gereken sürece katılamıyorlar. İlköğretimde çok sıkıntı olmuyor, bir şekilde okula başlanıyor ama dördüncü sınıftan itibaren kopmalar oluyor ve bu kopmaların önüne geçemiyoruz.
Bazı okulların alt yapısı, fiziki şartları çok kötü , öğretmenlerimiz de maalesef buraları sürgün yeri olarak görülüyor. Roman mahallesindeki çocuklardan bir beklenti olmadığı ve öğretmen de beklenti içine girmediği için verimi düşüyor. Geçiş bölgesi olarak düşünülüyor, gitmek istenmiyor onun için öğretmenlerimiz konusunda da sıkıntı yaşıyoruz maalesef. İlgili raporları bakanlıklarla ve kurumlarla devamlı paylaşıyoruz ama şu an itibariyle can alıcı süreci olumlu yöne değiştirecek çok fazla bir atılım lokal bazdakiler hariç görmüyoruz. İnşallah düzelir. Sonuç olarak eğitimde de yoksulluğumuz ve yoksunluğumuz devam ediyor.
Bu yoksulluklar ve yoksunluklar biter inşallah. Eşit eğitim, eğitimde adalet istiyoruz. Türkiye’de şu an devlet okullarından mezun olan çocukların yüzde 15’i dört yılık üniversiteyi kazanabiliyorlar, diğeri yüzde 46’sı özel okullar. Milli Eğitim Bakanlığının çok işi var ancak durmadan müfredat ve sınav sistemleri değiştiriliyor.
Romanların eğitim durumu kötü ama ülkemizin eğitim durumu da giderek kötüleşti. Eğitimde giderek Romanlar yaklaşılıyor onu söyleyeyim. Kötü bir şey ama Romanlara doğru gidiyoruz, herkes Romanlaşmaya başladı. Bir ülkenin kalkınması için en iyi yatırımı eğitime vermek lazım, vermezsen fakir kalırsın, yoksul kalırsan ülkeyi kaybedersin. Hükümet olursak ve benim bir şansım olursa, bütçeden en büyük payı eğitim ve kültür ve sanata ayırırım.