CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, Almanya’da piyasaya çıkan Der Spiegel Dergisi’nin bu ay ki sayısında “Midas operasyonu” başlığı altında yayınlanan Reza Zarrab dosyasını TBMM gündemine taşıdı. New York’taki davanın hazırlığından bahseden derginin ‘Zarrab'ın, en çok rüşveti Zafer Çağlayan'ın 32 milyon Euro ile aldığını, Muammer Güler’e ise hizmetleri karşılığında 6 milyon dolar “ ödendiğine ilişkin iddialarına yer veren Sağlar, “Bu iddialar kamu vicdanını derinden yaralamaktadır. Hükumetin ivedilikle bu iddialara yanıt vermesi beklenmektedir” dedi.
“Başbakan'a soruyorum; Hayırsever iş adamı derken, bakanlarınıza verildiği iddia edilen rüşveti mi kastetmiştiniz? Yoksa TÜRGEV’e yapıldığı iddia edilen yardımları mı” diye soran Fikri Sağlar’ın Başbakan Binali Yıldırım’a hitaben verdiği soru önergesi şöyle:
“Almanya’da piyasaya çıkan Der Spiegel Dergisi’nin bu ayki sayısında ‘Midas operasyonu’ başlığı altında Reza Zarrab dosyasına yer verilmiştir. New York’taki davanın hazırlığından bahseden dergi, alt başlıkta ‘altın kaçakçılığı, kara para aklama ve Türk hükümetinin dava konusu’ oluşuna yer vermiştir.
Der Spiegel dergisi bu dava ile ilgili olarak kimlerin endişelenmesi gerektiği konusunda örnek olarak İran İslam Cumhuriyeti eski Cumhurbaşkanı Ahmadinejad, “büyük bir Türk bankasının eski müdürlerinden” Süleyman Aslan ve “belki de” diyerek Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adını öne sürmektedir.
Birçok ayrıntının tablolar ve şemalarla aktarıldığı haberde, iddianamede yer aldığı öne sürülen bilgilere de ayrıntılı yer verilmiştir. İddianamede; Türk bürokrasisinde dağıtılan rüşvetlerin excel tablolar halinde yer aldığını açıklayan Der Spiegel, en çok rüşveti Zafer Çağlayan’ın 32 milyon avro ile aldığını, Muammer Güler’e ise hizmetleri karşılığında 6 milyon dolar “ödendiğini” öne sürmektedir.
İktidar sahiplerinin; kamuoyu vicdanını yaralayan bu iddialar hakkında ivedilikle açıklama yapması gerekmektedir.
Der Spiegel’in iddiaları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Hayırsever işadamı derken, bakanlarınıza verildiği iddia edilen rüşveti mi kastetmiştiniz? Yoksa TÜRGEV’e yapıldığı iddia edilen yardımları mı?
Altın kaçakçılığı, kara para aklama gibi yüz kızartıcı bir davada Türkiye’nin adı neden geçmektedir?
Türkiye’de örtbas edilen 17-25 Aralık Yolsuzluk Operasyonunun, Amerika’da dillendirilmesi sizi korkutuyor mu?”