CHP'li Sağlar: TBMM Başkanı kadınlar bu sahnede olmasın diyerek kadının hangi noktada durduğunu gösteriyor

Eski Kültür Bakanı, CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, “Birinci Meclis, Gazilik ve Şehitlik Ruhu” temasıyla gerçekleştirilen Meclis Sohbetleri etkinliği çerçevesinde sergilenen tiyatro gösterisinde  TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın kadın oyunculara yönelik tavrına ilişkin olarak “Meclis Başkanı, bugünü temsil ediyor, şehitleri temsil ediyor, devleti temsil ediyor diye, Devlet Tiyatroları (DT)  sanatçılarına bir sahne hazırlığı yaptırılıyor. Kadınlar bu sahnede olmasın diyerek kadının hangi noktada durduğunu açıkça gösteriyor. Kadın erkek eşit değildir bir kafanın devamı, temsilcisi. Ne yazık ki; Meclisin başkanlığını yapan birisi” dedi.

Meclis’e Atatürk resmiyle ilgili girilmesine müsaade etmeyen Meclis Başkanının, cübbeli, sarıklı tarikatçıların salına salına dolaşmasından büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Sağlar, “Bir Meclis Başkanı var kendi Meclisini yıkmak istiyor, trolleri de 15 Temmuz’da Meclisin içerisinde demokrasiyi savunuyor diyorlar yalan. Şimdi açıkça da görülüyor ki; 15 Temmuz’un arkasında da tarih yazacak bunlar çıkacaklardır. Daha önceden bilinen başarısızlık üzerine kurulu başarılı bir operasyon olarak değerlendirmek lazım” dedi. CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, T24’ün TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın talimatıyla kadın oyuncuların sahne gerisinde oyuna katılmalarına yönelik talimatıyla ilgili sorusunu değerlendirdi: “Kurtuluş Savaşını Türkiye Büyük Millet Meclisi orduları yapmıştır. Meclis dolayısıyla halk bizim için bu kadar önemlidir” Türkiye’nin artık geldiği yer ve sözün bittiği nokta olarak değerlendirmek lazım. Çünkü, bir Meclis başkanı Atatürk’ün kurmuş olduğu Türkiye Büyük Millet Meclisine, Atatürk’ün resmiyle girmesine müsaade etmiyor ama cübbeli, sarıklı tarikatçıların salına salına dolaşmasından büyük mutluluk duyuyor. Aslında 23 Nisan bizim için demokrasinin, TBMM’nin varlığının sembolüdür en büyük bayramdır, demokrasi parlamenter sistem, halk temsilciliği bizim için Cumhuriyetimizin temelidir. Kurtuluş Savaşının Türkiye Büyük Millet Meclisi orduları yapmıştır. Meclis dolayısıyla halk bizim için bu kadar önemlidir. “Bir Meclis Başkanı var kendi meclisini yıkmak istiyor, trolleri de 15 Temmuz’da Meclisin içerisinde demokrasiyi savunuyor diyorlar yalan” Bir Meclis Başkanı var kendi meclisini yıkmak istiyor, trolleri de 15 Temmuz’da Meclisin içerisinde demokrasiyi savunuyor diyorlar yalan. Şimdi açıkça da görülüyor ki; 15 Temmuz’un arkasında da tarih yazacak bunlar çıkacaklardır. Daha önceden bilinen başarısızlık üzerine kurulu başarılı bir operasyon olarak değerlendirmek lazım. 15 Temmuz’da ilk defa Meclis bombalanmıştır bu büyük bir faciadır. Meclis’i yok etmek niyetinde, Cumhuriyeti yok etmek niyetinde anlayıştır ama Meclis’in sadece camekanlı bölümünü bombalamıştır o da bilinçli olarak atıldığı bellidir. Meclis Başkanı, bugünü temsil ediyor, şehitleri temsil ediyor, devleti temsil ediyor diye, Devlet Tiyatroları (DT)  sanatçılarına bir sahne hazırlığı yaptırılıyor. Kadınlar bu sahnede olmasın diyerek kadının hangi noktada durduğunu açıkça gösteriyor. Kadın erkek eşit değildir bir kafanın devamı, temsilcisi. Ne yazık ki; Meclisin başkanlığını yapan birisi. Baştan sona kadar zaten milletvekillerinin anayasal haklarını bugün var olan hükümeti denetleme,  iktidarı denetleme haklarını da sansürleyen bir adam. Sadece Meclis’te bu görüntü anlamında kadınları arka sıralarda tutup sahneyi erkekleri çıkarıp kadınları görmekten korkan, kendine güveni olmayan, kadına karşı tam bir Homongolos gibi bakan zihniyet aynı zamanda bu anlayışı iktidar yapmaya aklı da denetlemek isteyen milletvekillerini de sansürleyen bir zihniyet. Bizim milletvekillerimizin verdiği soru önergelerini, hükümetle ilgili bütün çalışmalarımızı kendi iradesi, keyfi doğrultusunda sansürlüyor. “ Kadını ve erkeği ayıran zihniyeti karşı mücadele etmek gerekiyor” ‘Erkekler de oyundan çıksaydı’ tartışması bence yersiz bir tartışma.  Kadını ve erkeği ayıran zihniyeti karşı mücadele etmek gerekiyor. Bugün ortaya koymuş oldukları baskıcı, korkutucu, sindirici,  dikta anlayışının karşısında insanların nasıl bir takınacakları tutumu yönlendirmek ve eleştirmek yerine bunu yapanları sen burada nasıl kalıyorsun diye hücum etmek gerekiyor. Erkekler de bunu oynamayalım diyemez çünkü Devlet Tiyatrosu oyuncuları bunlar. Sözleşmeli olanların kadro konusu var,  gelecek korkusu insanların hukuki, anayasal haklarının verilmesini engellemek isteyen bir zihniyet var. Kendisinin çıkarları doğrultusunda kullanmak isteyen bir zihniyet var. “Hem yalancılar hem de toplumu aldatma konusunda her türlü sahtekarlığa başvurabilecek tıynetteler” Bu tartışma zamansız bir tartışma asıl tartışılacak konu TBMM’de kendilerinin hazırlattığı bir sanat çıların var olduğu bir sanat gösterisinde kadını erkeği ayırmak ve oraya gelen insanlara sanki herkes yobazmış gibi kadınların sahneden çekilmesini sağlamak. Bir de arkasından yalan söylemek. Çünkü hayır öyle bir şey yoktur diye bir açıklama yapıyor. TBMM yani milletin Meclisinin, milletin evini yönetenler millete yalan söylüyorlar videolarda kadın sanatçıların arkada oradan bağırarak oyuna katıldıklarını görüyoruz. Hem yalancılar hem de topluma aldatma doğrultusunda her türlü sahtekarlığa başvurabilecek tıynetteler.