CHP Parti Meclisi Üyesi ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Cumhuriyet davası öncesinde Çağlayan Adliyesi önünden yaptığı açıklamada, "Bugün, tarihimize geçecek bir dönüm noktası: bugün Cumhuriyet'in değerli gazetecileri yargılanıyor, bugün gazetecilik yargılanıyor, bugün Cumhuriyet yargılanıyor, bugün Türkiye Cumhuriyeti yargılanıyor" dedi.
Tanrıkulu'nun açıklaması şöyle:
Bugün "Basın Bayramı".
Türkiye Cumhuriyeti'nde, 24 Temmuz, Gazeteciler Cemiyeti'nin kurulduğu 1946'dan beri "Basın Bayramı" olarak "kutlanıyor".
Sansürün, İkinci Meşrutiyet ile beraber kaldırılışının 109. ve gazetecilerin "Basın Bayramı" olarak bugünün kutlanmaya başlamasının 71. yılı.
Ve bugün, Cumhuriyet tarihi ile özdeşleşmiş bir gazetenin çok kıymetli üyelerinin yargılandığı bir davanın ilk duruşmasının gerçekleştiği gün.
Bugün, tarihimize geçecek bir dönüm noktası: bugün Cumhuriyet'in değerli gazetecileri yargılanıyor, bugün gazetecilik yargılanıyor, bugün Cumhuriyet yargılanıyor, bugün Türkiye Cumhuriyeti yargılanıyor.
Bugün sanık sandalyesindekiler; Cumhuriyet'in gazetecileri ve yöneticileri; Ahmet Şık, Akın Atalay, Aydın Engin, Bülent Utku, Bülent Yener, Can Dündar, Günseli Özaltay, Güray Tekinöz, Hakan Karasinir, Hikmet Çetinkaya, Kadri Gürsel, Murat Sabuncu, Musa Kart, Mustafa Kemal Güngör, Orhan Erinç, Önder Çelik, Turhan Günay.
Orhan Erinç, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin başkanlarından biri.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, 1946'da kuruluşuyla, "Basın Bayramı"nın kutlanmasını sağlayan kurum.
Bugün yargılananlar arasında, "Basın Bayramı"nın Türkiye'de 1946'dan itibaren kutlanmasının fikir babası Falih Rıfkı Atay da var.
Bugün yargılanan sadece onlar değil: Suikast kurbanı tüm gazeteciler....Ahmet Taner Kışlalı, Abdi İpekçi, Bahriye Üçok, Çetin Emeç, Hrant Dink, Musa Anter, Uğur Mumcu...
Falih Rıfkı Atay da var; Namık Kemal de var, Tevfik Fikret de...İlk kadın gazeteci Selma Rıza da, ardından gelen Sabiha Sertel, yazar Halide Edip de ve mirasçıları Behice Boran da...
İlk kadın gazetecimiz Selma Rıza'nın daha 19. yüzyılda bizlere sunduğu yol haritası bugün de geçerli: "Hürriyet, hürriyet...", Özgürlük, özgürlük...".
Bugün, sanık sandalyesinde, gazetecilik var.
Tüm gazeteciler yargılanıyor. .
Düşünce, irade, halk, millet; ben, sen, o, biz, siz, onlar yargılanıyor. Hepimiz...
Bugün, Türkiye Cumhuriyeti yargılanıyor.
Tüm gazeteciler ve tüm Türkiye Cumhuriyeti adına, adalet yerini bulsun.
Tarih, zaten sadece "adil" olanların, Türkiye Cumhuriyeti'nin gerçek gazetecilerinin adını yazıyor. 19. yüzyıldan bu yana kurulan "gazeteci tuzağı" mahkemelerinde görev alan "hukukçuların" adını duyan var mı?